İnsanlar İletişim Kurarken Nasıl Sıra Alıyorlar - veya Neden Alamıyorlar? Söz Alma ile Dil Arasındaki İlişki Nedir?
Arkadaşlarınızla en sevdiğiniz dizi veya kitap hakkında konuşurken nasıl oluyor da birbirinizin sözünü kesmeden sohbet edebiliyorsunuz hiç düşündünüz mü? Kısacık bir karşılaşmada bile onca bilgiyi, duyguyu ve düşünceyi birbirinize kesintiye uğramadan aktarabilmenize olanak sağlayan gizli kahramanı merak ettiniz mi hiç? Hollanda'da bulunan Max Plank Enstitüsü Psikodilbilim bölümünden Dr. Stephen C. Levinson, makalesinde bu sorulara ilişkin detaylı bilgiler sunuyor. Makaleyi sizler için özetledik, gelin isterseniz ayrıntıları birlikte inceleyelim.
Sıra Alma Davranışı Neden Önemlidir?
Kullanılan sesler, sözcükler ve gramer kuralları farklı olsa da yeryüzünde konuşulan dillerin ortak bir noktası vardır: sıra alma davranışı. Özellikle de birden fazla kişinin iletişimde bulunduğu durumlarda, sıra alma davranışı konuşmaların çakışmasını önlemesi bakımından oldukça önemlidir. Sıra alma davranışını biçimlendiren; konuşan kişiye verilebilecek uygun cevaplar arasından seçim yapma, uygun sözcükleri belirleme ve konuşma üretimini sağlayacak motor hareketleri organize etme süreci zaman aldığı için oldukça yavaş işler. Bu nedenle, karşımızdaki kişiyi dinlerken bir yandan da vereceğimiz cevabı planlamamız gerekir. Konu ile ilgili yapılan araştırmalar önceden belirlediğimiz tek sözcükten oluşan bir cevabın 600 ms, hazırlıksız olarak o anda oluşturduğumuz tek sözcükten oluşan bir cevabın 1000 ms, kısa bir cümleden oluşan cevabın ise 1500 ms'mizi aldığını göstermektedir.
Nörobilimin Konu ile İlgili Bulguları Nelerdir?
Elekroensefalografi (EEG) yöntemi ile gerçekleştirilen beyin görüntüleme çalışmaları; dinleyen kişinin, konuşan kişinin üretimlerini (içeriğin soru, istek veya emir vs. belirtiyor olmasına bakmaksızın) 400 ms'de tanıdığını ve 500 ms civarında ise verilecek cevabı oluşturma sürecinin başladığını göstermektedir. Konuşan kişinin kullandığı sözcükler ve sergilediği prozodik (konuşmanın bitiminde son heceyi uzatmak gibi) özellikler ise dinleyen kişiye kısa süre içinde sıranın kendisine geçeceği ve cevabını hazırlaması gerektiği hakkında ipucu verirler. [Editör notu: "Prozodi"; vurgu, durak, ezgi gibi ses bilgisi ögelerinin tamamına verilen addır.] Konuşan kişinin sözünü bitirmesi ile sıranın dinleyen kişiye geçmesi ortalama 200 ms sürer. Bu geçiş sürecini tetikleyen aşamalar nefes alış-verişlerindeki ve göz hareketlerindeki değişimlerde de gözlemlenebilir. Özetle, sıra alma davranışı aynı anda birçok işi bir arada yapmayı gerektirir. Bunu gerçekleştirmenin yolu ise, bilişsel kaynakların hızlı bir biçimde zamansal paylaşımından geçmektedir.
Sıra Alma Davranışı ile Dil Arasında Ne Gibi Bir Bağlantı Vardır?
Tüm dillerde gramerin cümleciklere dayanması yoluyla iletilmek istenen mesajın özetlenip sıkıştırılması, sözcük seçimi ve prozodik özelliklerin (vurgu, tonlama, ses yüksekliği gibi) aktarılan mesajın zenginleştirilmesine olanak sağlaması sıra alma davranışına yönelik düzenlemeler olarak karşımıza çıkar. Ancak, konuşan ve dinleyen arasındaki sıra alma geçişlerini tahmin edilebilir kılan ipuçları, konuşulan dile göre çeşitlilik gösterebilir. Örneğin Galce gibi bazı dillerde bu ipucu cümlenin başlarında geçen fiil yoluyla verilirken Japonca gibi bazı dillerde ise cümlenin sonunda yer alan fiil yardımıyla verilir.
