Midas’ın Müritleri’nde, zengin iş adamı Eben Hale’le, ondan para koparmaya çalışan uluslararası bir yeraltı örgütü arasındaki mücadeleyi anlatmaktadır. Kendisine Midas’ın Müritleri diyen bu örgüt, iş adamı onlarla işbirliği yapmayı reddettiği sürece birini öldüreceklerdir. Eben Hale’i ve diğer birçok iş adamını çok önemli bir seçim bekliyordur: Ya paralarından olmak ya da insanların ölümüne göz yummak...
"Mapuhi'nin Evi" Jack London’ın bir kısa öyküsüdür. Hikaye, Güney Pasifik’te bir adada geçer ve ana tema, bir inci etrafında gelişen açgözlülük ve yıkımdır. Mapuhi, büyük bir inci bulur ve bununla ailesine sağlam bir ev yaptırmayı hayal eder. Ancak, inci başkalarının dikkatini çeker ve kurnazlıkla elinden alınır. Fırtınayla birlikte evler ve yaşamlar yok olur, inci ise beklenen mutluluğu getirmez. London, hikaye boyunca açgözlülüğün insanları nasıl mahvettiğini etkileyici bir şekilde işler.
"Yaşamın Kanunu" Jack London’ın doğa ve yaşamın zorluklarını ele alan kısa bir öyküsüdür. Hikaye, bir Eskimo kabilesinde yaşlı Koskoosh’un, kabile tarafından kaderine terk edilmesiyle başlar. Artık yaşlı ve faydasız görülen Koskoosh, kabilenin yeni yaşam alanına göç ederken geride bırakılır.
Hikaye boyunca Koskoosh, hayatta kalmanın acımasız doğasını, yaşam ve ölüm döngüsünü kabul eder. Ölümle yüzleşirken, doğanın herkese aynı kanunları uyguladığına inanır: güçlü olan yaşar, zayıf olan elenir. Öykü, insanın doğa karşısındaki çaresizliğini etkileyici bir şekilde yansıtır.
Yüz Karası’nda işkenceden kaçmak için her şeyi göze alan bir adamı anlatır.
Gölge ve Parıltı’da ise rekabetin nelere mal olabileceğini ilginç ve fantastik bir hikâyeyle anlatıyor.
Midas’ın Müritleri’nde, zengin iş adamı Eben Hale’le, ondan para koparmaya çalışan uluslararası bir yeraltı örgütü arasındaki mücadeleyi anlatmaktadır. Kendisine Midas’ın Müritleri diyen bu örgüt, iş adamı onlarla işbirliği yapmayı reddettiği sürece birini öldüreceklerdir. Eben Hale’i ve diğer birçok iş adamını çok önemli bir seçim bekliyordur: Ya
... Daha fazla göster