Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Paylaşım Yap
Tüm Reklamları Kapat

Çok Fazla Diş Fırçalamanın Mikrobiyom Üzerindeki Etkisi ve Beyin Sağlığına Potansiyel Yansımaları

5 dakika
6
Çok Fazla Diş Fırçalamanın Mikrobiyom Üzerindeki Etkisi ve Beyin Sağlığına Potansiyel Yansımaları
  • Blog Yazısı
Blog Yazısı
Tüm Reklamları Kapat

Çok Fazla Diş Fırçalamanın Mikrobiyom Üzerindeki Etkisi ve Beyin Sağlığına Potansiyel Yansımaları[1]

Özet

Diş fırçalama, oral hijyenin temel taşı olarak kabul edilirken, son yıllarda ağız mikrobiyotasının beyin sağlığı üzerindeki etkileri hakkında artan bilgiler, bu rutinin aşırıya kaçmasının potansiyel zararlarını gündeme getirmiştir. Bu çalışma, aşırı diş fırçalamanın ağız mikrobiyomunu nasıl bozabileceğini ve bunun nöroinflamasyon, sinirsel iletim ve duygudurum bozuklukları üzerindeki olası etkilerini incelemeyi amaçlamaktadır. Özellikle periodontal bölgede azalan çeşitlilik ve koruyucu bakterilerin kaybı, sistemik inflamatuar süreçleri tetikleyerek vagus siniri aracılığıyla merkezi sinir sistemini etkileyebilir. Bu makale, fazla hijyenin paradoksal etkilerini anlamak ve oral-beyin ekseninde yeni yaklaşımlar geliştirmek açısından önem taşımaktadır.

Tüm Reklamları Kapat

Giriş

Ağız, insan vücudunun en karmaşık mikrobiyal ekosistemlerinden biridir. Ağız florasının dengesi, bağışıklık sisteminin düzenlenmesinden, gastrointestinal sistemin homeostazisine, hatta merkezi sinir sisteminin fonksiyonlarına kadar geniş bir yelpazede rol oynar. Ancak bu dengenin bozulması —özellikle aşırı hijyen uygulamaları sonucu— hem lokal hem de sistemik hastalıkların zeminini oluşturabilir. Bu makalede, özellikle aşırı diş fırçalamanın ağız mikrobiyomunu nasıl değiştirdiği, bu değişimin sinir sistemi ile olan bağlantıları ve potansiyel sonuçları tartışılacaktır.

Literatür Özeti

Ağız Mikrobiyotası ve Beyin İlişkisi:

Tüm Reklamları Kapat

Ağız florasında yer alan bakterilerin, beyine ulaşarak Alzheimer gibi nörodejeneratif hastalıkları tetikleyebileceği gösterilmiştir (Dominy et al., 2019). Bununla birlikte, bazı bakteriler nöroprotektif etkilere de sahiptir.

Fazla Fırçalamanın Etkileri:

Günlük 2 defa diş fırçalamanın ideal olduğu, ancak daha sık fırçalamanın diş minesine, diş etine ve ağız florasına zarar verebileceği bilinmektedir (Li et al., 2021).

Mikrobiyom Bozunumu ve Nöroinflamasyon:

Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.

Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.

Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.

Oral mikrobiyomun bozulması sonucu açığa çıkan inflamatuar sitokinlerin, vagus siniri üzerinden beyne ulaşarak inflamasyon yanıtlarını artırabileceği öne sürülmektedir (Cryan & Dinan, 2012).

Hipotez

Aşırı diş fırçalama, oral mikrobiyotanın çeşitliliğini azaltarak koruyucu bakteri türlerinin azalmasına ve inflamatuar türlerin artmasına neden olur. Bu değişim, sistemik inflamasyonu tetikler ve vagus siniri aracılığıyla beyin kimyasını olumsuz yönde etkileyebilir.

Yöntem Önerisi

Katılımcıların ağız mikrobiyomları, diş fırçalama sıklığına göre gruplandırılarak analiz edilecek.

Tükürük örnekleri alınarak mikrobiom dizilimi (16S rRNA) yapılacak.

