Fukushima Patlamasından Arta Kalan Radyasyon Hala Böcekleri Zehirliyor!
Radyoaktif parçacıklarla kirlenmiş yiyecekleri yemek, düşünüldüğünden daha tehlikeli olabilir! En azından böcekler için... Yeni bir çalışmaya göre kelebek larvaları, Fukushima Daichi Nükleer Santrali yakınlarından toplanan hafifçe lekelenmiş yapraklarla bile beslendiklerinde, temiz yapraklarla beslenen kelebeklere göre daha çok fiziksel anormallikler veya daha düşük hayatta kalma oranından muzdaripler. Araştırma Fukushima bölgesindeki, özellikle de güvenlik kaygısı nedeniyle insanların giremediği alanlardaki ortamın bir müddet doğal yaşam için tehlikeli olmaya devam edeceğini gösterdi.
2011 Fukushima Daiçi Nükleer Santral felaketi çoğu denize olmak üzere büyük miktarda radyasyon yayılmasına neden oldu. İnsanlar güvenli bölgelere tahliye edildiler ve böylece radyasyona çok az maruz kaldılar. Fakat bölgedeki doğal yaşam, ortamdaki radyasyona hem dışarıdan hem de kirlenmiş yiyecek kaynakları nedeniyle içeriden maruz kaldı. Japonya, Nishihara’daki Ryukyus Üniversitesi’nde biyolog olan Joji Otaki ve meslektaşları, bu radyasyonun Japonya’nın hemen hemen her yerinde bulunan bir mavi kelebek türünü (Zizeeria maha) nasıl etkilediğini görmek için alan çalışmaları ve laboratuvar deneyleri yaptılar.
Daha önceki bir deneyde Otaki’nin grubu, kelebek larvalarını kazadan birkaç ay sonra santralin yakınlarından toplanmış ve kilogramında binler seviyesinde (Bq/kg) radyasyon olan ekşi yonca sarmaşığının yapraklarıyla beslemişlerdi. (Karşılaştırma yapabilmeniz için, Japon hükümeti insanların pirinç, et ve balık tüketimi için 100 Bq/kg, süt ve bebek maması için de 50 Bq/kg limitini koymuştur.) Radyasyona iyice bulanmış yapraklarla beslenen larvaların hayatta kalma oranları çok düşüktü ve olağandışı küçük ön kanat gibi fiziksel anormalliklerin gözlenme oranı çok yüksekti. Bu sonuçlar, kirli alanlarda normalde beklenenden daha az kelebeğin olduğunu ortaya çıkaran diğer alan incelemelerini de destekliyorlardı.
Yeni çalışma, daha düşük yoğunluklarda bile radyasyonun larvalara zarar verebileceğini gösteriyor. Otaki ve meslektaşları kazadan 16-20 ay sonra, yani kısa ömürlü radyoaktif kirlilik parçalanıp dağıldıktan sonra, ancak bu sefer santralden 59-1760 kilometre arasındaki bölgeden yaprak topladılar; kirlilik seviyesi 161 ile 0,2 Bq/kg arasında değişiyordu. Araştırmacılar, kirlilik arttıkça ölüm oranlarının ve anormallik vakalarının arttığını buldular. BMC Evolutionary Biology’de 22 Eylül 2014’te yayınlanan makalede ekip şöyle yazdı:
Bu sonuçlar, yaklaşık 100 Bq/kg kadar düşük doz alımının bile bazı organizmalar için ciddi şekilde zehirleyici olabileceğini gösteriyor.
Araştırmacılar, başka bir deneyde de kelebek yavrularını iki gruba ayırıp birindeki yavruları ebeveynlerinin yediği o kirli yapraklarla diğerindeki yavruları ise temiz yapraklarla beslediler. Kirli yapraklarla beslenen larvalarda ebeveynlerinden daha düşük hayatta kalma oranı ve daha fazla anormallikler gözlendi, temiz yapraklarla beslenen larvalar ise hem ölüm oranları hem de anormallik gözlenme sıklığı açısından genelde normale yakın seviyelere döndüler.
Kendisi de Fukushima ve Çernobil yakınlarındaki doğal yaşam üzerindeki radyasyonun etkilerini inceleyen, Columbia’daki Güney Carolina Üniversitesi’nden biyolog Timothy Mousseau, Otaki grubunun bulgularını “çığır açıcı” olarak tanımlıyor. Radyasyon bulaşan yiyeceğin alımının doğal yaşam üzerindeki etkilerini inceleyen “neredeyse hiçbir çalışma” olmadığını belirtiyor. Mousseau, yine de sonuçları olduğu gibi insanlara uyarlamamak gerektiği konusunda uyarıda bulunuyor:
Grup olarak kelebeklerin radyoaktif kirliliğe insanlardan çok daha duyarlı olabileceğini düşünüyorum.
Kirlenmiş yaprakları yiyip de hayatta kalan böceklerin büyük olasılıkla Fukushima bölgesinde yıllarca kalmaya devam edecek düşük radyasyon seviyelerine dayanıklılık geliştirebileceğini Otaki’nin bulgularından görebileceğimizi ekliyor.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 3
- 2
- 1
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- Çeviri Kaynağı: Science | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 21/11/2024 17:00:20 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/2909
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.
This work is an exact translation of the article originally published in Science. Evrim Ağacı is a popular science organization which seeks to increase scientific awareness and knowledge in Turkey, and this translation is a part of those efforts. If you are the author/owner of this article and if you choose it to be taken down, please contact us and we will immediately remove your content. Thank you for your cooperation and understanding.