Mutluluk: Nedir, Nelerden Etkilenir, Göreceli Midir?
Nedir?
Mutluluk araştırmalarının tarihi karmaşıklık tarihidir. Bu terim çok farklı anlamlar taşımaktadır ve yapılan tanımlamalar mutluluğun anlamını kısıtlamaktadır. 1950’lerde, bu kavramın kullanımı refah, uyum ve ruhsal sağlık gibi kavramlarla birbirinin yerine geçer şekilde kullanılmaktaydı. Fakat, son birkaç on yılda, sosyal bilimciler bu kördüğümden kaçtılar ve mutluluğun kavramsallaştırılmasında bir kırılmaya izin verdiler. Şimdi genel anlamda, kesin bir sonuca karşılık gelmesine gerek kalmayan bir “iyilik türü” mutluluk ile bağdaştırılmaktadır. Yani bu iyilik halinin adının konulmasına gerek yoktur (Veenhoven, 1991).
Nelerden Etkilenir?
Mutluluk insan hayatında birçok durumu etkiler ve yine birçok durumdan etkilenir. Bu etkileşim, sürekli olarak devam eder. İnsan mutluluğu üzerinde etkili olan etmenlere işaret etmek gerekirse, beş tane etmen bunlar arasında temel olarak gösterilebilir. Bunlar engellenemeyen değişikliklerden kişinin kontrolü altında olan birçok değişikliğe kadar geniş bir yelpazeye yayılabilir: genetik belirleyiciler, makro-sosyal koşullar, şans olayları, yakın çevre ve kişiliktir (Csikszentmihalyı ve Hunter, 2003).
Sağduyu ve psikoloji araştırmalarının sonuçları göstermektedir ki, bir kişinin hayatında pozitif olaylar gerçekleşirse bu kişinin mutluluğu artacaktır. Örneğin, Schwartz ve Strack’ın da dediği gibi (1999), bazen çok basit olaylar bile (ev sahibi takımın maçı kazanması yada çevredeki şehirlerle karşılaştırıldığında bir şehrin havasının daha güzel olacağı bilgisi), insanların mutlu olmasına sebep olabilir.
Fakat bu konuda dikkatli olmak gerekmektedir. Yani, öznel iyilik hali nesnel nedenlere bağlanamaz. Pozitif bir olay dahi olsa bunun mutluluk kaynağı olarak kabul edilebilmesi için yapısal bir süreçten geçmesi gerekmektedir. Diğer bir deyişle, dışsal olayların mutluluk üzerindeki etkisi, kişinin değer sistemi ve bilişsel yorumlayıcı yapılar aracılığı ile şekillenmektedir. Örnek vermek gerekirse, evlilik, üniversiteyi kazanıp başka bir şehre yerleşmek gibi olaylar pozitif olaylar olarak görülse de, bu olaylar yine de kişinin hayatında değişiklik gerektirdiği için mutluluktan ziyade stres kaynağı olabilmektedir. Çünkü, her değişiklik kişinin hayatında bir uyum süreci gerektirir, bu süreci etkin bir şekilde uyum sağlamak için kullanmak olayların mutluluk sebebi olarak algılanmasına neden olabilir, aksi takdirde bu bir stres kaynağı olacaktır (Csikszentmihalyı ve Hunter, 2003).
Sonuçların ifade ettiğine göre, insanlar eğer içinde bulundukları koşullar çok kötü değilse, kendilerini mutlu kabul etmektedirler. Uyum sağlayıcı biyolojik süreçler açısından incelendiğinde bu durum tuhaf değildir. Çünkü insanların yaşadığı ortama uyum sağlaması ve mutlu olması onların yararına olan bir durumdur. Doğa insanları mutsuz kılan özelliklerini sürdürme değil, mutlu kılan özelliklerini ön plana çıkarmaya ve gelecek nesillere aktarmaya meyillidir. Evrimsel bakış açısına göre, çevresel ortama göreceli olarak uymayan özellikler, yani hayatı sürdürmeye engel olan özellikler insan evrimi sürecinde giderek elenmektedir. Tıpkı sağlık gibi, mutluluk da normal bir koşul olarak kabul edilmektedir. Bu argümana göre, mutluluk hayati bir önem taşımaktadır. Hayattan hoşlanma durumu aktiviteyi artırmakta, sosyal bağları kuvvetlendirmekte ve sağlıklı olma durumu korumaktadır. Fakat, mutluluğu sağlayıcı koşulları yaratan kapasiteyi inceleyen kanıtlar azdır.
