İbn-i Haldun kimilerine göre her ne kadar ismen olmasa da alan ve içerik itibarı ile sosyolojinin babası kabul edilir. İbn-i Haldun, toplumsal düzen içinde vücut bulan siyasetin, iktidarın, devletin ve hukukun doğasını, teolojik kavramlardan ziyade seküler kavramlarla açıklar. Bu nedenle, onun “Mukaddime” adlı eseri insan topluluklarının gelişimi ve dönüşümü açısından genel bir tarihsel ve sosyolojik çerçeve sunar. İbn Haldun, bilgi felsefesi konusunda bilgi vasıtaları olarak duyu, akıl, vahiy,... Daha fazla göster
İbn-i Haldun kimilerine göre her ne kadar ismen olmasa da alan ve içerik itibarı ile sosyolojinin babası kabul edilir. İbn-i Haldun, toplumsal düzen içinde vücut bulan siyasetin, iktidarın, devletin ve hukukun doğasını, teolojik kavramlardan ziyade seküler kavramlarla açıklar. Bu nedenle, onun “Mukaddime” adlı eseri insan topluluklarının gelişimi ve dönüşümü açısından genel bir tarihsel ve sosyolojik çerçeve sunar.
İbn Haldun, bilgi felsefesi konusunda bilgi vasıtaları olarak duyu, akıl, vahiy, rüya ve sezgiye değinmiş, sihir, tılsım ve kehanetin de bilgi teorisiyle ilgisini incelemiştir. Cisimler dünyasında duyu ve aklın geçerli olduğunu ve ruhani alemde vahiy ve keşif ile bilgi edinileceğini ileri sürmüştür.
Zaman ve mekan özelinde Mukaddime, okuyucusuna tarihinin ilerisinde bir bakış açısı sunuyor.