BAKER-MİLLER PEMBESİ: HAPİSHANELERİ BU RENGE BOYAMALI MIYIZ?
BAKER-MİLLER PEMBESİ: HAPİSHANELERİ BU RENGE BOYAMALI MIYIZ?

- Blog Yazısı
P-618, Schauss pembesi veya Sarhoş-Tank Pembesi olarak da bilinen Baker-Miller Pembesi, düşmanca, şiddet içeren veya saldırgan davranışları azalttığı gözlemlenen bir pembe tonudur. [1] Renkler duygularımız üzerine doğrudan etki etmektedir. Seçtiğimiz kıyafetlerde model kadar renge de önem veririz ve kendimizi yansıtma biçimi olarak görürüz. İçinde bulunduğumuz ortamın duvarlarının veya çalışma odasının ışığının rengi bizler pozitif veya negatif etkileyebilir, dikkatimizi toplamamızı sağlayabilir veya depresif hissetmemize sebep olabilir. [2]
Eski çağlardan bu yana renkler statü sembolü olarak da kullanılmıştır. Örneğin Mısır tarihinde doğa için yeşil, cennet için mavi gibi düz renkler kullanılmıştır. Yunanlılar ise altın sarısı ve mor gibi daha canlı ve parlak renkleri tercih etmişlerdir. Bazı renklerin rahatlatıcı özelliği olduğu, bazı renklerin de insanda hareketliliği uyardığı bilinmektedir.[2] Örneğin kırmızı ve turuncu renkleri yüksek enerjili renklerdir, özellikle "fast-food" restoranlarda müşterilerin sindirimini hızlandırmak ve hızlı bir şekilde yiyip kalkmalarını sağlamak amacıyla kullanılmaktadır. Mavinin açık tonları ve yeşil ise hem bedeni hem de zihni rahatlatıcı özelliğe sahiptir ve hastanelerde kullanımı yaygındır.[3] İç mekân tasarımının yanı sıra renkler çeşitli hastalıkların tedavisinde destekleyici olarak da kullanılmaktadır.
Sanat terapisinin bir alt dalı olarak nitelendirilebilecek renk terapisi depresyon, anksiyete gibi psikiyatrik hastalıklarda ve çocuk hastalıklarında uyarıcı veya sakinleştirici amaçla terapinin bir parçası olarak kullanılmaktadır.[4] Renk terapisi, terapinin uygulandığı kişinin aktif rol oynamasıyla yapılabileceği gibi, tedavi edilen kişi pasif durumdayken de uygulanabilir. Aktif olduğu durumlarda kişi rengi kullanır, boya ile resim yapma, parmak boyası, baskı çalışmaları ya da renkli kumaşla çalışma gibi çeşitli materyallerle bir ürün ortaya çıkarır.
Terapinin pasif olduğu durumda ise kişi renge maruz kalmaktadır; içinde bulunulan odanın duvarlarının boyanması, belirli bir renkteki resim kartına bakma veya ışığın renkli olması şeklinde uygulanabilir. Örneğin Augustus Pleasanton 1876'da mavi ışığı salgı bezlerini ve sinir sistemini uyarmak için kullanmıştır, özellikle ağrının eşlik ettiği çeşitli hastalıkların tedavisinde etkinliğini göstermiştir. Pembe renk ise üreme merkezi ve sevgi ile ilgilidir.[5] Kadınlarla ilişkilendirilir ve kız bebeklere geleneksel olarak pembe giydirilir. Pembe anne figürünü temsil edebilir ve olumsuz biçimi, düşük öz-değere sahip bir yetişkini ifade edebilir. [5]
Renklerin farklı tonları da kişi üzerinde farklı etkiler yaratabilmektedir. Örneğin açık mavi ile koyu mavinin etkileri birbirinden farklı olmaktadır. Bu konudaki en ilginç araştırmalardan birini pembenin spesifik bir tonuyla yapılan bir çalışma oluşturmaktadır. Araştırmacılara göre Baker-Miller pembesi olarak bilinen bu renkle yapılan tedavide gergin kasların birkaç saniye içinde gerginliğini kaybettiği tespit edilmiştir. Bu yüzden Baker-Miller pembesi dünyada çeşitli hapishanelerde kullanılmaktadır.[4], [5]

Kendall Jenner’ın Los Angeles’ta bir hastanedeki sergide gördüğü ve odasının duvarını bu renge boyadığı sosyal medya paylaşımıyla gündeme gelen Baker-Miller pembesi yine Vollebak’ın, bu rengin etkisinden ilham alarak sporcuların müsabaka öncesi ve sonrası rahatlamasını sağlamak amacıyla “Baker Miller Pink Hoodie” isimli bir kapüşonlu tasarlamasıyla tekrar konuşulur hale geldi. Peki hapishaneleri Baker-Miller pembesine boyayarak suç işleme oranlarını azaltmak, kavga ve agresif tavırları önlemek mümkün mü? Gelin birlikte literatüre bir göz atalım.
