Halluks Valgus

Genel Bilgiler: Patoloji ve Mekanizma

Latince “Halluks” (Ayak Başparmağı), “Valgus” ise (uzaklaşan) anlamındadır. Halluks valgus ayak başparmağının orta hattan uzaklaşması, yani ayak ikinci parmağına doğru yönelmesiyle oluşan bir deformitedir (bozukluktur). Genelde 30-40 yaşlarından sonra görülen ve kadınlarda daha fazla rastlanan bir kemik bozukluğudur. Ayak başparmağının ikinci parmaktan uzun olması, ayak tarak kemiklerinin uzunluğu ya da kısalığı, eklemlerde sorunlara yol açan bazı hastalıklar, ayak içi kas ya diğer dokulardaki sorunların Halluks Valgus’a neden olabilmektedir. Ancak Halluks Valgus’un en önemli nedeni ayakkabı kullanımıdır.

Belirti ve Bulgular

Bozukluk sahibi bireylerin önemli bir kısmında temel şikayet ayak başparmağının açılandığı eklemdeki şişlik ve ağrıdır. Başparmağın dışarıya, yani ikinci parmağa doğru açılanması ilerledikçe, başparmak ikinci parmağın altına girebilir, ya da üstüne çıkabilir. En yaygın semptomlar ise şöyle sıralanabilir ;

• Şekil Bozukluğu
• Ağrı
• Kızarıklık

Hastalıkla İlişkili Etken Faktörler ve Risk Faktörleri

Halluks Valgus aile bireyleri arasında genetik olarak aktarılabilen bir durumdur. Bazı hastalarda rahat, ortopedik ve geniş ayakkabı giyilmesine rağmen oluşabilirken, bazı bireylerde ise ince ve dar burunlu, sıkı ayakkabılar giymek bu hastalığın oluşumunda rol oynar. Halluks Valgus, ortopedik ve bazı rahatsızlıkların beraberinde getirdiği bir durum olarak da kendini gösterebilir. Başlıca bu rahatsızlıklar şöyledir.

• Düz tabanlık
• Kilo sorunu
• Aşil tendonu kısalığı
• Çeşitli romatizmal rahatsızlıklar
• Ayağın içe basması
• Eklemlerde gevşeklik

Teşhis Yöntemleri

Halluks Valgus teşhisinde en önemli muayene yöntemi fiziki muayenedir. Hasta çıplak ayak ile yere basarak, ayağın çeşitliği yönlerden grafikleri çekilir. Ardından radyolojik inceleme yapılır. Radyolojik incelemenin asıl amacı Halluks Valgus'un derecesini saptamaktır. Bu şekilde hastaya uygulanacak tedavi metodu kararlaştırılmış olur.

Tedaviler veya İdare Yöntemleri

Tedavi planı hazırlanırken, hastanın yaşı, cinsiyeti ve diğer sebep olan durumlar göz önüne alınır. Tedavi planı, cerrahi ve konservatif (takip etmek, ilaç tedavisi uygulamak) olarak ikiye ayrılır. Tanı konmuş hastaların büyük çoğunluğunda cerrahi müdahaleye gerek duyulmamaktadır. Hastalığın derecesine ve hastanın istekleri göz önüne alınarak uygulanan tedavi yöntemleri şunlardır:

• Atel uygulaması
• Ayakkabı değişimi
• Silikon aparatlar
• Tabanlıklar

Peki ne zaman cerrahi müdahaleye başvurulur? Ağrının şiddetinde belirgin bir artış oldu ise, şekil bozukluğu rahatsız edici seviyeye geldiğinde, şekil bozukluğunu düzeltme amaçlı cerrahi müdahale uygulanabilir.

India Mart

Görülme Sıklığı (Epidemiyoloji)

Deformite, erkeklere nazaran kadınlarda daha çok görülmektedir. Bunun sebebinin ise, kadınların dar ve topuklu ayakkabıları tercih ettikleri olduğu düşünülüyor.