“Artık sen varsın. Şu andan itibaren sona bakmak, yemeğini pişirmek, sana işkence etmek, seni kandırmak ve sevmek -bütün bunlar görevim benim. Şimdiden sonra artık istediğim gibi bir kadın olmaktan yakınarak geçirebilirim zamanımı. Artık ben kadın değilim diye korkmama da gerek yok.” Gülerek yüzüme baktı. “Oh, çok başka şeyler de yapacağımdan emin olabilirsin” diye bağırdı. “Zeki olmaktan vazgeçecek değilim. Okuyacağım, yorumlayacağım, tartışacağım, düşüneceğim -ve tabii özellikle de senin düşündüklerini düşünmemeye dikkat edeceğim- ve sen ortaya çıkacak tüm bu karmaşanın içinde, senin düşündüklerini düşünemediğimi görüp, benim her şeye rağmen sınırlı bir kadın zekasına sahip olduğumu saptamaktan mutlu olacaksın. Ve Tanrı isterse, beni her gün biraz daha fazla seversin ve çok mutlu oluruz.”
Yüzleştiğiniz her şeyi değiştiremezsiniz, ama yüzleşmeden hiçbir şeyi değiştiremezsiniz.