Doğrudan Plasenta İçine İlaç Vermenin Güvenli Bir Yolu Bulundu Artık Riskli Prematüre Doğumlara Gerek Kalmayabilir!
Tahminlere göre hamileliklerin yüzde onluk bir kısmında prematüre doğumlara ve annede yüksek tansiyon ve ödem gibi bebeğin gelişimine ciddi zarar verebilecek olaylara sebep olabilen ciddi komplikasyonlar görülüyor. Hamilelikte oluşan çoğu komplikasyon çeşitli sebeplerden ötürü fetüse yeteri kadar besin ulaştıramama ya da fetüs için uygun ortamı sağlayamama gibi plasenta aksaklıklarından kaynaklanıyor. Ve bu oldukça hassas ortam yüzünden, rahim içine çok fazla müdahale edilemiyordu, tabii şimdiye kadar. Uluslararası bir araştırma ekibinin açıklamalarına göre ilk kez, plasentaya, işlevlerini desteklemesi için ilaç vermenin yolunu buldular. Garip bir şekilde, ne kadar tüyler ürpertici gözükse de ekip bunu plasentaya bir çeşit tümörmüş gibi davranarak başardı. Birleşik Krallık’taki Manchester Üniversitesinden baş araştırmacı Lynda Harris şöyle açıklıyor:
Plasentalar kontrol edilebilen tümörler gibi davranıyorlar. Hızla büyüyor, büyüme hormonu üretiyor ve bağışıklık sistemine yakalanmıyorlar. Birçok kanser araştırması vücudun geri kalanını etkilemeden tümörü öldürecek ilaçlar vermenin yollarını bulmaya odaklanır. Bizim de aklımıza eğer biz de aynı metodu kullanıp plasentayı hedef alırsak, plasentanın işlevini düzeltecek ve böylece hamilelik komplikasyonlarını tedavi edecek ilaçları verebileceğimiz düşüncesi geldi.
Bunu göz önünde bulundurarak, Harris ve ekibi, minik ilaç kapsüllerine dönüştürülebilen aminoasit zincirleri CGKRK ve iRGD adlı tümör hedefleyen iki peptite plasentanın ne tepki vereceğini görmeye karar verdiler. Hamile farelerde yapılan deneylerde, peptitlerin tümörleri saptayıp kanser ilacını ilgili alana bıraktıkları gibi plasenta dokusunu da saptayıp organın işlevini düzelten büyüme hormonlarını da ulaştırmayı başardığı keşfedildi.
Normal boyutlardaki fare fetüsünde büyüme hormonunun herhangi bir etkisi gözlemlenmezken, plasenta aksaklıklarından dolayı anormal şekilde küçük kalmış fetüsler, hormonlara cevap vererek büyüme gösterdiler. Araştırmacılar, Science Advances dergisinde şöyle yazıyorlar:
Gebelik alanındaki ilaç yetersizliği dikkate alındığında, ideal gelişenlerde aşırı büyüme göstermeksizin en küçük bebeklerin büyümesini sağlayabilen, hedefe yönelik bir tedavi, şu ana kadar karşılanmamış önemli bir klinik ihtiyaca cevap veriyor.
Peptitler, insan plasenta hücrelerinde test edildiğinde, hücrelere bağlanıp hücre zarından girdikleri görüldü. Bu, gelecekteki insan deneylerinde de aynı sonuçların alınabileceği anlamına gelebilir. Ekip, ilacın tesir süresi geçtikten sonra ne annenin organlarında ne de fetüslerin kendilerinde ilaç izlerine rastlanılmadığını belirtiyor. Ancak tedavinin teşhis konulmamış kanserli anneler için risk taşıdığı uyarısını yapmak gereklidir, çünkü peptitler plasentayı mı, tümörü mü hedef alacaklarını bilemezler fakat ekip bunun doğru tarama ile üstesinden gelinebileceğini söylüyor.
Şu anda, yetersiz çalışan plasentayı tedavi edecek herhangi bir ilaç yok, yani eğer doktorlar olması gerektiği gibi büyümeyen bir bebek tespit ederlerse, yapılabilecek tek şey doğumu başlatıp her şeyin yolunda gitmesini ümit etmek. Fakat prematüre doğumun, erken yaşlarda beyin felci ve enfeksiyonlara, ileriki dönemlerde diyabet ve kalp hastalığına yatkınlıkları da içeren önemli riskleri var. Harris şöyle diyor:
Son yirmi yıldır gebelikte kullanımına izin verilen sadece bir ilaç var. Bu tasarıyı geliştirerek, çok sayıda yeni ilacın uyarlanıp yaygın ve ciddi hamilelik komplikasyonlarının tedavisinde güvenli bir şekilde kullanılma ihtimali yolunu açmış olduk.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 1
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- Çeviri Kaynağı: Science Alert | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 02/12/2024 10:04:20 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/4402
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.
This work is an exact translation of the article originally published in Science Alert. Evrim Ağacı is a popular science organization which seeks to increase scientific awareness and knowledge in Turkey, and this translation is a part of those efforts. If you are the author/owner of this article and if you choose it to be taken down, please contact us and we will immediately remove your content. Thank you for your cooperation and understanding.