Bedenler, ataların zamanından beri çürüyüp gidiyor.
Bir zamanlar Tanrı olanlar piramitlerde istirahatte;
Soylular ve bilgeler de piramitlerinde gömülü. Orada evler yaptırmış olanların mekânları ayakta değil artık;
Onlardan geriye ne kaldığını görüyorsun...
Sanki hiç olmamışlar gibi!
Hallerinin nice olduğunu söylemek için kimse gelmiyor oradan bize.
Kalbi sessiz duran duymaz bizim yakınmamızı ve mezarda yatan duymaz ağıtımızı.
Hiç kimse beraberinde götürmez lütfunu,
Hayır, giden hiç kimse geri dönmez...
...
Bakın, nasıl yitip gitti o tapınaklar da.
Duvarları çoktandır yıkık,
İzleri yok artık,
Sanki hiç olmamışlar gibi!
Dönüp gelmiyor ki gidenler, başlarına ne geldiğini anlatsınlar...
Mutlu oldular mı, olmadılar mı?