İnsan beyninde, pozitif deneyimleri üretmek için ayrılan bölüm negatif deneyimleri üretmek için ayrılan bölümden daha fazladır. Pozitif deneyimler için ayrılan kısım negatiflere oranla yaklaşık 5 katı oranda daha fazladır (Fordyce, 1975, p. 191). Ayrıca, mutluluğun deneyimi tamamen olumsuz duygulardan arınmış olmak zorunda değildir, mutluluk içinde acı çekme ve şikayetleri de barındırabilir. Almanya’da yapılan bir araştırma sonuçları göstermektedir ki, yüksek derecede tatminkarlığa sahip bireyler aynı zamanda oldukça sık endişe düzeyi hissettiklerini de ifade etmişlerdir (Glatzer and Zapf, 1984, p. 180).
Göreceli midir?
Bazı insanlar ortalama olarak diğer insanlardan daha mutlu görünmektedirler. İnsanların hem kötü hem de iyi haberlere çok hızlı uyum sağlamasına rağmen, mutluluk için varsayılan “ayar noktası” (set point), bir zamandan diğer zamana, bir kişiden diğer kişiye değişiklik göstermektedir.
Kimse, takım kurmanın, işte yükselmenin veya piyango kazanmamanın mutluluğu artırdığı konusunda şüphe etmiyor, tıpkı sınıfta kalmanın, işten çıkarılmanın ve zararlı bir yatırım yapmanın iyilik halini azalttığı konusunda şüphe duymadığı gibi. Fakat, Myers ve Diener’in de önerdiği gibi (1995), bu olayların etkisi sabit bir ayar çevresinde veya kişinin kendi karakteristik özelliklerinde dalgalanmalara neden olabilir. Yakın ilişkiler kurmaktan hoşlanan, işlerine kendisini veren, kendilerine ulaşılabilir hedefler koyan ve bu hedeflere doğru kararlılıkla ilerleyen insanlar diğer insanlara oranla daha mutludur demişlerdir. Fakat, aradaki nedensellik okunun ucu sorgulanmalıdır. Bu kişiler, böyle oldukları için mi mutlu oldular, ya da mutlu olduklarından dolayı mı kendilerini motive edip bu şekilde davrandılar? (Lykken ve Auke Tellegen, 2013). Mutluluğun göreceliliği Eski Yunan’daki Stoacılara ve Epikür Felsefesi yanlılarına kadar uzanmaktadır. Modern sosyal bilimdeki birçok bilmeceyi çözmek için de Eski Yunan’daki bu görüşlerden faydalanılmaktadır.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 12
- 4
- 3
- 2
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- M. CsikszentmihalyiJeremy, et al. (2003). Happiness In Everyday Life: The Uses Of Experience Sampling. Journal of Happiness Studies, sf: 185-199. | Arşiv Bağlantısı
- D. Lykken, et al. (1996). Happiness Is A Stochastic Phenomenon. Psychological Science, sf: 186-189. | Arşiv Bağlantısı
- D. G. Myers, et al. (1995). Who Is Happy?. Psychological Science, sf: 10-19. | Arşiv Bağlantısı
- B. Schwartz, et al. (2019). Maximizing Versus Satisficing: Happiness Is A Matter Of Choice. Journal of Personality and Social Psychology, sf: 1178–1197. | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 18/11/2024 01:29:53 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/1529
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.