Hamamböcekleri Tuzaklardan Kaçabilecek Şekilde Evrimleşiyor!
Bu haber 11 yıl öncesine aittir. Haber güncelliğini yitirmiş olabilir; ancak arşivsel değeri ve bilimsel gelişme/ilerleme anlamındaki önemi dolayısıyla yayında tutulmaktadır. Ayrıca konuyla ilgili gelişmeler yaşandıkça bu içerik de güncellenebilir.
Avrupa'da yaşayan bir hamamböceği türü, onları yok etmek için insanların kullandığı şeker tuzaklarına karşı evrim geçirerek, bu tuzaklara düşmeyecek şekilde özelleştiği tespit edildi.
Amerikalı bilim insanları, yaptıkları çalışmada mutasyona uğramış bir grup hamamböceğinin tat alma duyularını yeniden organize ederek, onları yok etmek için kurulan tuzaklarda kullanılan şekeri "tatlı" yerine "acı" olarak algılayacak biçimde evrimleştiğini gösterdiler.
North Carolina State University'den araştırmacılar bu durumu, hamamböceklerine reçel ya da fıstık ezmesi sunarak test ettiler. Sonrasında hamamböceklerinin reseptörlerini analiz ettiler. Bu reseptörler, bizim tat tomurcuklarımıza benzemektedir.
Aynı ekipten araştırmacılardan bazıları, 20 sene kadar önce, haşarat savıcı ilaçların artık hamamböceklerine etki etmediğini, çünkü hamamböceklerinin yemleri yutmamaya başladığını fark etmişlerdi. Dr. Coby Schal, dünyanın en prestijli bilim dergilerinden olan Science'ta, bu mekanizmanın arkasında yatan sinirsel mekanizmayı ortaya koydu.
Reçel, Fıstık Ezmesine Karşı
Deneyin ilk kısmında araştırmacılar aç hamamböceklerine iki yiyecekten birini seçme şansı tanıdılar: fıstık ezmesi veya şeker yüklü reçel. Dr. Schal, araştırmayla ilgili şunları aktarıyor:
Reçel çok miktarda şeker içermektedir. Fıstık ezmesinde ise reçele göre çok daha az şeker bulunur. Mutasyona uğramış olan hamamböceklerinin reçeli yemeyi denedikleri anda geriye sıçrayarak bu yiyecekten uzaklaştığını ve fıstık ezmesine yöneldiklerini tespit ettik.
Deneyin ikinci kısmında ise bu yiyecekten uzaklaşma davranışının nedeni anlaşılabildi. Araştırmacılar hamamböceklerini hareketsiz hale getirdiler ve ufak elektrotlar kullanarak tat reseptörlerinin, yani böceğin ağız kısımlarında bulunan ve tatlara tepki veren mikroskobik kılların aktivitesini takip ettiler. Dr. Schal şunları söylüyor:
Bu mutant hamamböceklerinde acı tatlara tepki veren reseptörler, aynı zamanda şekere de tepki gösteriyordu. Bu sebeple şekeri acı olarak algılıyorlardı. Aslında tatlı tatlara tepki gösteren hücreler de tetikleniyordu; ancak acı tat reseptörleri bunları baskılıyordu. Sonuç olarak acı tat, tatlı tadı baskılıyordu. Hamamböcekleri, tıpkı ıspanağı reddeden küçük bir bebek gibi davranıyordu. Kafasını iki yana sallayarak bu sıvıyı tüketmeyi reddediyordu. Sonundaysa, kafasının iki yanına şeker bulaşmış bir şekilde kalıyordu.
Londra'da bulunan Zooloji Enstitüsü'nden Dr. Elli Leadbeater, araştırmayı heyecen verici buluyor ve şunları söylüyor:
Normalde, doğal seçilim bir hayvanın tat becerilerini evrimleştirdiğinde, basitçe hayvanı belli bir tada daha duyarlı veya duyarsız hale getirir. Örneğin, nektar toplamak üzere özelleşen arılar, diğer arılara göre şekere daha az duyarlıdır. Bu da, onların sadece konsantre nektar toplayabilmeleri anlamına gelir. Evrim, şekerin onlara daha az tatlı gelmesine neden olmuştur; fakat bunu hala severler. Hamamböceği vakasında ise, şeker gerçekten de acı gelmektedir. Doğal seçilim için içerisinde zehir barındıran şekerleri kabul etmemeyi sağlamak amacıyla geliştirilen etkili ve hızlı bir yöntemdir.
Dr. Schal, bunun insan ile hamamböcekleri arasındaki "silahlanma yarışı"nın bir diğer örneği olduğunu söylüyor:
Onlara böcek öldüren ilaçlar savurup duruyoruz, onlar da bunlardan kurtulacak mekanizmalar evrimleştirip duruyorlar. Her zaman, hamamböceklerine inanılmaz bir saygı duydum. Bize bağımlılar, ancak bizden faydalanmasını da biliyorlar.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 16
- 14
- 9
- 6
- 6
- 6
- 3
- 2
- 2
- 1
- 1
- 0
- Çeviri Kaynağı: BBC | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 05/11/2024 19:43:47 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/1244
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.
This work is an exact translation of the article originally published in BBC. Evrim Ağacı is a popular science organization which seeks to increase scientific awareness and knowledge in Turkey, and this translation is a part of those efforts. If you are the author/owner of this article and if you choose it to be taken down, please contact us and we will immediately remove your content. Thank you for your cooperation and understanding.