Nezle Olduğumuzda Bağışıklığı Güçlendirerek Griple Savaşan İnterferonların, COVID-19 Hastalığına Etkisi Nedir?

Grip ve soğuk algınlığının her ikisi de solunum yolu hastalıklarıdır, ancak ikisine farklı virüsler neden olur. Bu iki tür hastalık benzer semptomlara sahip olduğundan, aralarındaki farkı sadece semptomlara göre söylemek zordur. Genel olarak grip, soğuk algınlığından daha kötüdür ve semptomları daha yoğundur. Soğuk algınlığı genellikle zatürre, bakteriyel enfeksiyonlar veya hastaneye yatışı gerektirecek komplikasyonlara yol açmaz.^[1] Lakin grip; kalp iltihabı (miyokardit), beyin iltihabı (ensefalit) veya kas iltihaplarına (miyozit, rabdomiyoliz) ve çoklu organ yetmezliğine (ör. solunum ve böbrek yetmezliği) neden olabilir.^[3] Soğuk algınlığında ise burun tıkanıklığı, burun akıntısı, hapşırma ve boğaz ağrısı daha yaygın gözükmektedir.

Soğuk algınlığı genellikle evde dinlenmek, bol sıvı tüketmek ve parasetemol gibi ilaçları almak gibi basit önlemler ile kısa sürede geçer.^[2] Soğuk algınlığına neden olan 200'den fazla virüs bilinmektedir. Araştırmacılar, soğuk algınlığına yakalanmada en fazla rol oynayan rhinovirüslerin vücudun antiviral savunmasını hızlandırarak grip virüsünün solunum yollarını enfekte etmesini önleyebileceğini duyulmuştur.

Pixabay, Silviarita/594

Bulgular, 2009 yılında meydana gelen H1N1 domuz gribi salgınını kapsayan bir gizemi yanıtlamaya yardımcı olmuştur. Domuz gribi vakalarında beklenen olası artış, soğuk algınlığının yaygınlaştığı bir dönem olan sonbaharda Avrupa'da gözlemlenmemiştir.

İmmünobiyoloji profesörü ve çalışmanın kıdemli yazarı Dr. Ellen Foxman liderliğindeki araştırmacılar, Yale New Haven Hastanesinde solunum enfeksiyonu semptomları olan 13.000'den fazla hastadan alınan üç yıllık klinik verileri incelemiştir. Araştırmacılar, her iki virüsün de aktif olduğu aylarda bile, kişilerde soğuk algınlığı virüsü mevcutsa, grip virüsünün olmadığını keşfetmiştir. Doktor Foxman şöyle diyor:

Verilere baktığımızda, çok az insanın aynı anda her iki virüse de sahip olduğu ortaya çıktı. Soğuk algınlığına yakalananların antiviral vücut savunmaları, grip virüsü gelmeden önce aktifleşiyor.

Çalışma sonucunda çoğu kişinin aklına muhtemelen şu soru gelmiştir: peki nezle ve grip arasındaki bu ilişki COVID-19 içinde geçerli olur mu? Bilim insanları, soğuk algınlığı virüsünün mevsimsel yayılışının COVID-19'a neden olan SARS-CoV-2 virüsüne maruz kalanların enfeksiyon oranları üzerinde benzer bir etkiye sahip olup olmayacağını bilmediklerini vurgulamaktadır. Lakin bağışıklık sistemimizin güçlendirilmesi bir fayda sağlayabilir. Konu hakkında muammanın ortadan kalkması için ekip yeni bir çalışma yürüteceklerini bildirmiştir.

Doktor Foxman'ın laboratuvarı, rhinovirüs ve influenza virüsünün nasıl etkileşime girdiğini test etmek için, akciğerin hava yollarını kaplayan ve solunum virüslerinin başlıca hedefi olan epitel hücrelerine yol açan kök hücrelerden insan hava yolu dokuları oluşturmuştur. Dokuların soğuk algınlığına neden olan rhinovirüse maruz kaldıktan sonra, gribe neden olan influenza virüsünün dokuyu enfekte edemediği görülmüştür. Araştırmacılar, rhinovirüsün varlığının, antiviral ajan interferon üretimini tetiklediğini, bu yüzden patojenlerin istilasına erken bağışıklık oluşturulduğunu söylemiştir.

Pixabay, Tumisu/856

İnterferonlar bağışıklık sistemimizin patojen istilalarına karşı savunmanın ilk hatlarını temsil eden, güçlü antiviral etkilere sahip glikoproteinlerdir. Bu proteinler, hücre yüzeyindeki reseptörlerinin yapısına göre üç gruba ayrılır. Enfekte olan hücrelerimiz akyuvar, t-hücreleri ve makrofajlara uyarı göndermek için interferonları kullanır. Bağışıklık tepkilerini düzenleme yeteneklerinden dolayı, kronik virüs enfeksiyonlarını kontrol etmek için yapay olarak laboratuvar ortamında üretilmektedir. Kanser, Hepatit-B, Hepatit-C ve AIDS gibi hastalıkları tedavi etmek için kullanılmaktadır.^[4] Mevcut etkileri nedeniyle COVID-19 hastalığının tedavisinde kullanılması konusunda araştırmalar yapılmaktadır.^[5]