Genomik Dilin Karmaşık Gramer Yapısı: İnsan Genomundaki 3 Milyar Nükleotiti Nasıl Okumalıyız?
Bu haber 7 yıl öncesine aittir. Haber güncelliğini yitirmiş olabilir; ancak arşivsel değeri ve bilimsel gelişme/ilerleme anlamındaki önemi dolayısıyla yayında tutulmaktadır. Ayrıca konuyla ilgili gelişmeler yaşandıkça bu içerik de güncellenebilir.
İsveç Karolinska Enstitüsü'nün yapmış olduğu yeni bir çalışma, insanlardaki genetik kod "gramer"inin dünya üzerinde konuşulan en girift yapılı dillerden bile daha karmaşık olduğunu gösteriyor. Nature dergisinde yayınlanan bulgular, insan genomunu çözmenin neden bu kadar zor olduğunu açıklıyor ve hastalıkların oluşmasında bireysel genetik farklılıkların nasıl etkili olduğunu daha iyi anlamamıza katkı sağlıyor. Çalışmanın başyazarı ve Biyolojik Bilimler ve Beslenme Bölümü doktora öğrencisi Arttu Jolma şunları söylüyor:
Genom bir organizmanın meydana gelmesi ve varlığının korunması için gerekli tüm bilgileri içeriyor, ancak aynı zamanda bireyin diyabet, kalp hastalıkları ve kanser gibi yaygın hastalıklara yakalanma riskine ait detayları da barındırıyor. Eğer insan genomunu okuyabilme ve anlayabilme yeteneğimizi geliştirebilirsek, birçok hastalıkla ilgili hızla biriken genomik bilgiyi sağlık yardımları amacıyla daha iyi kullanabileceğiz.
2000 yılında insan genomunun diziliminin belirlenmesiyle, insan genomunu oluşturan 3 milyar A, C, G ve T harfinin hangi sırayla dizilmiş olduğu ortaya çıktı. Ne var ki yalnız başına harflerin sırasını bilmek genomik keşiflerin sağlık yardımına dönüştürülmesine yeterli olmuyor; aynı zamanda harflerin diziliminin ne anlama geldiğini de bilmek lazım. Başka bir ifadeyle, genom dilinin "kelimeleri" ve "gramer"ini belirlemek gerekli.
Vücudumuzdaki hücreler neredeyse özdeş genomlara sahip, fakat farklı tip hücrelerde farklı genlerin aktif olması (ifade edilmesi) nedeniyle değişiklik gösterirler. Her genin nerede ve ne zaman ifade edileceğini kontrol eden bilgilerin bulunduğu bir düzenleyici bölgesi vardır. Gen düzenleyici bu kod, spesifik "DNA kelimeleri"ne bağlanan transkripsiyon faktörleri olarak adlandırılan proteinler tarafından okunur ve ilintili olduğu genin ifadesini arttırır veya azaltır.
Karolinska Enstitüsü araştırmacıları, Professor Jussi Taipale gözetimi altında, özellikli transkripsiyon faktörleri tarafından tanımlanan DNA kelimelerinin çoğunu önceden belirlemişlerdi. Ancak, birçok doğal insan dili gibi, DNA kelimeleri de çoklu transkripsiyon faktörleri tarafından okunan birleşik kelimeler oluşturmak üzere birbirine eklenebilir. Ne var ki, birleşik kelimelerin okunma mekanizması daha önce incelenmemişti. Bu nedenle, Nature dergisindeki son çalışmada, Taipale ekibi transkripsiyon faktör çiftlerinin bağlanma tercihlerini inceleyip bağlanacakları birleşik DNA kelimelerini sistematik olarak haritalandırıyor.
Yaptıkları analizler gösteriyor ki genetik kodun grameri, insanların kullandığı en karmaşık dillerden bile daha karmaşık. Bir boşluğu silerek kelimeleri basitçe birbirine eklemek yerine, birbirine eklenerek birleşik DNA kelimelerini oluşturan her bir kelime değiştiriliyor ve böylece çok sayıda tümüyle yeni kelimelerin oluşmasına yol açıyor. Arttu Jolma konuyla ilgili olarak şunları ekliyor:
Çalışmamız birçok böyle kelime tespit etti. Bu da genlerin normal gelişimde ve kanserde nasıl düzenlendiğini daha iyi anlamamızı sağlıyor. Sonuçlar genlerin ifade edilişini kontrol eden genetik kodun kırılmasına zemin hazırlıyor.
Not: Bu yazıyı çeviren Ceyda Tetik Aydoğdu'ya teşekkür ederiz.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 3
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- Çeviri Kaynağı: ScienceDaily | Arşiv Bağlantısı
- A. Jolma, et al. (2015). Dna-Dependent Formation Of Transcription Factor Pairs Alters Their Binding Specificity. Nature, sf: 384-388. | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 01/11/2024 23:55:38 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/4702
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.
This work is an exact translation of the article originally published in ScienceDaily. Evrim Ağacı is a popular science organization which seeks to increase scientific awareness and knowledge in Turkey, and this translation is a part of those efforts. If you are the author/owner of this article and if you choose it to be taken down, please contact us and we will immediately remove your content. Thank you for your cooperation and understanding.