Bir Kedinin Mimikleri, Sahiplendirme Başarısını Etkiliyor mu?
Gülünç kedi suratları internette sizi büyüleyebilir, peki gerçek hayatta ilginizi nasıl çekerler? Görünen o ki bu işte pek iyi değiller.
Bu, kedilere özgü, olası her yüz ifadesinin karışık bir indeksini son dönemlerde geliştirmiş olan araştırmacıların vardığı sonuç. Bu araştırmacılar, her ne kadar saf tavırlara veya huysuz yüze sahip olsa da, bir kedinin görünüşünün barınaktan sahiplenilip sahiplenilmemesinde bir fark yaratmadığını, bunun yerine tüylü yavruların oyuncaklara ve eşyalara sürtünerek yuva bulma şanslarını artırdığını bulguladılar.
Peki neden kedi yüzleri incelenmeye başlandı?
2013 yılında evrim psikologları, kaşlarını daha sık kaldıran köpeklerin diğer köpeklerden daha hızlı sahiplenildiğini keşfettiler. Bir insanla karşılaştığında kaşlarını 20 kere kaldıran bir köpek, bunu yalnızca 5 kere yapan köpekten yaklaşık 2 kat daha hızlı yuva bulmaktaydı.
Araştırmacılar, köpeklerin bin yıl süren evcilleştirilmeleri sırasında onları, insanlara daha çekici kılmış olan kaş kaldırmanın, bir kalıtsal özellik olarak yaşlı köpekleri bile daha cana yakın ve bir yavru kadar sevimli gösterdiği sonucuna vardılar.
Aynı araştırmacılar, kedilerin de aynı şeyi yapıp yapmadığını merak ederek Kedi Yüz Hareketleri Kodlama Sistemi’ni (Cat Facial Action Coding System) geliştirdi. İnsanlar, şempanzeler, makaklar, gibonlar, orangutanlar ve köpekler için geliştirilen benzer bir program temel alınarak oluşturulan bu sistem, kedilerin kas sitemi ve anatomisine bağlı olarak yapabilecekleri her olası yüz hareketini kapsamaktaydı. Bu yüz hareketleri, 15 mimik, 7 kulak hareketi, dil, dudak, burun, göz kapakları ve gözbebeğini de içeren 6 diğer hareketten oluşmaktaydı. Daha sonra bilim adamları, İngiltere’de bulunan 3 hayvan barınağındaki 106 kediyi ziyaret ederek yaygın yüz ifadeleri ve vücut hareketlerinin bir listesini oluşturdu.
Bir sonraki adımda, kedilerin yüz ifadeleri ve hareketleriyle, sahiplenilme hızları arasında bir korelasyon arayarak kedilerin ne kadar hızlı sahiplenildiğini incelediler. Köpeklerin aksine, kediler yüz ifadelerinden dolayı daha hızlı sahiplenilmemekteydi. Buna karşın araştırmacılar, kafeslerinin içindeki oyuncaklara ve eşyalara sık sık sürtünen kedilerin, bunu yapmayan kedilerden yaklaşık %30 daha hızlı sahiplenildiğini bulguladılar ve Applied Animal Behaviour Science jurnalinde bildirdiler.
Araştırmacılar bunun, köpeklerle karşılaştırılığında, kedilerin insanların hoşuna gitmek için çok fazla evrimsel baskıyla karşılaşmadığı anlamına geldiğini söylemektedir. Bunun nedeni, kedilerin insanların yanında nispeten yakın zamanda yaşamaya başlaması ve insanların en iyi arkadaşı olan köpekten binlerce yıl sonra evcilleştirilmesi olabilir.
İsviçre’nin Zürih kentinde, Uygulamalı Etoloji ve Hayvan Psikolojisi Enstitüsü’nde evcil hayvanları inceleyen evrimsel biyolog Dennis Turner, araştırmanın gerçek hayat sahiplenmelerine yalnızca genel hatlarıyla benzediğini bu yüzden ikna olmadan önce daha fazla çalışma yapılması gerektiğini söylemekte, kedi ifadeleri, sahiplenilmede küçük bir rol oynuyorsa da şaşırmayacağını belirtmektedir. Ayrıca şunları da eklemekte:
Kedi yüz ifadesinin evcilleştirme sürecindeki seçilime bağlı olduğundan ciddi anlamda şüphe duyuyorum. Çünkü insanlar kedileri, yakın arkadaş olmak için değil haşarat yakalatmak için etrafında bulundurmaktaydı. Yüz ifadesi herhangi bir sebep için seçildiyse bile bu, farklı safkanların gelişimi sırasında son 200 yılda gerçekleşmişti. Bunlar, barınaklardan nadiren sahiplendirilen hayvanlardır.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 6
- 2
- 2
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- Çeviri Kaynağı: Science | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 21/12/2024 21:32:48 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/5297
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.
This work is an exact translation of the article originally published in Science. Evrim Ağacı is a popular science organization which seeks to increase scientific awareness and knowledge in Turkey, and this translation is a part of those efforts. If you are the author/owner of this article and if you choose it to be taken down, please contact us and we will immediately remove your content. Thank you for your cooperation and understanding.