Kitlelerde önder kabul etme eğilimi vardı. Kitlelere eylemsizlik hakimdi. Bir kalabalık kolaylıkla itaat ederdi. Onları harekete geçirmek, silkelemek, özgürlüklerine kavuşmaları için hırpalamak, gözlerini gerçeğin dehşet verici ışığıyla kamaştırmak lazımdı.
Despotluk, tıpkı coğrafi sınırları ihlal eden işgal gibi ahlaki değerleri zedelemiyor mu?
Dinlere karşı olan dinden yanayız:)
İnsan düşüncesinin sınırı yoktur. Riskleri ve tehlikeleri göze alarak gözlerini kamaştıranı derinlemesine inceler. Hatta muhteşem bir tepkiyle doğayı aydınlatır;etrafımızı çevreleyen gizemli dünya aldığını geri verir.
Sözcükler yalan söyler. Bize verilen bilgilere körü körüne inanmayalım
Mutlular, mutsuz kişiler sustuğu için kendilerini mutlu hisseder. Eğer bu suskunluk olmasaydı mutluluk imkansız olurdu.
Toplumu alt katmanlarından aydınlatmaya başlayın !