Tüm Reklamları Kapat

Aynı katılımcıların stres hormon düzeyleri (kortizol) ve bilişsel performansları da değerlendirilecek.

Elde edilen veriler, mikrobiyom profili ile nörolojik semptomlar arasında korelasyon olup olmadığını belirlemek için incelenecek.

Tartışma

Tüm Reklamları Kapat

Fazla hijyen, ilk bakışta sağlıklı bir tercih gibi görünse de, mikrobiyal dengenin bozulması nörolojik ve bağışıklık sistemine dair sorunlara yol açabilir. Ağız mikrobiyomunun zayıflaması; serotonin, dopamin ve GABA gibi nörotransmitterlerin sentezinde görev alan bakterilerin azalmasına neden olabilir. Bu durum, depresyon, anksiyete ve bilişsel gerileme ile ilişkili olabilir.

Sonuçlar:

Bu derlemede elde edilen bulgular, ağız mikrobiyotasının sistemik sağlık üzerindeki etkilerinin sanıldığından çok daha kapsamlı ve önemli olduğunu ortaya koymaktadır. Aşırı diş fırçalama; özellikle sert kıllı diş fırçalarının kullanımı, aşındırıcı beyazlatıcı macunlarla günde üçten fazla fırçalama alışkanlığı gibi durumlar, sadece diş minesine zarar vermekle kalmamakta, aynı zamanda oral mikrobiyotanın doğal dengesini de bozabilmektedir.

Ağız mikrobiyotasının bir parçası olan Lactobacillus spp., Veillonella spp. ve Fusobacterium nucleatum gibi bakterilerin beyinle vagus siniri, bağışıklık sistemi ve dolaşım yolu üzerinden dolaylı bağlantıları bulunduğu düşünülmektedir. Bu bakteriler, GABA (gamma-aminobutyric acid), serotonin ve dopamin gibi nörotransmitterlerin üretiminde dolaylı rol oynayabilirler. Dolayısıyla bu mikrobiyotanın zarar görmesi, bireylerde anksiyete, depresyon, stres hassasiyeti gibi psikolojik durumlara zemin hazırlayabilir.

Tüm Reklamları Kapat

Agora Bilim Pazarı
Edebiyat Seti 1 (4 kitap)

Argonautlar

Maggie Nelson

National Book Critics Circle Eleştiri Ödülü

The Publishing Triangle Ödülü

Folio Ödülü Finalisti

Kuşağının en sivri, en cüretkâr yazarlarından biri kabul edilen Maggie Nelson’ın eleştirmenler tarafından övgüyle karşılanan son kitabı Argonautlar anneliğe, dönüşüme, müşterekliğe, ebeveynliğe, aileye, dilin ve aşkın imkânlarına felsefi bir bakış yöneltiyor, bu ifadelere ilişkin sınırlayıcı ve tutucu yaklaşımları, daha kapsayıcı tanımlara varma adına süregiden mücadeleyi ustalıkla analiz ediyor. Bunu yaparken temelde sürekli şu soruları deşiyor: Bir kabuğa, bir kimliğe ihtiyacımız var mı gerçekten? Öyle bile olsa, bir kimlikle özdeşleşmek mümkün mü? Nelson tüm bu kalıpların öznel, kendini yenileyen, yanıp sönen doğasına ışık tutmayı sürdürüyor.

Denilebilir ki bu kitap, yazarın kendi deyimiyle ve kelimelerin geniş anlamıyla “kalbin çok cinsiyetli anneleri”; savaşçı argonautlar için yazılmıştır ve bunu “şanlı beyaz erkeğin” dilini, kimliğini, tutumunu sekteye uğratarak yapar.

“Maggie Nelson kültürümüzün prefabrik düşünce ve duygu yapılarını, vahşiliği bütünüyle aşkın hizmetinde bir zekâyla anlamamızı kolaylaştırıyor. Hiçbir kutsallık güvenli değil, tutuculuğa, ucuz ironiye geçit yok bu kitapta.”

