Başkalarına bağlanmayan, bağımlılıktan kaçınan ve hatta bundan kurtulduğu için övünen bir yeni insan boy göstermektedir. Bu yeni insan, aynı kurumda ömür boyu çalışabileceği hesabıyla kendi hayatı hakkında - gerçekliğe uymasa da - planlar yapabilen emekçiden farklı olarak, kısa vadeyi düşünerek yaşamak zorundadır. (Sennett) Böyle bir insanın başka insanlarla olan "ilişkiler"i de, Sorros'un deyişiyle "işlemler"e dönüşmeye başlar. Bu insan, "kendini tanımladığı sıfatların sürekli değiştiğinin" farkında olduğu için kendi kendini ciddiye almayan, "hiçbir şeyin sabit olmadığına inandığı" için de kendi değerini takdir edecek bir otoriteden yoksun olan bir insandır. "Artık amaçlı insan gitmiş, yerine 'ironik insan' gelmiştir"(Sennett). Narsist bir şekilde "ne hissediyorum?" sorusu ile meşgul olan ve kendine dalan bu özne kişiliğini belirleyecek bir ilke bulmakta da zorlanır. Yine Sennett'ın (1986) işaret ettiği üzere, ruh özelleştikçe daha az uyarılır ve hissetmemiz ve hissettiklerimizi ifade etmemiz zorlaşır.
Boşuna mı Okuduk?
Türkiye'de Beyaz Yakalı İşsizliği