Yusuf Atılgan'ın Aylak Adam kitabı, Türk edebiyatının modern klasikleri arasında yer alan bir roman. Kitap, 1950'li yıllarda İstanbul'da yaşayan ve toplumla bağlarını koparmış bir adamın iç dünyasını ve yalnızlığını anlatıyor. Romanın kahramanı C., hayatın anlamını ararken, kendini bir türlü bulamayan ve kadınlarla geçici ilişkiler kurmaktan başka bir şey yapmayan bir aylak. C., bir gün N. adında bir kadına aşık olur ve onunla evlenmeye karar verir. Ancak bu karar, C.'nin hayatını değiştirmeye yetmez. C., N.'nin kendisine yeterli olmadığını hisseder ve onu aldatmaya başlar. Bu durum, C.'nin giderek daha fazla bunalıma girmesine ve N.'yi kaybetmesine neden olur. Roman, C.'nin sonunda intihar etmesiyle son bulur.
Aylak Adam, Yusuf Atılgan'ın ilk romanı olmasına rağmen, yazarın ustalığını ve dilini gösteren bir eser. Roman, psikolojik gerçekçilik akımının Türkiye'deki öncü örneklerinden biri olarak kabul edilir. Romanın kahramanı C., toplumun normlarına uymayan ve kendini dışlanmış hisseden bir anti-kahraman olarak tasvir edilir. Roman, C.'nin bilinç akışı tekniğiyle yazılmış monologlarıyla da dikkat çeker. Roman, hem C.'nin hem de Türkiye'nin dönüşümünü ve çelişkilerini yansıtan bir ayna niteliği taşır.