Tarih boyunca insanlar iki tür barış tanımış ve bilmiş, bu iki türü yaşamış ve kabul etmiştir. Birincisi, güçlünün gücü yoluyla, savaş ve şiddete dayanarak dayattığı barış; yani galibin dikte ettirdiği barıştır. İkincisiyse, güçlerin, şiddet kullanma irade ve yeteneklerinin dengelenmesi yoluyla kurulanıdır, yani yine güce ve şiddete, sinmeye, misilleme tehdidine dayanır ancak denge biçiminde ortaya çıkmıştır.
Barış, hiçbir devletin bütçe ayırmadığı, bunu aklından bile geçirmediği bir yatırım alanıdır.
Toplum yaşamında kötü giden bütün faaliyetlerin nedeni; kalıpçılık ve sıradanlıktı. Kırılamayan kalıplar muharebede insanların ölüm sebebiydi. Kalıpları öldürmeliydik. Aksi halde onlar bizi öldürüyordu.