Yapılan araştırmalar sıra alma davranışının, konuşma öncesi dönemde 6 aylık bebeklerde çıkardıkları sesler yoluyla yetişkinle iletişimde sıra alma şeklinde görüldüğünü; ancak sıra almada çakışmalar (iki kişinin aynı anda konuşması) yaşandığını ortaya koymaktadır. 9 ay civarında ise bebeklerin sıra alırken daha az çakışma yaşadıkları görülmektedir. Zaman içinde hem amaca yönelik iletişim kurmanın önemini kavrayan, hem de yetişkinin işaret etme davranışını takip edebilen bebekler sıra alma konusunda ustalaşırlar. Bu verilerden hareketle; sıra alma, hem içgüdüsel hem de öğrenmeye dayalı bir davranış olarak karşımıza çıkıyor.
Sıra Alma Davranışının Evrimsel Kökenleri Hakkında Neler Biliyoruz?
Karşılaştırmalı primat çalışmaları içlerinde lemurlar, eski dünya maymunları, yeni dünya maymunları ve kuyruksuz maymunların da bulunduğu pek çok primat türünde sese dayalı sıra alma davranışının görüldüğünü belirtiyor. Bu benzerliklerin ortak kalıtım yoluyla oluşan bir homolojiden kaynaklanmak yerine, paralel evrim yoluyla oluşan bir analojiden kaynaklanmaları mümkün olsa da; sese dayalı sıra almanın primat sıralamasında atalara ait bir kökeninin olması da muhtemel görünüyor. Burada kafa karıştıran şey ise, özellikle de olarak jestlere dayalı iletişim kuran bazı primatlarda jestlere dayalı sıra alma görülse de, sese dayalı sıra alma davranışının görülmüyor olmasıdır. Buradan hareketle, sıra alma davranışı diğer primatlarla homolog ise, insan iletişiminin katmanlı bir evrim izlediği söylenebilir.
Homo Erectus (Afrika kolu, 1.6 milyon yıl) konuşma için gerekli nefes kontrolünden yoksun olsa da, jestlere dayalı bir iletişim sistemi geliştirmiş olabilmeleri muhtemeldir. Eldeki veriler, modern insanlar ile Neanderthal'lerin ortak atalarından önce (600.000 yıl), konuşma üretimi için gerekli genetik ve fizyolojik yapıların mevcut olduğuna dikkat çekmektedir. Özetle, geçen milyonlarca yıl içinde gelişen sese dayalı sıra alma davranışının, tıpkı günümüzdeki bebeklerde olduğu gibi, dilsel karmaşıklığa evrilmiş olabileceği ihtimali üzerinde duruluyor. Son olarak, Dr. Levinson kültürel evrimin dil çeşitliliğinde belirleyici olmasından hareketle; sıra alma aracılığıyla dilsel karmaşıklığın artmasına bağlı olarak, sıra almanın zamansal özelliklerinin sabitlenmiş olabileceğini vurgulamaktadır.
Bu Makalenin Var Olan Bilgi Birikimimize Katkısı nedir?
Son yıllarda yapılan çalışmalar, çocukların dile ilişkin pek çok karmaşık yapıyı (dil bilgisi, ses bilgisi, sözcük bilgisi, dilin kişiler arası kullanımı vb.) konuşma öncesi dönemde kazandığını ortaya koymaktadır. Bu yapıların kazanılmasında ebeveynler ile çocuğun beraber deneyimledikleri iletişim çabaları büyük önem taşır. Dolayısıyla sıra alma davranışının önemi, dil gelişimi bakımında işlevi ve evrimsel kökenleri hakkında bilgi sahibi olmak, konuşma öncesi dönemde bebeklerin ses üretimleriyle biz yetişkinlere verdikleri cevapların ve ilk sıra alma deneyimlerinin değerini kavramamıza yardımcı olabilir. Buna ek olarak, bebeklerin her iletişim çabasını ciddiyetle cevaplamanın, sıra alma davranışlarını cesaretlendirmenin ileriki dönemde karmaşık dil yapılarını kazanmalarına yardımcı olacağını bilerek onlarla etkileşime geçmemizi sağlayabilir. Ayrıca otizm gibi gelişimsel bozukluklara eşlik eden ve özellikle de dilin kişiler arası iletişim boyutunda kullanımı bakımından yaşanan sorunların teşhis, tanı ve tedavisinde nörobilim, evrimsel dilbilim, dil ve konuşma bozuklukları alanında yeni çalışmalar ortaya koymamız için gerekli temeli oluşturabilir.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 13
- 10
- 2
- 2
- 1
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- Türev İçerik Kaynağı: Trends in Cognitive Sciences | Arşiv Bağlantısı
- Stephen C. Levinson. (2016). Turn-Taking In Human Communication – Origins And Implications For Language Processing. Trends in Cognitive Sciences, sf: 6-14. | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 22/12/2024 05:10:45 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/7773
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.