Bir bireyin her soruya yanıt verme hakkı olabilir, ancak kendi beyin gücünü kullanmadan, düşünmeden cevap verme "hakkı" diye bir kavram abesle iştigaldir; bu düpedüz zihinsel acziyetin beyanıdır. Yapay zekânın belirli bir noktadan sonra ilerleyemeyeceği düşüncesi artık bende bir inanç değil, acı bir gerçeklik olarak beliriyor. Teknik yetersizliklerden değil, bizzat insan faktörünün çöküşünden bahsediyorum. Bugün yapay zekâyı kodlayan mühendisler ve hatta işin karanlık tarafında veri araklayanlar 20 30 yıl sonra sahneden çekildiğinde, yerlerine geçecek olan, düşünme yetisini köreltmiş, hazıra alışmış nesillerle bu devasa yapının nasıl ayakta kalacağını hayal dahi edemiyorum. Veri hırsızlığının mühendislikten daha zor olduğunu iddia ediyorum, çünkü bu hem zekâ hem de belirli bir ahlaki esneklik (!) gerektirir ki bu bile yeni nesiller için fazla 'komplike' kalabilir. Bence zihinsel tembellik üzerine kurulu bir gelecekte, yapay zekâ gibi sürekli beslenmesi gereken bir canavarın gelişimi durmakla kalmayacak, gerilemesi kaçınılmaz olacaktır.