Bana kalırsa her insan, bir çoçuk veya hayvan sahibi olmasa bile bir ebeveyndir. Örneğin bir çocuk olduğunuzu düşünün ve saat geç olmuş. Ne beklersiniz? Tabiki aileden biri gelip sizi yatmanız için uyaracak, hatta uğraşınızı (telefon tv oyuncak vb.) sonlandıracak ve sizi doğruca yatağa sokacaktır. Şimdi büyüdüğünüzü, tek başınıza kaldığınızı düşünün. Artık siz de bir ebeveyn sayılırsınız! Aynı zamanda hala geç olmasına rağmen yatmak istemeyen bir çocuk da sizsiniz. Geç olduğunun, sabah erken kalkmanızın gerektiğinin ve bunun her halükarda sizin ve işinizin yararına olduğunun farkındasınız (Bir ebeveyn olarak). Aynı zamanda izlediğiniz diziyi bitirmek istiyorsunuz (Bir çocuk olarak). Bu ve bunun gibi her konuda, bazılarının “irade” dediği ebeveyn-çocuk ilişkisi içindesiniz. Eğer ebeveyn tarafınız size baskın gelecek ve mantıklı veya olmasını gerekeni size yaptırtacaksa sizi diğerleri; “iradesi güçlü”,”nefsine karşı koyabilen” bir insan olarak göreceklerdir. Ben ise nefsi, ruhumuzdaki hala eğlence ve zevk peşinde olan bir çocuğa, iradeyi ise zihnimizdeki hala o çocuğun geleceğini ve iyiliğini düşünen bir ebeveyne benzetiyorum.