Baker-Miller pembesiyle ilgili çalışmalar daha eskiye dayansa da ilk bulgular 1981’de Schauss’un sakinleştirici ve saldırganlığı azaltan etkilerine ilişkin deniz ıslahevlerinden gelen raporlarıyla ilgilidir. Baker-Miller pembesi tonunu elde edebilmek için bir litre dış mekân yarı parlak kırmızı süs boyası ile bir galon saf beyaz iç mekân lateks boyasının karıştırılması gerekmektedir. [6] Shauss’un çalışmasının sonuçları umut verici olsa da saldırganlık oranı (hakaretler, ajitasyon, saldırı girişimleri) deneyin başında düşmüş, ancak birkaç hafta sonra tekrar ilk oranın üzerine çıkmıştır. Bu durumu açıklamak için çeşitli hipotezler öne sürülmüştür. Genelde beyaz olan hapishane duvarlarının pembeye boyanmasının mahkumları şaşırtmış olabileceği, sakinleşme etkisinin renge alışma süreciyle ilişkili olabileceği öne sürülmüştür. Mahkumlar duvar rengine alıştıktan sonra agresif davranımlarına geri dönüş yapmışlardır.

Renk ve cinsiyet üzerine yaptıkları bir çalışmada Garrett ve Brooks oy pusulası renginin yeşil veya pembe olmasının oy verme davranışını etkilediğini bulmuşlardır. Bir adayın cinsiyeti belirtilmediğinde, erkekler pembe oy pusulalarında yer alan adaylara göre yeşil oy pusulalarında yer alan adayları daha fazla tercih etmiştir. Kadın denekler ise tam tersi yönde tercih yapmışlardır. [7]James Gilliam’ın 1998’de yaptığı Baker-Miller pembesinin spesifik etkisini ölçtüğü bir araştırmada deneye katılanlar beyaz ve Baker-Miller pembesi olarak iki gruba ayrılmış, ilk gruba önce beyaz sonra pembe, ikinci gruba önce pembe sonra beyaz uyarı verilmiştir. Kan basıncı, nabız, kavrama kuvveti ve rakam-sembol testi değerlendirilmiştir. Sadece rakam-sembol testinde fark gözlenmiştir. [6] Yine James Gilliam’ın 1991 yılında yaptığı çalışmada öğrenciler aynı şekilde sınıflandırılmış ve aynı değerlendirme yöntemleri kullanılmıştır. Nabız, kavrama kuvveti ve rakam-sembol testleri arasında anlamlı fark görülmemiş sadece kan basıncı parametresinde fark saptanmıştır. Bu fark hem sistolik hem diastolik basınçlarda mevcuttur. [8] Her iki çalışma benzer metodolojilere sahip olsalar da farklı sonuçlar ortaya koymuşlardır ve Baker-Miller pembesinin etkisini kısmen de olsa kanıtlar nitelikte görünmektedir.
Profusek ve Rainey Baker-Miller pembesi ve kırmızının anksiyete, kavrama kuvveti ve motor kesinlik üzerine etkisini incelemişlerdir. Pembe ve kırmızıya boyalı odadaki deneklerin kavrama kuvveti ve motor kesinlik sonuçları arasında fark görülmemekle birlikte anksiyete skorları pembeye boyalı odadaki deneklerde daha düşük bulunmuştur.[9] Valdez ve Mehrabian yaptıkları araştırmada Baker-Miller pembesine en yakın renk olan parlak, düşük doygunlukta, kırmızı-moru kullanmıştır. Genel olarak daha parlak ve doygunluğu düşük renklerin düşük uyarılma seviyeleriyle ilişkili olduğu, kırmızı-morun da düşük uyarılma seviyeleri ortaya çıkardığı gösterilmiştir. [10] Bu iki çalışma da Baker-Miller pembesinin anksiyete ve uyarılma eşiği üzerine etkilerini objektif olarak ortaya koymaktadır.
