Dinozorları Yok Eden Asteroit, Jüpiter'in Ötesindeki Derin Uzaydan Gelmiş Olabilir!
Bu haber 3 ay öncesine aittir. Haber güncelliğini yitirmiş olabilir; ancak arşivsel değeri ve bilimsel gelişme/ilerleme anlamındaki önemi dolayısıyla yayında tutulmaktadır. Ayrıca konuyla ilgili gelişmeler yaşandıkça bu içerik de güncellenebilir.
Kuş olmayan dinozorlar dahil Dünya’daki türlerin yaklaşık %75’inin yok olmasından sorumlu olduğu düşünülen asteroit, sadece gezegende nadir görülen kitlesel yok oluş olaylarından birine sebep olmadı. Bu suçlu göktaşının kendisi de aynı zamanda evrende de nadir rastlanan bir cisimdi. Uluslararası bir araştırma ekibi, 15 Ağustos’ta AAAS dergisinde yayınladıkları bir çalışmada, K-Pg sınırı olarak da bilinen Kretase ve Paleojen dönemlerini birbirinden ayıran ünlü Chicxulub çarpma olayına neden olan asteroidin Jüpiter'in yörüngesinin ötesinden geldiğini ortaya koydu. Ekip, bu asteroidin evrende inanılmaz derecede nadir görülen bir karbonlu asteroit olduğunu vurguluyor.[1]
Dünya, yaşam süresi boyunca çeşitli boyutlarda yok oluş seviyesindeki olaylara ev sahipliği yapmıştır, ancak yalnızca "büyük beş yok oluş" gerçek anlamıyla "kitlesel yok oluş" durumu olarak nitelendirilebilir. Bu olayların her birinde iklimde, besin kaynaklarında veya bildiğimiz yaşam için gerekli olan diğer unsurlarda meydana gelen ciddi değişiklikler sonucunda deniz ve kara yaşamının en az yüzde 70'i ortadan kalkmıştır. İnsanlığın evrimine zemin hazırlayan en son kitlesel yok oluş, yaklaşık 66 milyon yıl önce, yaklaşık altı mil genişliğindeki bir asteroidin saatte yaklaşık 19 km hızla Dünya'ya çarpmasıyla gerçekleşti.
Günümüzde Yucatán Yarımadası'nın bulunduğu Meksika Körfezi'ne düşen ve Chicxulub Pueblo topluluğundan adını alan asteroidin gücü, 100 teraton TNT'ye denktir. Bu, Hiroşima ve Nagazaki'ye atılan atom bombalarının gücünün bir milyar katından fazla bir güç anlamına geliyor. Asteroit düştüğünde İlk önce 100 kilometre genişliğinde ve 30 kilometre derinliğinde geçici bir oyuk oluşturdu, saatte 1000 kilometre hızla esen rüzgarlara ve çevre kıyılara vuran 3 kilometre yüksekliğinde bir tsunamiye neden oldu. Yaklaşık 25 trilyon tonluk devasa bir enkaz ve kül bulutu atmosfere yayıldı. Bunların bir kısmı kısa sürede geri düşerek gezegenin ormanlarının %70'ini yok eden büyük yangınlara yol açtı. Chicxulub'tan sonraki ilk yıllarda sera etkisi nedeniyle küresel sıcaklıklarda hızlı bir artış yaşandı, ardından yaşamı boğmaya ve türleri yok etmeye devam eden uzun bir soğuk dönem geldi. Uzmanların çoğu, kuş olmayan dinozorların bu dönemde tamamen yok olduğunu ve bu dönemin insanlara baskın tür olma fırsatını sağlayan şartları oluşturduğunu düşünüyor.
Araştırmacılar son yıllarda bu ürkütücü ayrıntıları jeolojik incelemelerle ortaya çıkarmayı başarsalar da Chicxulub olayına neden olan asteroidin tam olarak ne tür bir yapıya sahip olduğu, tam bileşiminin ne olduğu gibi detaylar belirsizliğini koruyordu. Bu gizemi çözmek için, Köln Üniversitesi'nden jeokimya profesörü Mario Fischer-Gödde ekibi, K-Pg sınırından alınan örnekleri bir araya getirerek mercek altına aldı. Ayrıca, son 541 milyon yıl içinde gerçekleşen beş büyük asteroit çarpmasından gelen örneklerle birlikte 3,5 milyar yıl öncesine kadar uzanan Arkeen dönemine ait çarpma katmanlarındaki mikroskobik kürecikleri de incelediler. Analize iki karbonlu, yani C tipi meteoritin parçalarını da dahil ettiler.
Hiçbir teori tamamen kusursuz olmasa da mevcut kanıtlar Chicxulub olayına neden olan asteroidin K-Pg sınırının tetikleyicisi olduğuna işaret ediyor. Örneğin Dünya genelinde K-Pg sınır tabakalarında yüksek seviyelerde platin grubu elementleri bulunmuştur. Ruthenyum, iridyum, osmiyum, platin ve rodyum gibi elementler Dünya'da nadirdir bulunur ancak meteoritlerde son derece yaygındır. Bu nedenle dünya genelinde böyle bir dağılım görmek, büyük bir asteroidin Dünya'ya çarparak ve bunun kitlesel bir yok oluşa neden olduğuna dair güçlü bir işarettir.
Fischer-Gödde ve ekibi, bu örnekleri karşılaştırdıktan sonra K-Pg sınırındaki rutenyumların izotop imzalarının tümünde bir tekdüzelik keşfetti. Bu, Güneş Sistemi'nin dışından gelen C-tipi meteoritlerle oldukça uyumluydu. Buna karşın, diğer meteoritlerdeki rutenyum izotop imzaları daha çok bizim Güneş Sistemimizin içinden gelen silikatlı (S-tipi) asteroitlerle benzerlik gösterdi.
Bu yeni kanıtlarla birlikte araştırmacılar Chicxulub çarpmasına neden olan gök cisminin bir kuyruklu yıldız olma olasılığının üstünü rahatlıkla çizebiliyor. Bu sayede Arkeen döneminden aldıkları örnekler hakkında daha sağlam teoriler geliştirebilecekler. Tıpkı Chicxulub gibi, bu parçacıklar da karbonlu kondrit asteroitlerle uyumlu görünüyor. Bu durum, araştırmacılara Jüpiter'in çok ötesinden gelen derin uzay meteoritlerinin gezegenin jeolojik oluşumunun son aşamalarına kadar Dünya'ya ulaşmış olabileceğini ve bu sürecin sanılandan çok daha karmaşık olduğunu düşündürüyor.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 2
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- ^ M. Fischer-Gödde, et al. (2024). Ruthenium Isotopes Show The Chicxulub Impactor Was A Carbonaceous-Type Asteroid. American Association for the Advancement of Science (AAAS), sf: 752-756. doi: 10.1126/science.adk4868. | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 21/11/2024 15:17:56 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/18402
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.