Ben Lerner

“Maggie Nelson bir kez daha büyüleyici bir iş çıkarmış. Anneliği ve queer bir aile olmayı belirli bir biçimde yaftalayan ve yanlış anlayan kültürün –radikal altkültürler de dahil– zırvalığına ustalıkla sesleniyor. Son derece kırılgan bir zekâyla Nelson incelenmedik bir bölge bırakmıyor; kendi kalbi de dahil. Kültür için hayati önem taşıdığını bildiğim gibi, benzer bir kitap olmadığını da biliyorum.”

Michelle Tea

Devrimin Kardeşleri – Feminist Spekülatif Kurgu Antolojisi

Ann VanderMeer – Jeff VanderMeer

Devrimin Kardeşleri, feminist spekülatif kurgu başlığı altında bilimkurgudan doğaüstü kurguya, fanteziden büyülü gerçekçiliğe uzanan türleri kapsayan, alanının en saygın editörleri Ann ve Jeff VanderMeer’in derlediği kapsamlı bir öykü antolojisidir. 1970’lerden günümüze feminist spekülatif kurgu alanının ses getiren öykülerini bir araya toplayan seçki, okuyucuyu hayal gücünün uçsuz bucaksız diyarlarında gezintiye çıkarıyor.

James Tiptree, Jr. erkeklerdeki cinsel arzunun kadınları öldürme arzusuna dönüştüğü bir distopya yaratırken, Ursula K. Le Guin, iz bırakmaya ihtiyaç duymayan kadınları anıyor. Susan Palwick kurt adamların istila ettiği hayal dünyamızı yerle bir ederek bir kurt kadının adımlarını takip ederken, Eleanor Arnason okurları kadınların ağzından dökülen sözcüklerin gücüyle yaratılan alemlere, Kelly Barnhill ise cinsiyet kavramının geçişken olduğu büyülü bir diyara davet ediyor. Yeni doğum yapmış bir annenin bedeniyle ve bebeğiyle kurduğu ilişki Hiromi Goto’nun karanlık anlatımıyla kalıpları yıkarak belleklerde yerini alırken, ataerkil normlarla bezeli efsaneler ve halk masalları da Nnedi Okorafor’un kaleminden nasibini alıyor.

Devrimin Kardeşleri’nde yer alan öyküler, toplumsal cinsiyetin işleyişini sorgulamakla kalmıyor, kimi zaman mizahi kimi zaman grotesk bir anlatıyla kaideleri yerle bir ediyor; gerçekliğin sınırlarında gidip gelirken nelerin mümkün olduğunu ve olabileceğini gösteriyor. Dünyayı daha iyi bir yer yapmak için. Herkes için.

Mavibent

Maggie Nelson

“Elbette, diye düşünüyorum, parıldayan körfeze efkârla bakarak.

Ezelden beri biliyordum. Dünyanın kalbi mavi.”

Bireysel ıstırabın, aşkın ve ufkun mavi sınırlarında gezinen bir içsel kâşif Maggie Nelson. Bu kitabıyla şiirsel, felsefi, cüretkâr anlatının kilometre taşlarından birini ruhumuzun mavi odalarına bırakıyor.

Mavibent Johann Wolfgang von Goethe, Yves Klein, Leonard Cohen, Joni Mitchell ve Billie Holiday gibi pek çok mavi ruha da misafir olarak melankoli, inanç, alkol, hasretlik ve arzunun arasında yol alıyor. Nelson mavi renge yaşam boyu takıntısının izinde hem bireysel hem de evrensel acıların, matemin ve hüznün haritasını çıkarıyor, orada gizli estetik güzelliğe adım adım, bent bent ulaşıyor.

“Bir renge âşık oldum işte, bahsi geçen renk mavi; büyülenmişim, önce kapılmaya sonra da kurtulmaya çalıştığım bir büyüye tutulmuşum gibi.”

Ölüler Nasıl Düşler

Lydia Millet

Kaybolup gidenlerin, insanlığın sorumsuzca katlettiği hayatların dünyasına sürükleyici bir yolculuk.

