Fillerin Yok Oluşu, Günümüz İnsanın Yükselişinin Önünü Açmış Olabilir!
Avlanması kolay kocaman bir paket yemek olan fil, 400 bin yıl önce Orta Doğu’da yok olarak Homo erectus türünün beslenme alışkanlığını önemli ölçüde değiştirdi. TAÜ - Sackler Tıp Fakültesi'nden Prof. Israel Hershkovitz ile birlikte çalışan araştırmacılar, beslenmeyle ilgili bu kanıtlarla diğer kültürel ve anatomik kanıtlar arasında bağlantılar kurdu. Besin ihtiyaçlarını daha küçük ve hızlı avlarla karşılamak için daha becerikli ve bilgili olması gereken bu yeni hominidlerin, İsrail'deki Qesem Mağrası’nda yavaş yavaş ortaya çıkarak Orta Doğu tabiatında baskın duruma gelip en sonunda Homo erectus türünün yerini aldığı sonucuna vardı.
PloS One dergisinde yayınlanan bu bulgular, fillerin 400 bin yıl önceki yok oluşlarının nedeninin modern insanın ilk olarak Orta Doğu'da ortaya çıkışı olduğunu öne sürüyor. Afrika’da ise Homo sapiens, fillerin arkeolojik bölgelerden yok olmalarından çok daha -200 bin yıl- sonra ortaya çıkmıştır.
Kusursuz Yemek Paketi
Diğer primatların aksine, insanların bitki dokularından enerji alabilme ve proteini enerjiye dönüştürme becerileri sınırlıdır. Yani yemek pişirmek için gereken ateşin yokluğunda, hayvansal yağlarla desteklenmesi gereken Homo erectus'un beslenmesi, yalnızca sınırlı miktarda bitki ve proteinden oluşuyordu. Bu yüzden; diğer av kaynaklarından daha yavaş, grupları beslemeye yetecek kadar büyük, ne olursa olsun mevsim sonuna kadar ideal protein/yağ oranını koruyan devasa hayvanlar olan filler, avlanmada paha biçilemez ganimetlerdi. Kısaca Ben-Dor, bu değişmenin Homo erectus'tan daha hafif ve daha büyük beyinli olan modern insanların görünüşünde belirgin olduğunu belirterek şölye diyor:
"Filler, Homo erectus için ideal bir yemek paketidir. Filler yok olmaya başladığında, Homo erectus daha küçük ve daha baştan savma hayvanlar avlamak zorunda kaldı. Enerji ihtiyaçları artmasına rağmen bitki tüketimi ve protein alımları sınırlıydı. Bu yüzden enerji, yağlardan gelmek zorundaydı. Bütün bu nedenlerle Homo erectus avcılığa uygun olmalıydı."
Bu bilgileri onaylamak için araştırmacılar yaklaşık 800 bin yıl öncesine dayanan ve Homo erectus ile ilişkili olan Gesher B'not Yaakov bölgesi ile 400 bin ile 200 bin yıl öncesine dayanan Qesem Mağarası’ndan arkeolojik kanıtları karşılaştırdı. Gesher B'not Yaakov bölgesi, fil kemiklerini içeriyordu; fakat fil kemiklerinden yoksun olan Qesem Mağrası’nda araştırmacılar, erectus sonrası homininlerin varlığına dair bıçaklar, yiyecek paylaşımı ve alışılagelmiş ateş kullanımı gibi izler keşfetti.
Orta Doğu’da Evrim
“Modern insan, Afrika'da 200 bin yıl önce evrimleşti.” diyen Dr. Barkai'ye göre geçerli örnekler, bu olayın onların dünya çapında ilk kez ortaya çıkışı olduğunu gösterir. Arkeolojik kayıtlar bize Afrika'da fillerin, Avrupa Paleolitik Dönemi'ne ait medeniyetle birlikte insanların orada ortaya çıkmasıyla yok olduğunu anlatıyor. Her ne kadar günümüzde Afrika'da filler bulunabilse de çok az tür hayatta kaldı ve üzerinden 200 bin yıl geçtikten sonra hayvanların arkelojik bölgedeki varlığına dair hiçbir kanıt bulunamamıştır. Yalnızca filler ve Homo erectus’un beslenmesi üzerindeki buluşların, modern insanın evrimleşmesine dair uzun zamandır beklenen bir açıklama getireceğinden değil; aynı zamanda bilim adamlarının modern insanın “doğum yeri” hakkında ne bildiğinden şüphe duyan araştırmacılara göre, Orta Doğu'daki koşulların 400 bin yıl öncesiyle benzerliği tesadüf değil. Qesem Mağarası'ndaki kanıtlar, bu devrimsel zaman çizelgesini destekliyor. Bölgede yaklaşık 400 bin yıl öncesine dayanan bulgularr, yeni ve yenilikçi insan davranışları ile yeni insan tipinin varlığını kanıtlamakta. Profesör Gopher'ın sözleriyle bitirelim:
“Bu, insanların hikayesini anlamada yeni bir dönemin başlangıcı.”
Teşekkür: Bu yazıyı dilimize kazandıran Irmak Subaşı'ya teşekkür ederiz.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 2
- 2
- 1
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- Çeviri Kaynağı: Science Daily | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 17/11/2024 17:25:44 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/2708
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.
This work is an exact translation of the article originally published in Science Daily. Evrim Ağacı is a popular science organization which seeks to increase scientific awareness and knowledge in Turkey, and this translation is a part of those efforts. If you are the author/owner of this article and if you choose it to be taken down, please contact us and we will immediately remove your content. Thank you for your cooperation and understanding.