Darbe yapan bir general; Bunlar hep yoksulluğu yazıyor dedi. General iktidardayken bende bir dergiye; Bir ülkede yoksulluk varsa: Onu yazmayan yazar değil, insan bile olamaz dedim. Önce insan olmak lazım. Bugünkü dünyada yoksulluk, en aşağılık şeydir. İnsanlar yoksul olmamalı. Çünkü dünyada insanları yoksul bırakmayacak her şey var. Bütün insanlara yetecek kadar içecek, yiyecek, giyecek, ayağına giyecek ayakkabı var. O zaman insanlar neden yoksul olsun? Bu durum insanoğlunun en utanç verici yanıdır. Eğer insan bir yazar ise insanlara bir şeyler söylüyorsa; Söyledikleri yalnızca estetik olmamalı, yoksulluğun tepesine yıldırım gibi inmeli. Kişi o zaman insan, sonra yazar olabilirse olur. Ama hiç kimse yoksulluk yok dememeli. O dönemler ciddi saydığım bir politikacı: Yaşar Kemal, Türkiye'yi dünyaya jurnal ediyor diyordu. İlk romanlarımda, son romanlarımda hep jurnal ettim. Ne demek jurnal? Burdan öksürsen öbür memleketten duyuluyor artık.
Dünyada çok şey kolay da, insan olmak zor.
Geceler altın sabahlara gebedir.
İnsanın içindeki adalet duygusunu köreltirsek, insanın insana saygısı kalmaz. İnsanın insana itimadı, hürmeti kalmayınca da bir yerde insanlık çok şey kaybeder, hayat çirkinleşir.
Demir olsaydım çürürdüm, toprak oldum da dayandım
''Umutların öldüğüne iyice inandığın bir anda insanlık,binbir yönden açan bir ışık-umut çiçeğiyle birden aydınlanıverir.''
Kuş uçmaz, kervan geçmez bir yerdesin.
Su olsan kimse içmez,
Yol olsan kimse geçmez,
Elin adamı ne anlar senden?
Çıkarsın bir dağ başına,
Bir ağaç bulursun Tellersin
pullarsın Gelin eylersin.
Bir de bulutları görürsün,
bir de bulutları görürsün,
bir de bulutları görürsün.
Köpürmüş gelen bulutları.
Başka ne gelir elden?
Çın çın ötüyor yüreğimin kökünde
şu dünyanın ıssızlığı.
Tanrı kimsenin başına vermesin
böyle bir yalnızlığı!