Kevin Bidoux Baker-Miller pembesinin etkisini başka bir bakış açısıyla incelemiş ve hapishanelerde pembe kullanımını cinsiyet açısından ele almıştır. Kadın cinsiyeti ile özdeşleştirilen pembe renginin erkek mahkumlar üzerinde çeşitli etkileri olabileceğini öne sürmüştür. Pembe duvarlar empoze edilerek erkek mahkûmun “eril” özelliklerine darbe vurulmuş ve bu sebeple saldırganlık dürtüsünün azalmış olabileceği göz ardı edilmemelidir.[11]
Sadece içinde bulunulan ortamın rengi değil, ortam ışığıyla ilgili de araştırmalar mevcuttur. Susanne Reithinger ve ark. yaptıkları çalışmada dikkat, cilt iletkenliği, duygu durum ve uyarılma eşiği incelenmiş ve Baker-Miller pembesi ışığa 15 dakikalık maruz kalmanın bu parametreler üzerine etkisi olmadığı saptanmıştır. Bununla birlikte denekler, Baker-Miller pembesi ışığı beyaz ışıktan önemli ölçüde daha az aktive edici olarak değerlendirmişlerdir. Bu sonuçlar bize objektif ölçümlerle gösterilemese de beyaz ve Baker-Miller pembesi ışık arasında sübjektif algı farkı olduğunu göstermektedir.[12]
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
Sonuç olarak bilimsel araştırmalar Baker-Miller pembesinin insan üzerindeki etkilerini kanıtlayan çeşitli objektif kanıtlar sunsa da hem sayıca az çalışma olması hem de çelişkili sonuçlar içermesi bakımından hala kesin kanıya varmak mümkün değildir. Yine de negatif bir etkisini görmediğimize göre hapishaneleri pembeye boyamaya değer gibi değil mi?
- 3
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- ^ D. Byrne. Colors / Pink | David Byrne. Alındığı Tarih: 28 Kasım 2023. Alındığı Yer: https://www.cabinetmagazine.org/issues/11/byrne.php | Arşiv Bağlantısı
- ^ a b Aktekin, D. B., Şimşek, Y., & Kaplan, B., et al. (2011). Renklerin Duygular Üzerine Etkisi.. Maltepe Tıp Dergisi, sf: 31-33. | Arşiv Bağlantısı
- ^ B. KESKİN. (2010). Renk Terapisi Üzerine Bir İnceleme. Sanat Dergisi, sf: 23-27. | Arşiv Bağlantısı
- ^ a b G. Ö. Kaymak, et al. (2022). Hemşirelikte Tamamlayıcı Terapiler: Renklerle Sanatsal Tedavi, Çakralar Ve Reiki. JAREN / Hemşirelik Akademik Araştırma Dergisi, sf: 177-186. doi: 10.55646/jaren.2022.73644. | Arşiv Bağlantısı
- ^ a b c A. Demarco, et al. (2001). An Interview With Alison Demarco And Nichol Clarke: Light And Colour Therapy Explained. Complementary Therapies in Nursing and Midwifery, sf: 95-103. doi: 10.1054/ctnm.2000.0508. | Arşiv Bağlantısı
- ^ a b J. E. Gilliam, et al. (1998). The Effects Of Baker-Miller Pink On Biological, Physical And Cognitive Behaviour.. Journal of Orthomolecular Medicine, sf: 202-206. | Arşiv Bağlantısı
- ^ J. C. Garrett, et al. (1987). Effect Of Ballot Color, Sex Of Candidate, And Sex Of College Students Of Voting Age On Their Voting Behavior.. Psychol Rep ., sf: 39-44. doi: 10.2466/pr0.1987.60.1.39. | Arşiv Bağlantısı
- ^ J. E. Gilliam. (1991). The Effects Of Baker-Miller Pink On Physiological And Cognitive Behavior Of Emotionally Disturbed And Regular Education Students. Behavioral Disorders, sf: 47-55. doi: 10.1177/019874299101700103. | Arşiv Bağlantısı
- ^ P. J. Profusek, et al. (1987). Effects Of Baker-Miller Pink And Red On State Anxiety, Grip Strength, And Motor Precision.. Perceptual and Motor Skills, sf: 941-942. doi: 10.2466/pms.1987.65.3.941. | Arşiv Bağlantısı
- ^ P. Valdez, et al. (1994). Effects Of Color On Emotions.. Journal of Experimental Psychology: General, sf: 394-409. doi: 10.1037/0096-3445.123.4.394. | Arşiv Bağlantısı
- ^ K. Bideaux. (2018). Rethinking Baker-Miller Pink Through Gender Studies. AIC Interim Meeting : Color and Human Comfort. | Arşiv Bağlantısı
- ^ S. Reithinger, et al. (2017). The Myth Of Baker-Miller Pink: Effects Of Colored Light On Physiology, Cognition, And Emotion?. Lux Europa 2017, sf: 182-186. | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 14/06/2025 18:31:20 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/13948
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.