"Cyborg" Organoidler, Organ Gelişiminin İlk Evrelerini Anlamamızı Sağlayabilir!
Bu haber 5 yıl öncesine aittir. Haber güncelliğini yitirmiş olabilir; ancak arşivsel değeri ve bilimsel gelişme/ilerleme anlamındaki önemi dolayısıyla yayında tutulmaktadır. Ayrıca konuyla ilgili gelişmeler yaşandıkça bu içerik de güncellenebilir.
Organ gelişiminin ilk günlerinde neler olur? Nasıl olur da küçücük bir hücre grubu bir kalp, bir beyin veya bir böbreği meydana getirmek için organize olur? Hiçbir sensör bu süreci hücrelere zarar vermeden gözlemleyebilecek kadar küçük veya esnek olmadığı için, gelişimin bu hassas süreci uzun zamandır gelişimsel biyolojinin kara kutusu durumundaydı.
Şimdi ise, Harvard John A. Paulson Mühendislik ve Uygulamalı Bilimler Fakültesi'ndeki (SEAS) araştırmacılar tarafından tam entegre sensörler ile organoid olarak bilinen basitleştirilmiş organlar geliştirildi. Bu cyborg organoidler, organ gelişiminin ilk evreleri hakkında değerli bir bakış ortaya koyuyor. Araştırma Nano Letters'da yayınlandı. Çalışmanın yazarlarından ve SEAS Biyomühendislik bölümünde yardımcı doçent olan Jia Liu açıklıyor:
Lisedeyken, 2 boyutlu hücre yapısından 3 boyutlu organlara uzanan doğal organ gelişim sürecinden çok etkilenmiştim. Eğer büyümekte olan bir doku ile birlikte gelişebilecek esneklikte ve yumuşaklıkta, nano boyutta elektronik aksamlar geliştirebilirsek bu aksamlardaki gömülü sensörlerin, bu gelişimsel sürecin bütün etkinliklerini ölçebileceğini düşünüyorum. Bu sürecin sonucunda karşılaşacağımız ise, bir parça doku ile birlikte bu dokunun tamamına yayılmış ve tüm hacmiyle bütünleşmiş nano boyutta bir cihaz olur.
Liu bu cihaz üzerinde çalışmaya, bir yüksek lisans öğrencisi olarak Joshua ve Beth Friedman Üniversitesi Profesörü Charles M. Lieber'ın laboratuvarında başladı. Çalışmanın sonucunda ise, dokunun belirli bölgelerine yerleştirilebilecek esnek ve ağsı yapıya sahip bir nanoelektronik parça geliştirdi.
Liu ve ekibi bu tasarımı geliştirirken, düz sıra halindeki ağ şeklini kıvrımlı bir yapıya dönüştürerek (giyilebilir elektroniklerde kullanılan yapılara benzer) bu elektronik aksamların esnekliğini artırdı. Akabinde, oluşturulan ağsı yapıyı, hücreler arası çekim kuvvetleri sayesinde hücrelerin bu nanoelektronik aksamları kaplayıp beraber gelişebilecekleri 2 boyutlu bir kök hücre tabakası üzerine aktardılar. Bu kök hücreler 3 boyutlu bir hal almaya başladığında, nanoelektronik aksamlar da kendilerini hücrelerle birlikte sorunsuz bir şekilde şekillendirdi, sonucunda da gömülü sensörleri ile birlikte tamamen gelişmiş 3 boyutlu organoidler oluştu.
Sonrasında kök hücreler kalp kası hücrelerine dönüştü ve araştırmacılar bu elektrofizyolojik etkinliği 90 gün boyunca görüntüleyip kaydedebilme olanağı yakaladılar. Liu ekliyor:
Bu yöntem, bize bu gelişimsel süreci aralıksız görüntüleme ve her bir hücre dinamiğinin bütün bu süreç boyunca nasıl etkileştiğini ve senkronize olduğunu anlayabilme imkanı sağladı. Yöntem, beyin ve pankreas organoidleri de dahil herhangi bir organoidi cyborg organoidlere dönüştürmek için kullanılabilir.
Cyborg organoidler, biyolojinin temel sorularını cevaplandırmada yarar sağlayabilecek olmanın yanı sıra hastaya özgü ilaç tedavilerinin test edilip bu süreçlerin görüntülenmesinde ve transplantasyon süreci dahilinde kullanılabilirler.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 8
- 5
- 4
- 4
- 3
- 2
- 1
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- Çeviri Kaynağı: Science Daily | Arşiv Bağlantısı
- Q. Li, et al. (2019). Cyborg Organoids: Implantation Of Nanoelectronics Via Organogenesis For Tissue-Wide Electrophysiology. Nano Letters, sf: 5781-5789. | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 21/11/2024 13:44:59 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/7921
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.
This work is an exact translation of the article originally published in Science Daily. Evrim Ağacı is a popular science organization which seeks to increase scientific awareness and knowledge in Turkey, and this translation is a part of those efforts. If you are the author/owner of this article and if you choose it to be taken down, please contact us and we will immediately remove your content. Thank you for your cooperation and understanding.