Sanat ile bilimin buluşması... İstanbul'da Pera Müzesinde ziyaret ettiğim bir sanat galerisinde böyle bir tabloya denk geldim. Konusu gereği ayrıca ilgimi çeken bu tablo, Arno Beck'in "Thou shalt not make a machine in the likeness of a human mind" (Türkçesi: "İnsan zihnine benzer bir makine yapmamalısın") başlıklı bir eseri. Eklediğim bağlantı üzerinden bu eseri ve galeriyi 3 boyutlu sanal bir tur şeklinde siz de deneyimleyebilirsiniz.
Tablodaki ifade Frank Herbert'in Dune eserini okuyanlar için tanıdık gelecektir. Dune evreninde geçen "Butlerian Cihadı", makinelerin insan olmanın özünü tehdit ettiği bir dönemi ve insan-makine savaşını anlatır. "İnsan zihnine benzer bir makine yapmamalısın" ifadesi, eserde bir uyarı niteliğindedir; hatta bir yasa olarak kabul edilir.
Peki günümüz gerçek dünyasında, yapay genel zeka çalışmalarında hızla ilerlerken insan-makine sınırlarını nasıl çizeceğiz? İşte teknoloji etiğinin ve sanatın mesajı tam da burada birleşiyor: Zihin gibi karmaşık bir yapıyı bir makinede oluşturmak sadece teknik bir meydan okuma mı, yoksa aynı zamanda insan olmanın özüne dair bir meydan okuma mı?
Günümüz yapay genel zeka araştırmaları ile Dune evreninin hikâyeleri arasındaki bu paralellikler çarpıcı. İnsan, makineleri tasarlarken etik sınırları nasıl belirleyecek?
Dune evreninde makinelerle olan savaş, insanlığın zihinsel özgürlüğünü koruma mücadelesiydi. Peki ya bizim dünyamızda nasıl olacak? Dune evreninde olduğu gibi, bir gün makinelerle insan arasında keskin bir sınır çizmek zorunda kalacak mıyız?
Bu bağlamda bilimkurgu, yalnızca geleceğe dair bir tahmin değil; aynı zamanda bir uyarıdır. Bu tablo da hem bilimkurgunun uyarılarına hem de gerçek dünyadaki teknolojik ilerlemelere ışık tutuyor. Yapay genel zekaya doğru hızla ilerlerken, sınırların ne olduğunu ve olması gerektiğini düşünmek için harika bir çağrı niteliğinde.
Yapay zeka ve insan zihni arasındaki ilişkiyi düşündüğümüzde bu tür sanatsal ve felsefi sorgulamaların, her zamankinden daha kıymetli olduğunu düşünüyorum.
Geleceğimizi şekillendirecek gibi duran bu ikilem hakkında siz ne düşünüyorsunuz?