Eğreltiotları, Cinsiyetlerini Belirlemek İçin Feromonlarla ''Konuşuyorlar''!

- Çeviri
- Botanik
- Bitki Ekolojisi
İş üremeye geldiğinde, bitkilerin işinin hayvanlardan çok daha kolay olduğunu düşünüyor olabilirsiniz. Ne de olsa karmaşık gösteriler yapmıyorlar veya dişileri çekmek için kavgalara girişmiyorlar. Çünkü çiçekli bitkilerin büyük bir kısmı zaten hem erkek, hem dişi organlara sahip. Ancak Japon Tırmanıcı Eğreltiotu için bu iş, o kadar da kolay değil.
Türün (Lygodium japonicum) tekil bireyleri ya erkekler ya da dişi. Bu durumda, şu soru doğuyor: Seksin sürekliliğini sağlamak için, popülasyonları içerisindeki erkek-dişi dengesini nasıl garanti ediyorlar? Bu olgu, Nagoya Üniversitesi ve Tokyo Üniversitesi'nden araştırmacıların merakını kabarttı. Bu ilginç sürecin arkasındaki mekanizmayı araştırmaya başladılar. Science dergisinde yayımladıkları makalede, bitkilerin birbirleriyle feromonlar (havada yayılan koku hormonları) aracılığıyla haberleştiğini gösterdiler. Bu sinyaller, olgunluğa erişen bireylerin cinsiyetini belirliyor ve böylece her bir popülasyondaki her bir cinsiyetin en uygun sayısı korunabiliyor.
Bu iletişimdeki anahtar oyuncu, çok iyi tanınan bir feromon olan giberelin. Giberelin, bitkilerdeki büyüme hormonudur. Araştırmacılar, 2. Dünya Savaşı'ndan beri bu kimyasalın hassaslığını ayarlayarak, daha güçlü tahıllar üretmeye çalışıyorlardı. Böylece daha yüksek miktarda ürün elde edebileceklerdi.
Günümüzdeki araştırmacılarsa, genç gametofitlerin (üreme hücrelerini üreten cinsel faz) hepsinin dişi olduğunu tespit etti. Bu yapılar, giberelin hormonunun öncüllerini üretecek olan belirli bir sentetik yolağa sahipti. Bu öncül, bitkinin bulunduğu çevreye salgılanmaktadır. Daha sonradan bu molekül etraftaki bitkiler tarafından gelişimin ilerleyen evrelerinde emilir. Bu noktada kimyasal, giberelinin üretiminde kullanılır ve böylece erkek organlar üretilir. Tam olarak bu sebeple, dişi bitkilerin etrafı genellikle erkek bitkiler tarafından sarılmıştır. Bu sayede, koloni içerisindeki genetik varyasyon da korunabilir.
Baş araştırmacı Makoto Matsuoka'ya göre bu ilginç bulguların büyük ekolojik etkileri olabilir. Çünkü her ne kadar ilginç olsalar da, L. japonicum türü bizler için bazı coğrafyalarda işgalci bir türdür. Eğer ki giberelini hedef alan bir kimyasal üretilirse, bu eğreltiotlarının tarım ürünlerine zarar vermesinin önüne geçilebilir.
Evrim Ağacı'nda tek bir hedefimiz var: Bilimsel gerçekleri en doğru, tarafsız ve kolay anlaşılır şekilde Türkiye'ye ulaştırmak. Ancak tahmin edebileceğiniz Türkiye'de bilim anlatmak hiç kolay bir iş değil; hele ki bir yandan ekonomik bir hayatta kalma mücadelesi verirken...
O nedenle sizin desteklerinize ihtiyacımız var. Eğer yazılarımızı okuyanların %1'i bize bütçesinin elverdiği kadar destek olmayı seçseydi, bir daha tek bir reklam göstermeden Evrim Ağacı'nın bütün bilim iletişimi faaliyetlerini sürdürebilirdik. Bir düşünün: sadece %1'i...
O %1'i inşa etmemize yardım eder misiniz? Evrim Ağacı Premium üyesi olarak, ekibimizin size ve Türkiye'ye bilimi daha etkili ve profesyonel bir şekilde ulaştırmamızı mümkün kılmış olacaksınız. Ayrıca size olan minnetimizin bir ifadesi olarak, çok sayıda ayrıcalığa erişim sağlayacaksınız.
Makalelerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu makalemizle ilgili merak ettiğin bir şey mi var? Buraya tıklayarak sorabilirsin.
Soru & Cevap Platformuna Git- 2
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- Çeviri Kaynağı: IFLS | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 22/02/2025 08:48:00 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/2893
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.
This work is an exact translation of the article originally published in IFLS. Evrim Ağacı is a popular science organization which seeks to increase scientific awareness and knowledge in Turkey, and this translation is a part of those efforts. If you are the author/owner of this article and if you choose it to be taken down, please contact us and we will immediately remove your content. Thank you for your cooperation and understanding.