Özgürlük arzusu yani özgürlüğü olanaksız kılan koşulları ortadan kaldırmak için şeylerin nedenini bilmeye ve onları ortadan kaldırmaya dönük arzu. Devrimin özünü de bu arzu oluşturuyordu. Öyleyse zihin devrimle ne kadar meşgul olursa devrimi o kadar arzulardı. Ve şayet devrim, gerçekliğin onu oluşturan yasalara göre kavranması ise zihin bu kavrayıştan büyük mutluluk duyardı. Mutluluk ne midir? Felsefe bu sorunla uğraşıp durmuştu ama çok az filozof buna gerçek anlamda yaklaşabilmişti. Mutluluğun devrimle zorunlu bir bağı vardı. Çünkü ancak devrim, erdemin yani özgürlüğün sağlayacağı ortak varoluşu ve ortak arzuları gerçekleştirmenin yolu olabilirdi.
İnsan neden doğada herhangi bir varolan gibi olmaktan kederlensin ki? Belki de bunun tam olarak ne olduğunu kavrayamadığı için. Yani kederimin nedeni, varoluşumu ve gücümü doğaya borçlu olduğumu yeterince kavrayamıyor oluşum olabilir mi acaba?