Bilimin Yapabileceği En Büyük Hata: Ticarileşmek!
- İndir
- Dış Sitelerde Paylaş
Evrim Ağacı olarak bilimi ve bilimsel metodu her türlü bilgi türünün önünde tutuyor olmamız, kimi zaman şakayla karışık olsa da eleştiriliyor. Bazı okur ve takipçilerimiz, sanki bilimin kutsal bir yöntem olduğunu düşündüğümüze, hiçbir hatası olmadığını sandığımıza dair bir algı olduğunu görüyoruz.
Her ne kadar bilimin gerçekten çok özel, güçlü, güzel ve faydalı bir araç olduğunu düşünüyor olsak da, gerçeğe ulaşmak konusunda elimizde olan yegane yöntem olduğunu düşünüyor olsak da, akademi içerisinde yer alan insanlar olarak hatalarını ve eksiklerini de elbette ki görüyoruz. Bize kalırsa bu hataların başında da, bilim içerisindeki abartılı miktardaki rekabetin, bilimi gerçeğe ulaşmak yolunda icra edilen değerli bir uğraş olmaktansa çeşitli "sayılara" (makale sayısı, atıf sayısı, vb.) indirgenmesi geliyor.
Bilim insanları artık birçok araştırmayı "meraktan" değil, "para/fon alabilmek amacıyla" yapıyorlar. Ellerinde bol miktarda para bulunan ulusal ve uluslararası oluşumlar bu paraları yalnızca halihazırda isim yapmış araştırmacılara ve okullara vermeyi tercih ediyor. İçerik olarak neredeyse birebir aynı olan iki araştırma teklifinden ("proposal"), daha meşhur olan üniversiteye her zaman öncelik veriliyor. Bu sebeple bilimsel araştırmalar için ayrılan paraların ezici bir çoğunluğu durmaksızın tanınmış araştırmacılara akarken, diğer üniversitelere ve araştırmacılara kırk yılın başı bir miktar para düşebiliyor. Bu da, söz konusu tanınmış laboratuvar ve araştırmacıların ihtiyacı olmayan aletleri bile alıp binalarına doldururken, sayısız bilim insanının araştırma yapmak için gerekli teçhizatlara sahip olmamasından ötürü fazlasıyla güçlük çekmesiyle sonuçlanıyor.
Elbette araştırma fonlarındaki bu adaletsiz dağılım, araştırma kalitesini de doğrudan etkiliyor. Bilim insanlarının ezici bir çoğunluğunu oluşturan "meşhur olmayan" (MIT, Stanford, vs. olmayan) üniversitelerden araştırmacılar bilime gerçekten katkı sağlayacaklarını düşündükleri sahalara odaklanamıyorlar. Bunun yerine ya daha önce fon alabildiklerini bildikleri dar alanlara odaklanıyorlar ya da araştırmalarını "fon veren" kurumların hoşuna gidecek bir forma sokmaya çalışıyorlar. Bu da, bilimin asıl amacı olan "öğrenme, araştırma, bilme merakını" tam da kalbinden hançerlemiş oluyor.
Özetle "bilimin ticarileşmesi" olarak adlandırabileceğimiz bu durum, bilime ayrılan fonların birçok ülkede giderek azalması nedeniyle ileride çok ciddi araştırma, keşif ve teknoloji sıkıntıları yaratacak diye düşünüyoruz. Bunu, TÜBİTAK'ın kurucularından olan, 1957-1959 yılları arasında İTÜ Rektörü olan, bilim savunucusu olan ve Türkiye'nin yetiştirdiği en önemli İnşaat Mühendisleri'nden biri olan Prof. Dr. Mustafa İnan şu tarihi sözlerle anlatmıştı:
Bilim uzun ve çetin bir yoldur çocuklar. Bilimi yarı yolda bırakmayın, olur mu çocuklar? Oppenheimer gibi hissediyorsanız, bırakın yüksek binaları başkası yapsın, büyük barajlarda başkası çalışsın. Bazılarına çok uzaklardan bile görünen yüksek yapılar kurmak çekici gelecektir. Bırakınız bu işleri öyleleri yapsın. Bazıları da insanları çalıştırmak, büyük teşebbüsleri idare etmek ihtirası ile yanarak kuvvetli olmak isteyeceklerdir. Bırakınız parayla da onlar uğraşsın. Sizin kuvvetli olmak gibi bir derdiniz yoksa, siz de Leonardo Da Vinci gibi 'Kuvvet nedir?' diye merak ediyorsanız buyrun sizleri Mekanik kürsüsüne beklerim. Çünkü bazılarına göre 'Kuvvet' para ile organizasyonun çarpımına eşittir; bize göre de kuvvet ivme ve kütleyi ilgilendiren bir büyüklüktür. Bu iki formülü birbiriyle karıştırmayın olur mu çocuklar? Kürsü ile ticarethaneyi birbirine karıştırmayın olur mu çocuklar?
Bilimin düzeltilmesi gereken birkaç temel sorunu var ve en başında da bize kalırsa bu geliyor.
Dolayısıyla yetişecek yeni nesil bilim insanlarının bu gidişata dur diyebilecek kadar bilinçli olmaları gerekiyor.
Zira bilimin nereye gideceğini belirleyenler, yine bilim insanları ve bilim insanı adayları olacaktır.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 27
- 10
- 7
- 3
- 3
- 2
- 2
- 1
- 1
- 1
- 1
- 0
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 17/11/2024 13:41:40 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/4468
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.