Toplumu alt katmanlarından aydınlatmaya başlayın !
Bizim dışımızda bir sonsuzluk var mı? Kendiliğinden var olan bu sürekli sonsuzluk, sonsuzluk olduğu için illa ki maddesel olacaksa maddesi tükendiğinde bir yerlerde sınırlı mı kalacak yoksa sonsuzluk olduğu için illaki ilahi bir kavrayışın ürünüyse, ilahi kavrayıştan yoksun kaldığında sona mı erecek? Biz kendimizi varoluş düşüncesine dayandırırken, bu sonsuzluk içimizde bir öz düşüncesini uyandırıyor mu? Başka bir deyişle Bizim de bağlantılı olduğumuz bir mutlak mı?
Tanrıya dua etmek ne anlama gelir?
Demokrasinin büyüklüğü insana ait hiçbiri değeri inkar etmemesindedir. İnsan haklarının yanında, en azından bir köşede ruhun da hakları vardır.
Gerçek kaynağını bilmediğimiz bir anlamı yüceltmek körlere özgü bir küstahlıktır.
Çünkü aşk bir ağaç gibidir:Kendiliğinden yetişir,kökleriyle tüm benliğimizin derinliklerini sarar ve yıkıntı halindeki bir yürekte yeşermeye devam eder. Bu tutkunun ne kadar körse,o kadar inatçı oluşunu açıklamak mümkün değildir. Kendi içinde tutarlı olmadığında daha da güçlüdür.
Ölüm ruhumuzu ne hale getiriyor kim bilir? Onu ne hale sokuyor? Ondan aldığı ya da ona verdiği nedir? Onu nereye koyuyor? Etten gözler veriyor mu ona arada sırada, dünyaya bakması ve de ağlaması için?