Şimdi bundan çıkaracak bir diğer önemli sonuç, hakkında herhangi bir deney sahibi olamayacağımız veya bize deneyde verilmiş olmayan hiçbir şeyin bilgisinin gerçek anlamda mümkün olmadığıdır. Öte yandan, Tanrı, ruh ve özgürlük gibi şeylerin bize deney tarafından verilmiş olmadıkları, onlar hakkında hiçbir duyusal deneye sahip olmadığımız açıktır. O halde, geleneksel metafizik, yani bu tür varlıkları bu şekilde ele alan felsefe disiplini, bilimsel olarak mümkün değildir. Başka bir deyişle, Metafizik, bir bilim değildir ve biz bu tür varlıkları ciddi anlamda hiçbir zaman bilemeyiz.
Bilgelik, Sokrates'in uğrunda ölümü göze aldığı bilgidir. Bilgelik, büyük İslam filozofu İbni Rüşt'ün, Kur'an'ın evrene bakarak bizi, onun yaratıcısı hakkında düşünmeye davet ettiğini söylediği bilgidir.
Kant, felsefeyi, kendisini akla dayanan nedenlerle meşru kılmak veya haklı çıkarmak iddiasında olan bir zihinsel etkinlik biçimi olarak tanımlamıştır.
Her eserin bir nedeni vardır önermesi, neden Tanrı'nın kendisini bu önermenin kapsamı dışında tutmaktadır? Eğer her şeyin bir nedeni vardır önermesi evrensel ise, o zaman Tanrı'nın da bir nedeni olması gerekir. Yok eğer Tanrı'yı bu kuralın dışında tutup O'nun bir nedeni olmadığını söylüyorsak, o zaman evrenin bütününü bu ilkenin dışında tutup, onun bir bütün olarak nedeni olmadığını söylememiz mümkündür.
Sonra evrende ve canlı varlıklarda sözü edilen düzeni, düzenliliği, uyumu, sistemi kabul etsek bile bunun akıllı, plan güden bir varlığın eseri olarak açıklanması zorunlu mudur? Darwin'in doğal ayıklamaya dayanan evrim kuramı böyle bir varlığa başvurmaksızın bu olayı makûl bir şekilde açıklama imkanını bize vermemiş midir? Bu kuram, çevreye uyum gösteren organizmaların hayatta kaldığını, gösteremeyenlerin ise doğadan silindiğini ikna edici bir şekilde açıklamamış mıdır?
insan vücudu -ki evrende hüküm sürdüğü düşünülen düzen ve amaçlılığın en iyi örneği olarak zikredilmektedir- gerçekten çok düzenli, çok planlı, her bir parçası bir amaca hizmet eder gibi görünen bir yapı mıdır? Eğer öyleyse erkek vücudunda memenin işlevi nedir? İnsanda kör bağırsağın varlığı hangi amaca hizmet etmektedir?
Bu kanıta karşı Aziz Thomas'ın itirazı ise bir başka noktadadır. Aquinolu Thomas iyi bir Aristotelesçi olarak, varlığı olmayan bir şeyin doğasından veya özünden bahsetmenin anlamsız olduğu görüşünden hareket eder. Gerçekten de Aristoteles'e göre bir bilimin, bir doğayı incelemeden önce bu doğanın var olup olmadığını araştırması gerekir. Başka deyişle, biz, ancak bir şeyin var olduğunu öğrendikten sonra onun ne olduğunu, yani onun doğasının veya özünün ne olduğunu soruşturma hakkına sahibiz. O halde, Tanrı'nın var olduğunu bilmedikçe, onun doğası veya özü veya kavramı hakkında ileri süreceğimiz her türlü iddia, örneğin O'nun en mükemmel varlık olduğu iddiası, ancak bir varsayımdan ibaret olacaktır. Dolayısıyla böyle bir iddianın hiçbir ciddî temeli yoktur.