Günümüzde Canlıların Yok Oluş Hızı, Normalde Olması Gerekenden 1000 Kat Fazladır!
Dünyadaki yaşam, olağanüstü biçimde çeşitlidir. Genel olarak, gezegenimizde bakteriler hariç 8,7 milyon türün olduğu tahmin edilmektedir. Ne yazık ki insan etkinlikleri birçok türü yok etmekte ve türlerin soy tükenme oranını yükselttiğimiz bir süredir bilinmektedir. Pekiyi, durumun ciddiyeti nedir? Yeni bir çalışmaya göre, şu anki soy tükenme oranı, bilim insanlarının öngördüklerinden 10 kat daha kötü ve doğal alt (baz, zemin) değerden* 1.000 kat daha yüksektir. Çalışma, Conservation Biology’de yayınlanmıştır.
İnsanlığın tür kaybı oranını nasıl etkilediğini bulmak için, ilk olarak insanlardan önceki döneme ait bir baz soy tükenme oranı belirlemeliyiz. Bir süredir görülmediği halde hala yaşayan bir türün olması ihtimali hesabımıza bir belirsizlik katsa da günümüzdeki türlerin soy tükenme oranını hesaplamak göreceli olarak daha kolaydır. Ancak karşılaştırmada kullanılacak baz değerleri belirlemek biraz daha karmaşıktır.
Fosil verilerine göre yapılan önceki tahminler, yılda milyon türde 1 soy tükenme gibi takribi bir rakamla sonuçlanmıştı. Fosil verileri, tahmini soy tükenme oranlarını hemen verse de genellikle vücutlarında kemik bulunan organizmalarla kısıtlı kalır. Ayrıca fosilin türünü belirlemek bazen zordur, çünkü onu sadece belirli bir cinse yerleştirebilirsiniz. Bununla birlikte fosil kayıtları, biyoçeşitliliğin zaman içinde yavaşça arttığını açıkça göstermiştir. İnsanlardan önceki döneme ait soy tükenme oranını daha güvenilir bir şekilde tahmin etmek için, Brown ve Duke Üniversitelerindeki araştırmacılar, fosil kayıtlarından bir basamak daha ileri gidip pek çok bitki ve hayvan türünün filogenetik analizlerini yaptılar. Filogenetik dalı, farklı organizmaların DNA dizilişlerini karşılaştırarak evrimsel ilişkileri inceler.
Araştırmacılar, ortalama soy tükenme tahminlerini bulduktan sonra türleşme (yeni türlerin oluşması) oranlarının da tahmin çalışmalarını yaptılar. Buradan da türleşme ve soy tükenme oranlarının farkı olan tür çeşitlenmesi oranlarını tahmin edebildiler. Ayrıca günümüzdeki veya insanlardan önceki döneme ait çeşitliliğin azaldığına dair herhangi bir kanıt bulamadılar. Aksine Dünya’daki toplam tür sayısı değişmemiş, hatta biraz artmıştı. Bu da ortalama çeşitlenme oranlarının ortalama soy tükenme oranlarıyla aynı veya bu oranlardan biraz daha yüksek olduğunu gösteriyor.
Ekip, elde ettikleri sonuçları değerlendirdiğinde, insanlardan önceki döneme ait ortalama soy tükenme oranının yılda milyon türde 0,1 soy tükenme olduğu sonucuna vardı. Günümüzdeki soy tükenme oranı ise, yaklaşık olarak yılda milyon türde 100 soy tükenme şeklindedir, yani doğal baz değerden 1.000 kat daha yüksektir. Ekibin tahminlerine göre gelecekte bu oranlar 10.000 kat daha yüksek bir değere erişebilir. Çalışmanın başyazarı Jurriaan de Vos, basın açıklamasında şunları söyledi:
Bu durum, kalanı koruma ve etkilerimizi azaltma çalışmalarını acilen yapmamız gerektiğini gösteriyor. İnsanlar sahneye çıkmadan önceki durum çok, çok farklıydı.
Sürekli artan nüfusumuzu barındırmak için yaşamalanların (habitatların) yok edilmesi gibi insan etkinliklerinin, türlerin soy tükenme oranını artırdığı genel olarak kabul edilmektedir. Bununla birlikte koruma projelerinin bazı türler için etkili olduğu da ortadadır. Şu anki krizin daha da kötüleşmesini önleme şansımızı kullanmak istiyorsak benzer şekilde çaba göstermeye devam etmeliyiz.
*alt değer (zemin değer): Bir olayın belli bir yer ve zamanda, özel bir tehlike yokken ölçülen ve genellikle çok düşük olan oranı. (Ç.N.)
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 2
- 1
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- Çeviri Kaynağı: IFLS | Arşiv Bağlantısı
- J. M. De Vos, et al. Estimating The Normal Background Rate Of Species Extinction. (20 Temmuz 2020). Alındığı Tarih: 20 Temmuz 2020. Alındığı Yer: Conservation Biology | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 22/12/2024 05:57:28 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/2797
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.
This work is an exact translation of the article originally published in IFLS. Evrim Ağacı is a popular science organization which seeks to increase scientific awareness and knowledge in Turkey, and this translation is a part of those efforts. If you are the author/owner of this article and if you choose it to be taken down, please contact us and we will immediately remove your content. Thank you for your cooperation and understanding.