Nasıl Yaşadığınızı İyi Seçin! Çünkü Kötü Yaşam Şekli Seçimleri, DNA Üzerinden Gelecek Nesillere Aktarılabiliyor!
Epigenetiğin Mekanizmaları Aydınlatılıyor!
Bu haber 9 yıl öncesine aittir. Haber güncelliğini yitirmiş olabilir; ancak arşivsel değeri ve bilimsel gelişme/ilerleme anlamındaki önemi dolayısıyla yayında tutulmaktadır. Ayrıca konuyla ilgili gelişmeler yaşandıkça bu içerik de güncellenebilir.
Kötü yaşam şekli seçimlerimizin izlerinin, çevresel stres etkenlerinin ve travmanın kendi DNA'mız üzerinden gelecek nesillere geçebileceği ve potansiyel olarak çocuklarımızın akıl hastalıkları ile obezite gibi durumlara daha yatkın yapabileceği ilk defa gösterildi.
Bilim insanları, kıtlık gibi önemli travmatik olayların işaretlerini gelecek nesillere bırakabileceğini zaten biliyordu, fakat ilk defa bunun hangi mekanizma ile gerçekleştiğini görebildiler ve bulduklarına göre, önceden zannedilenin aksine, genetik kodlarımız çocuklarımıza aktarılırken tamamen sıfırlanmıyor.
DNA'mız sık sık, epigenomlarımız üzerinden çevremiz aracılığıyla değiştiriliyor. Temel olarak epigenetik değişimler, yaşamımız boyunca DNA'mızdaki hangi genlerin açılıp kapatılacağını etkileyen değişimlerdir ve bu da sağlığımız üzerinde epey derin bir etkileri olduğu anlamına gelir. Fakat bundan önce bilim insanları bütün bu epigenetik değişimlerin —ki bunlar beslenme ve stres seviyelerimiz gibi şeyler tarafından etkilenir— sperm ve yumurta hücrelerimiz üzerinden geçemeyeceğini ve her neslin "temiz bir tahta" ile başladığını düşünüyorlardı. Araştırmayı yöneten Wellcome Trust ve İngiltere'deki Cambridge Üniversitesi'nden Azim Surani, bir basın toplantısında şunları söyledi:
Yeni üretilmiş bir yumurtanın gelişimini düzenlemek için, gelecek bilgi eklenmeden önce bilginin her nesilde sıfırlanması lazım. Bu sıfırlanma aynı yeni veri eklemeden önce bir bilgisayar diskini silmek gibi bir şey.
Takım, şimdi insanlardaki bu epigenetik silme işlemini ilk kez tanımlayabildi —bu bir embriyonun gelişiminin ikinci ve dokuzuncu haftaları arasında meydana geliyor— ve bu çevresel değişimlerin hepsinin silinmediğini gösterdi. Hatta araştırmanın ortaya çıkardığına göre, DNA'mızın yaklaşık yüzde 5'i tekrar programlanmaya dayanıklı ve hatalarımızı gelecek nesle taşıyabilir. Araştırmacılara göre bu silinmeye dayanıklı genler özellikle beyin hücrelerinde etkin ve şizofreni, obezite ve metabolik bozukluklar gibi durumlarla bağlantılı. Çalışmanın başyazarı Walfred Tang şunları söylüyor:
Çalışmamız bize epigenetik bilginin sadece bir sonraki nesle değil aynı zamanda potansiyel olarak gelecek nesillere de aktarıldığı muhtemel bölge adaylarının iyi bir kaynağını da verdi. Bu bölgelerin bazılarının farelerde de aynı olduğunu biliyoruz ve bu işlevlerini daha detaylı çalışma fırsatı sağlayabilir.
Cell dergisinde yayınlanan araştırma, "iyi genlere" sahip olmanın sağlıklı çocukları garanti etmeyebileceğini öne sürüyor, yani DNA'mızı da sağlıklı tutmamız gerekebilir.
Açıkça tam olarak neleri sonraki nesle geçirip geçiremediğimizi öğrenmek için henüz daha zaman var ve takım şimdi bu çevresel DNA değişimlerinin bir nesilden fazlasına miras kalıp kalmadığını çözmeye çalışıyor.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 7
- 6
- 3
- 3
- 2
- 2
- 1
- 1
- 1
- 0
- 0
- 0
- Çeviri Kaynağı: Science Alert | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 21/12/2024 19:57:19 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/3684
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.
This work is an exact translation of the article originally published in Science Alert. Evrim Ağacı is a popular science organization which seeks to increase scientific awareness and knowledge in Turkey, and this translation is a part of those efforts. If you are the author/owner of this article and if you choose it to be taken down, please contact us and we will immediately remove your content. Thank you for your cooperation and understanding.