İnsan Bebekleri Daha 6 Aylıkken Yeni İletişim Metotları Geliştirip Kullanabiliyor!
Yetişkinlerin duman işaretleri veya Mors kodu kullanarak uzaktan haberleşmek gibi yeni iletişim yöntemleri keşfetme konusundaki esneklikleri araştırmacılar tarafından uzun süredir biliniyordu; fakat Northwestern Üniversitesi'nde yapılan bir çalışma, bu iletişim esnekliğinin 6 aylık bebeklerde dahi gözlemlenebildiğini gösteren ilk örnek.
Araştırmacılar, bebeklerin alışılmadık seslerin birer “iletişim işareti” olduğunu anlayıp anlayamadıklarını ve anlıyorlarsa, konuşmanın yaptığı gibi bunun da öğrenmelerine katkı yapıp yapmadığını keşfetmeyi amaçlıyorlar.
Bunu başarmak için, birisi İngilizce konuşarak, diğeri ise “bip” sesleri ile cevap vererek iletişim kuran iki insanı gösteren kısa bir videoyu bebeklere izlettiler. Daha sonra, bu alışılmadık bip seslerinin daha önceden görmedikleri bir nesneyi öğrenmelerine yardım edip etmediğini bulmak için bebekleri bir teste tabi tuttular. Temel bilişsel yeteneklerimizden biri olan yeni bir nesneyi sınıflandırabilmenin, konuşma sürecinin etkisiyle ortaya çıktığı bilinmektedir. Peki, iletişime yönelik bip sesleri de aynı etkiyi gösterebilir mi?
Gerçekten de araştırmacılar, iletişim için kullanılan bip seslerini gördükten sonra bebeklerin, bu sesler ile nesne sınıflandırma arasında bir bağ kurabildiklerini ortaya koydular. Adeta bipler gerçek konuşmaymışçasına. Northwestern Üniversitesi, Weinberg Sanat ve Bilim Okulu’nda bilişsel psikoloji alanında doktora adayı ve aynı zamanda çalışmanın başyazarı olan Brock Ferguson bu konuyla ilgili şunları söylüyor:
Yeni bir iletişim işaretini öğrenebildiklerini görünce, bebeklerin sesleri dinleyerek objeleri sınıflandırmada başarılı olabileceklerini düşündük. Halbuki daha önceki çalışmalarda hiç tanımadıkları (ve konuşma içinde desteklenmeyen) sesleri dinleyen bebekler obje sınıflandırma konusunda başarısız olmuşlardı. Diğer bir deyişle, nesne sınıflandırmada başarılı olabilirlerse bu, onların yeni “iletişime yönelik” sesleri (bipleri) konuşma olarak değerlendirdikleri anlamına gelecekti.
Ferguson’a göre, eğer bebekler bu yeni işaretin iletişime yönelik olduğu çıkarımını yapamıyorlarsa yahut takip eden sınıflandırma işlemi ancak konuşma ile desteklenerek “işaret güçlendirildiğinde” meydana geliyorsa, bu durumda daha önceki tüm çalışmalarda olduğu gibi bebeklerin sesleri dinleyerek nesne sınıflandırması yapmakta başarısız olmaları gerekiyordu. Bu konuyla ilgili Ferguson sözlerine şöyle devam ediyor:
Bebeklerin objeleri sınıflandırmasına konuşmanın önayak olduğunu zaten biliyorduk. Artık biliyoruz ki bebeklerde öğrenmeyi mümkün kılan bu bağıntı, henüz yeni tanıştıkları da dâhil olmak üzere birçok iletişim işaretini kapsayacak kadar geniş.
Araştırmanın kıdemli yazarı, Çocuk Gelişimi Projesi yürütücüsü ve aynı zamanda Northwestern Üniversitesi Kamu Politikası Araştırmaları Enstitüsü akademi üyesi ve yine aynı üniversitenin Psikoloji Bölümü’nde bir kurulun başkanlığını yürüten Sandra Waxman, bu çalışmanın, bebeklerdeki sosyal, dilsel ve bilişsel gelişimin karmaşık eşgüdümünü anlamamıza yönelik güçlü yansımalarına dikkat çeken ifadesinde şunları söylüyor:
Bebeklerin, bu tamamen yeni işaretleri iletişime yönelik olarak benimsemeleri hayret verici. Bu da bebeklerin, çevrelerindeki tamamen yeni sosyal iletişim işaretlerini fark edebilecek sosyal kapasiteye sahip olduklarını gösteriyor. Fark ettiklerinde ise bunu, bilişsel kavrayışı destekleyici şekilde kullanabiliyorlar. Yetişkinlerin yaptığı gibi, bebekler de etraftaki insanların birbirleriyle iletişim kurmak için kullandıkları yeni yöntemlere göz kulak kesilmeye hazır haldeler.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 6
- 2
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- Çeviri Kaynağı: Science Daily | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 22/12/2024 05:08:04 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/4122
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.
This work is an exact translation of the article originally published in Science Daily. Evrim Ağacı is a popular science organization which seeks to increase scientific awareness and knowledge in Turkey, and this translation is a part of those efforts. If you are the author/owner of this article and if you choose it to be taken down, please contact us and we will immediately remove your content. Thank you for your cooperation and understanding.