Gerçek korkak mutluluktan bile korkar.
Neşeden bile incinir.
İnsan hayatı karşılıklı olarak kandırılıp hiçbir şeyin farkına varmadan birbirlerini incittiği ve bu tuhaflığın bariz bir şekilde ortada olduğu örneklerle dolu.
Toplum dediği tam olarak neydi? İnsanın çoğulu mu? Toplum denen şey tam olarak nerede bulunuyordu? Tüm hayatımı toplumdan korkarak, onu güçlü, ürkütücü ve korkutucu bir şey olarak hayal ederek yaşamıştım.
Görünürde her zaman gülümsüyor olsam da içeride çaresiz bir mücadeleyle debeleniyordum, bir ipte yürüyordum, ter içindeydim, onları eğlendirdikçe felaket ihtimali her an yaklaşıyordu.
Mutluluk fikrimin diğer herkesin mutluluk fikriyle tamamen çelişmesinden korkuyorum.
Başkaları tarafından çok sevildim ama görünüşe göre onları sevme yeteneği bende yoktu.
Hayatta başka bir amacı olmayan bir insanım. Yerimi, bana düşen payımı biliyorum. Ah, gerçekten bir gün daha erken ölmek harika olurdu. Şimdi vücudumu kullanıp az da olsa yiyecek üretimini arttırmaya yardımcı olacak ve ardından bu dünyayı terk ederek ülkenin üzerindeki yükü hafifleteceğim. En azından benim gibi işe yaramaz bir hastanın ülkesine hizmet etmesinin yolu bu. Ah, bir an önce ölmek istiyorum.