Neandertaller Sayesinde Afrika Dışındaki Yaşama Uyum Sağlamış Olabiliriz!
Binlerce yıl önce modern insanın ataları Afrika’dan dünyanın diğer taraflarına doğru ilerledikçe, Neandertaller ve Denisovalılar gibi insanlığın diğer atalarıyla karşılaştılar ve hatta bazı durumlarda onlardan çocuk sahibi oldular. Bu karşılaşmalar genomlara yansıdığı için bilim insanları tarafından bilinmektedir. Şimdilerde ise araştırmacılar Current Biology’de bu karşılaşmanın insanlara birtakım faydalar getirdiğini daha fazla kanıtla ortaya koyuyorlar.
Yeni çalışmalar, modern insanın genlerinde alışılmadık derecede yüksek sıklıkta arkaik insanlardan kalma 126 genom bölgesi tanımladı. Çalışmalar gösteriyor ki pek çok özelliğimizi - özellikle bağışıklık sistemimizle ve derimizle ilgili olanları - hominid (insansı) atalarımıza borçluyuz. Washington Üniversitesi Tıp Fakültesinden Joshua Akey araştırmaları ile ilgili şunları söylüyor:
Çalışmalarımız hibridizasyonun (melezleşmenin) insanlık tarihinde tuhaf bir durum olmayıp aynı zamanda önemli neticelere sahip olduğunu ve dünyanın tamamına dağılmış olsalar dahi atalarımızın değişen çevrelere adapte olma yeteneklerine katkıda bulunduğunu gösteriyor.
Akey, arkaik atalarımızdan miras kalan sekansların tanımlanmasının artık nispeten daha kolay olduğunu söylüyor. Çalışmalar, Afrikalı olmayan bireylerin genlerinin %2’sini Neandertallerden; Melanezyalı bireylerin ise %2-%4 aralığında genlerini Denisovan atalarından miras aldıklarını göstermektedir. Fakat bu DNA sekanslarının biyolojimize, özelliklerimize ve evrimsel tarihimize nasıl etki ettiği henüz açık değildir.
Bu yeni çalışmada araştırmacılar, coğrafi olarak dağılmış 1500’den fazla insan incelenerek oluşturulan yakın zamanlı Neandertal ve Denisovan dizilimlerinin genom ölçekli haritalarından faydalandılar. Örneklemleri Doğu Asya’dan, Avrupa’dan ve Güney Asya’dan olmak üzere her birinden sayısı 500’e yakın bireyi içermekteydi. Ayrıca, Endonezya, Yeni Gine, Fiji ve Vanuatu'yu içeren bir alan olan Melanezya Adası'ndaki 27 kişinin genomlarını analiz ettiler. Araştırmacılar, bu insan genomlarındaki arkaik DNA dizileri arasından, bu genlerin insanlara fayda getirmediği durumunda beklenenden daha yüksek frekanslarda olanları arıyorlardı.
Hayatta kalan Neandertal ve Denisovan dizilerinin büyük çoğunluğu nispeten düşük frekanslarda (genel olarak % 5'ten az) bulunmasına rağmen, yeni analizler, bu arkaik dizilerin (yaklaşık % 65'e varan) çok daha yüksek frekanslarda bulunduğu 126 genetik bölge tespit etti. Bu bölgelerden yedi tanesi, cildimizin özelliklerinde rol oynadığı bilinen genom parçalarında bulundu. Diğer 31’i bağışıklık sistemini etkileyen bölgeler içindeydi. Akey bu durumu şöyle açıklıyor:
Bu DNA dizilerinin avantajlı oluşu, nüfus içerisinde görülme sıklığındaki artışa yüksek ihtimalle katkı sağladı. Bununla beraber, yüksek frekanslı dizilerin birçoğu bağışıklık sisteminde yer alan ve adaptif evrimin hedefi olan genleri kapsıyor.
Genel anlamda, insanların Denisovanlardan ya da Neandertallerden aldıkları genler insanın çevreyle etkileşimi için oldukça önemlidir. Kanıtlar, atalarımızın Afrika’dan çıkarken arkaik insanlarla hibritleşmesinin (melezleşmesinin) modern insanın karşılaştığı yeni çevrelere çabuk adapte olmasında etkili bir yol olduğunu göstermektedir.
Araştırmacılar, bu genlerin insanın hayatta kalma kabiliyetini nasıl etkilediği ve hastalıklar için hangi etkileri olabileceği konusunda daha fazla bilgi edinmek istediklerini söylüyorlar. Ayrıca, Afrika da dahil olmak üzere farklı coğrafyalardaki çeşitli popülasyonları kapsayacak şekilde analizlerini genişletmeyi hedefliyorlar.
Teşekkür: Bu çeviri için Damla Çifçi'ye teşekkür ederiz.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 11
- 3
- 3
- 2
- 2
- 1
- 1
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- Çeviri Kaynağı: Science Daily | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 22/12/2024 04:45:48 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/4719
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.
This work is an exact translation of the article originally published in Science Daily. Evrim Ağacı is a popular science organization which seeks to increase scientific awareness and knowledge in Turkey, and this translation is a part of those efforts. If you are the author/owner of this article and if you choose it to be taken down, please contact us and we will immediately remove your content. Thank you for your cooperation and understanding.