Film, klasik bir anlatı yapısını reddederek rüyalar, anılar ve gerçeklik arasında bir bağ kurar. Bu durum, izleyiciyi derin bir düşünceye sevk ederken, zaman ve varoluş kavramlarını sorgulamaya davet eder. Görsel olarak bir sanat eseri gibi işlenen her sahne, su, ateş ve ışık gibi elementlerin büyüleyici kullanımıyla adeta bir tablodan farksızdır.
Zerkalo, insana kendi geçmişine ve içsel dünyasına ayna tutan bir deneyimdir. Bu film, yalnızca sinema severler için değil, yaşamın anlamını sorgulayan herkes için unutulmaz bir yolculuk sunuyor. Eğer şiirsel ve felsefi bir sinema dilini keşfetmek istiyorsanız, Zerkalo tam size göre.
Not: Zaman atlamalı (veya bükülmeli) filmleri seviyor musunuz? Nolan’ı değil Tartovsky’i izleyin.