Ölüler Nasıl Düşler girişimcilik, hırs, başarı üzerine kurulu değerler sistemine çocukluğundan beri alışmış, bildiği yolda emin adımlarla ilerleyen T.’nin altüst oluş hikayesi. Hayatı trafik kazasında bir tilkinin ölümüne sebep olmasıyla kesintiye uğrayan T. tilkinin cansız bedeninde salınan kızıl kuyruğunun peşinden koşarken, sahip olduğu her şeyi sorgulamaya başlayacak ve ne yaparsa yapsın bir türlü yakalayamadığı aidiyet hissini yabanın ıssızlığında ve tekinsizliğinde bulacaktır.

“Unut binaları, abideleri. Karanlığın uysallığına, yıldızlarla gezegenler arasındaki onca ışık yılına bırak kendini. Şehirler insan eseriydi ama o şehirlerin öncesiyle sonrasındaki, üstündeki, altındaki, etrafındaki dünya, uyuyan bir devin düşüydü; oralarda uyuyup düş gören ezeli ve ebedi tanrının, onun tecellisinin düşüydü. Hayatın özünde, atomda veya enerjide evreni düşleyen şey her neyse, ondan evrimin mucizeleri fışkırıyordu…

Öyle bir canlı çeşitliliği ki istediğinde vakur istediğinde öfkeli, hareketleri hem kibar hem de dehşetengiz, adeta ilahi göklerin tecellisi… insan aklı asla tamamına vâkıf olamayacaktı, olmamalıydı da. Zaman ilerledikçe düzlüklerden dağlar yükseldi, sonsuz sevgiyle mucizeler çoğaldı. O mucizeler hayvanlardı.”

Devamını Göster
₺750.00
Edebiyat Seti 1 (4 kitap)

Ayrıca, ağız içerisindeki inflamasyonun artmasıyla ortaya çıkan sitokinler, kan-beyin bariyerinin geçirgenliğini artırarak nöroinflamasyon sürecine katkı sağlayabilir. Bu, özellikle Parkinson, Alzheimer gibi nörodejeneratif hastalıklarla ilgili yeni araştırmalara kapı aralamaktadır.

Öneriler:

1.Fırçalama Sıklığı: Diş fırçalama sıklığı günde 2 defa ile sınırlandırılmalı; sabah kahvaltı sonrası ve akşam yatmadan önce olmak üzere ideal zamanlarda uygulanmalıdır.

2.Fırça Seçimi: Orta sertlikte veya yumuşak kıllı fırçalar tercih edilmelidir. Sert kıllı fırçalar mikrobiyota açısından zararlıdır ve diş eti çekilmesine neden olabilir.

3.Fırçalama Süresi: Fırçalama süresi 2 dakikayı geçmemelidir. Daha uzun süreli ve baskılı fırçalama, mekanik hasar riskini artırır.

4.Macun Seçimi: Aşındırıcı özelliği yüksek olan beyazlatıcı diş macunları sürekli kullanılmamalıdır. Bu ürünler mikrobiyal filmin zarar görmesine neden olabilir.

5.Ağız Gargaraları:Antibakteriyel gargaralar sürekli kullanılmamalıdır. Bunlar faydalı bakterileri de öldürerek ağız içi mikrobiyota dengesini bozar. Haftada birkaç kullanım idealdir.

6.Ağız Mikrobiyotasının Takibi: Özellikle stres bozuklukları ya da kronik yorgunluk gibi durumlarda bireylerin ağız mikrobiyotasının kompozisyonunun incelenmesi ve buna uygun kişisel bakım önerilerinin geliştirilmesi, yeni bir halk sağlığı yaklaşımı olabilir

Beyin & Mikrobiyota Aksı ile İlişkilendir

Ağız mikrobiyotası, sindirim sisteminin ilk durağıdır. Burada oluşan değişiklikler, vagus siniri üzerinden beyne sinyal iletebilir.

Tüm Reklamları Kapat

Fazla fırçalamaya bağlı ağız kuruluğu ve dil florası kaybı, anksiyete bozuklukları, stres ve hatta depresyonla bile bağlantılı olabilir.

Yeni hipotez: “Aşırı oral hijyenin mental sağlık üzerindeki etkileri”

Diş Macunu İçeriklerinin Nörotoksik Etkileri

Ticari diş macunlarındaki triclosan, SLS, florür gibi maddelerin aşırı kullanımı durumunda vücutta birikmesi; sinir sistemine mikrodüzeyde toksik etki yaratabilir.

