Ömrümüz Daha Uzadıkça, Yaban Hayata Verdiğimiz Zararlar da Artıyor!
Bu haber 11 yıl öncesine aittir. Haber güncelliğini yitirmiş olabilir; ancak arşivsel değeri ve bilimsel gelişme/ilerleme anlamındaki önemi dolayısıyla yayında tutulmaktadır. Ayrıca konuyla ilgili gelişmeler yaşandıkça bu içerik de güncellenebilir.
Davis'te bulunan Kaliforniya Üniversitesi’nden araştırmacılarının yaptığı bir çalışmaya göre, ülkelerin insan yaşamı süresi beklentileri artıkça, soyları tehlike altında olan ve işgalci davranan tür sayısı da buna paralel olarak artıyor.
Araştırmacılar, hangi faktörlerin soyları tehlike altında olan ve işgalci davranan memeli ve kuşlar ile en fazla ilgili olduğunu öğrenmek için 100 ülkenin sosyal, ekonomik ve ekolojik bilgilerini incelediler. İnsanların tahmini ömürleri bu tür araştırmalarda nadiren bulunsa da Ecology and Society’de yayınlanan çalışmaya göre, bu tahmini ömür süreleri vahşi yaşam alanlarına yönelik istila ve tehlikenin başlıca belirleyicisi. Yazarlar şöyle diyor:
İnsan yaşamının iyileştirilmesi aynı zamanda insanların daha uzun yaşamasına ve gezegeni daha uzun etkilemesinine neden oluyor; her yıl aynı zamanda karbon ayakizi, ekolojik ayakizi, doğal kaynakların kullanılması vs. için yeni bir yıl demek. Bu etkinin büyüklüğü daha fazla sayıda insan daha uzun yaşadıkça artıyor.
Yeni Zelanda, Avustralya, Endonezya, Filipinler ve ABD, tehlikedeki memeli ve kuş sayıları hakkında en yüksek yüzdelere sahip. Aynı zamanda bu devletlerin insanlarının tahmini ömürleri en yüksek seviyeler arasında bulunuyor.
Yeni Zelanda, %40’tan yüksek bir seviye ile en yüksek seviyede soyları tehlike altında olan kuş ve memeli barındıran ülke, aynı zamanda bu seviye çalışmadaki diğer ülkelerin en az iki katı! Yazarların dediğine göre, bu krizin büyük bölümünün sebebi izolasyon, yüksek endemizm (Bir bitki türünün dar bir bölgede sınırlanmış halde bulunması) ve son yıllardaki insan kolonileri olabilir. Makalede şöyle izah ediliyor:
Yeni Zelanda, 700-800 yıl önce insanlar tarafından kolonize edilmeye başlandığından beri büyük bir yerel olmayan tür istilasına uğradı, ve bu istila felaket düzeyinde bir biyolojik çeşitlilik kaybına neden oldu.
Afrika ülkeleri –çalışmada 26 tanesi vardı- soyları tehlike altında bulunan ve işgalci davranan memeli ve kuş sayıları bakımından en düşük seviyelere sahipler.
Araştırmacılar her ülke için, ekonomik değişkenleri (GSMH, ihracat/ithalat oranları, turizm, yetersiz beslenme, enerji verimliliği), ekolojik değişkenleri (tarım, yağış miktarı, su basıncı, kır korunumu, toplam biyoçeşitlilik), sosyal değişkenleri (yaşam süresi, yetişkin okuma-yazma oranı, böcek zehri yasaları, politik istikrar, devlet içinde kadınların katılımı) incelediler. İncelenen 100 ülke yaklaşık olarak dünya nüfusunun %87’sine sahipler ve dünya üzerinde kapladıkları alan dünyadaki toplam alanın yaklaşık olarak %74’ü. Yazarlar, bulgularından yola çıkarak şöyle belirtiyorlar:
Son 50 yıl içindeki insan aktivitesi, kayıt edilmiş tüm insan tarihinden daha fazla biyolojik çeşitliliğe etki etti.
2005 Millennium Ecosystem Assessment’e göre dünya çapında, sago palmiyelerinin %52’sinin, amfibilerin %32’sinin, kozaklı ağaçların %25’inin, memelilerin %23’ünün ve kuş türlerinin %12’sinin soyu tükenme tehlikesi altında bulunuyor.
Çalışma aynı zamanda ülkelerin gayrisafi milli hasılaları artıkça, işgalci kuş ve memelilerin sayılarının artığını gösterdi. Ve biyolojik çeşitlik ile toplam arazi alanı artıkça, soyu tükenme sınıra gelen kuşların sayıları da arttı. Böcek zehirleri ile ilgili yönetmelilikler ile soyu tükenme altında olan/işgalci olan canlılar arasında bir bağlantı bulunamadı.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 3
- 2
- 2
- 1
- 1
- 1
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- Çeviri Kaynağı: Scientific American | Arşiv Bağlantısı
- A. Lotz, et al. (2013). Social-Ecological Predictors Of Global Invasions And Extinctions. Ecology and Society. | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 21/11/2024 16:53:27 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/1653
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.
This work is an exact translation of the article originally published in Scientific American. Evrim Ağacı is a popular science organization which seeks to increase scientific awareness and knowledge in Turkey, and this translation is a part of those efforts. If you are the author/owner of this article and if you choose it to be taken down, please contact us and we will immediately remove your content. Thank you for your cooperation and understanding.