Eser, idealist ve hassas genç bir yazar adayı olan Ahmet Cemil'in yaşamı etrafında şekillenir. Romanın ana karakteri Ahmet Cemil, mütevazı bir ailenin oğludur. Babasını küçük yaşta kaybetmiş, annesi ve kız kardeşi İkbal ile birlikte yaşar. En büyük hayali, edebiyat dünyasında kalıcı bir yer edinmek, Batı edebiyatının örneklerinde olduğu gibi büyük ve özgün bir eser yazarak ün kazanmaktır. Onun için "mavi" olan bu hayaller, aydınlık, umut ve başarı dolu bir geleceği simgeler. Ahmet Cemil, bir yandan geçimini sağlamak için Servet-i Fünun gazetesinde mütercimlik (çevirmenlik) yaparken, bir yandan da geceleri gizlice kendi eserini yazmaya çalışır. Dergi çevresindeki Alafranga yaşam tarzı ve dönemin edebiyatçılarıyla olan ilişkileri, onun iç dünyasındaki çatışmaları daha da derinleştirir. Özellikle dergi sahibi ve edebiyat çevresinin önde gelen isimlerinden Ragıp Bey, Ahmet Cemil için hem bir baba figürü hem de erişmek istediği edebi çevrenin bir temsilcisidir. Roman, Ahmet Cemil'in hayatındaki dönüm noktalarını detaylandırır. Kız kardeşi İkbal'in tüccar Vehbi Efendi ile zoraki ve mutsuz evliliği, Ahmet Cemil'in hayallerine vurulan ilk büyük darbedir. İkbal'in yaşadığı acılar ve trajik sonu (çocuğunu doğururken ölmesi), Ahmet Cemil'in hayata dair "mavi" umutlarını "siyah" gerçeklere çeviren önemli bir kırılma noktasıdır. Ahmet Cemil'in çevresindeki insanlar da onun yaşamını ve düşüncelerini etkiler. Lamia, çocukluktan tanıdığı ve hayranlık duyduğu, güzelliği ve zarafetiyle dikkat çeken bir kadındır. Ahmet Cemil, Lamia'ya karşı platonik bir aşk besler ve onu adeta idealize eder. Ancak Lamia'nın başka biriyle (Vecihi Bey) evlenmesi, onun bir başka büyük hayal kırıklığını yaşamasına neden olur. Edebi hayalleri de beklediği gibi gerçekleşmez. Yazdığı "Mai ve Siyah" adlı eserin yayımlanması ve kabul görmesi beklerken, dönemin edebiyat dünyasının sığlığı ve yüzeyselliği karşısında hayal kırıklığına uğrar. Eserine yönelik eleştiriler, çevresindeki dedikodular ve kendi iç sorgulamaları, onu derin bir karamsarlığa sürükler. Yayımlanan eseri beklediği ilgiyi görmez, hatta alay konusu olur. Bu durum, Ahmet Cemil'in "mavi" hayallerinin tamamen "siyah"a büründüğü andır. Romanın sonunda, tüm hayalleri yıkılmış, ruhsal olarak çökmüş olan Ahmet Cemil, İstanbul'dan ayrılma kararı alır. Annesini de yanına alarak teyzesinin yaşadığı İzmir'e doğru bir gemi yolculuğuna çıkar. Bu yolculuk, onun geçmişe ve yıkılan hayallerine veda etmesini, yeni bir başlangıç yapma çabasını simgeler. Ancak içindeki acı ve hayal kırıklığı devam etmektedir.
Eser, idealist ve hassas genç bir yazar adayı olan Ahmet Cemil'in yaşamı etrafında şekillenir. Romanın ana karakteri Ahmet Cemil, mütevazı bir ailenin oğludur. Babasını küçük yaşta kaybetmiş, annesi ve kız kardeşi İkbal ile birlikte yaşar. En büyük hayali, edebiyat dünyasında kalıcı bir yer edinmek, Batı edebiyatının örneklerinde olduğu gibi büyük
... Daha fazla göster