Tüm Reklamları Kapat

“Aşırı maruz kalınan diş macunu içeriklerinin sistemik etkileri” başlığı, özellikle nörobilimle entegre edilebilir bir araştırma alanı.

Kadınlarda Hormonel Denge ile İlişki

Aşırı hijyen takıntısının, özellikle kadınlarda östrojen dengesini etkileyen bir psikolojik stres faktörü olarak görülüp, hormonal döngüye etkisi araştırılabilir.

Yeni bir çalışma önerisi: “Oral hijyen saplantısının endokrin sistem üzerindeki etkileri”

Tüm Reklamları Kapat

Klinik Araştırma Potansiyeli

Gönüllü bireylerde kontrollü fırçalama sıklığı grupları oluşturup, diş eti sağlığı, ağız mikrobiyotası, stres hormonları (kortizol) ve tükürük pH’si gibi parametreleri ölçebilirsin.

References:

1.Addy, M., & Hunter, M. L. (2003). Can tooth brushing damage your health? Effects on oral and dental tissues. International Dental Journal, 53(S5), 177–186. https://doi.org/10.1111/j.1875-595X.2003.tb00661.x

Tüm Reklamları Kapat

2.Bartold, P. M. (2000). Tooth brushing and gingival recession. Periodontology 2000, 24(1), 57–64. https://doi.org/10.1034/j.1600-0757.2000.2240105.x

3.Koerber, A., Crawford, J., & O’Connell, K. (2013). Oral Health Behaviors and Experiences of Adults with Mental Illness. General Dentistry, 61(4), e9–e13.

4.Colgate Oral Care Center. (2022). Over Brushing Teeth – Risks and Treatments. Retrieved from https://www.colgate.com

5.UCLA Health. (2021). Brushing your tongue could have adverse health effects. Retrieved from https://www.uclahealth.org/news/article/brushing-your-tongue-could-have-adverse-health-effects

Tüm Reklamları Kapat

6.da Silva, A. M., Gimenez, T., Soares, F. B., & Rösing, C. K. (2021). Toothbrushing frequency, technique, and associated factors: A systematic review. Journal of Clinical Periodontology, 48(1), 18–31. https://doi.org/10.1111/jcpe.13431

7.Dental Health Foundation. (2020). Mental illness and oral health. Retrieved from https://www.dentalhealth.org/mental-illness-and-oral-health

8.Najafi, F., Khajehnasiri, F., & Khazaei, M. (2022). The Association Between Obsessive-Compulsive Disorder and Excessive Oral Hygiene Practices: A Systematic Review. BMC Oral Health, 22, 267. https://doi.org/10.1186/s12903-022-02323-3

Okundu Olarak İşaretle
0
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Paylaş
Sonra Oku
Notlarım
Yazdır / PDF Olarak Kaydet
Raporla
Mantık Hatası Bildir
Yukarı Zıpla
Bu Blog Yazısı Sana Ne Hissettirdi?
  • Muhteşem! 0
  • Tebrikler! 0
  • Bilim Budur! 0
  • Mmm... Çok sapyoseksüel! 0
  • Güldürdü 0
  • İnanılmaz 0
  • Umut Verici! 0
  • Merak Uyandırıcı! 0
  • Üzücü! 0
  • Grrr... *@$# 0
  • İğrenç! 0
  • Korkutucu! 0
Tüm Reklamları Kapat

Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?

Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:

kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci

Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 08/05/2025 07:37:48 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/20329

İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.

Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Daha Fazla İçerik Göster
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Yazı Geçmişi
Okuma Geçmişi
Notlarım
İlerleme Durumunu Güncelle
Okudum
Sonra Oku
Not Ekle
Kaldığım Yeri İşaretle
Göz Attım

Evrim Ağacı tarafından otomatik olarak takip edilen işlemleri istediğin zaman durdurabilirsin.
[Site ayalarına git...]

Filtrele
Listele
Bu yazıdaki hareketlerin
Devamını Göster
Filtrele
Listele
Tüm Okuma Geçmişin
Devamını Göster
0/10000

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close