Beyinde Dokunma Hissi Yaratan Biyonik Eller!
Bu haber 10 yıl öncesine aittir. Haber güncelliğini yitirmiş olabilir; ancak arşivsel değeri ve bilimsel gelişme/ilerleme anlamındaki önemi dolayısıyla yayında tutulmaktadır. Ayrıca konuyla ilgili gelişmeler yaşandıkça bu içerik de güncellenebilir.
Dennis Aabo Sørensen yirmili yaşlarının ortalarındayken ailesiyle birlikte yaptığı bir tatilde havai fişek kazası sonucu sol elini kaybetti. Geçen sene, 36 yaşındaki bu Danimarkalı adam, sinir sistemine bağlantı kurarak nesneleri tutup hareket ettirmesini sağlayan yeni bir protez el deneme şansı elde etti. Hatta daha da önemlisi, Science Translational Medicine’da 5 Şubat 2014’te yayınlanan bir rapora göre, Dennis Aabo Sørensen kazadan beri geçen 9 senede ilk kez dokunduğu nesneyi gerçekten hissetti.
Teknoloji onlarca yıldır yapılan araştırmalarla gelişiyor, ancak bu çalışma, protez araçların günlük yaşamdaki hareketleri daha iyi yapabilmelerini sağlamak için bu araçlara duyusal geri bildirim yeteneği kazandırmanın önemini çok belirgin bir şekilde gösteriyor. Bu anlamda sinirsel protez alanının nereye doğru yöneldiğine de dikkat çekiyor.
Kesilmiş el kökünün içine yerleştirilen (implante edilen) elektrotlar, Sørensen’in eliyle temel kavrama hareketlerini yapmasını sağladı. Bilim insanları son yıllarda sinirsel protezlerde büyük ilerlemeler kaydettiler, diğer ekipler de benzer şekilde uzvu kesilmiş veya felçli kişilerde etkileyici başarılar elde ettiler. Bu yeni protezin sıra dışılığı, edinilen gelişmelere dokunma duyusu eklemesidir.
Yeni protez şöyle çalışıyor: Parmakları kontrol eden yapay tendonlardaki duyargalar, el hareket ettikçe gerilmeleri izliyor; bu bilgiyi yanındaki bilgisayara gönderiyor, bilgisayar da bilgiyi kişinin sinir sisteminin anlayabileceği sinyallere çeviriyor. Bütün bunlar el hareketiyle gerçek zamanlı oluşurken bilgisayar, çevrilmiş bu sinyalleri hastanın üst kol içine yerleştirilmiş elektrotlara gönderiyor ve hastada temel bir dokunma duyusu oluşturuyor. Bu sistemi kullanmak, Sørensen’in farklı nesnelerin şeklini ve sertlik derecesini saptamasını ve buna göre tutuşunu ayarlamasını sağladı. Bu geribildirimin uzvu kesilmiş bir kişiye gerçek hayatta ne kadar yarayacağını bir düşünün: el sıkışmada, marketten meyve almada, evde çeşitli işler yapmada. Elinden gelen dokunsal geribildirimi (tactile feedback) kullandığını kanıtlamak için, araştırmacılar Sørensen’in hissetme ve top, silindir ve başka şekildeki nesneleri hareket ettirme yeteneğini test ederken gözlerini kapattılar ve kulaklarına kulaklık taktılar.
Protez elin duyusal kabiliyetleri, Silvestro Micera ile İtalya’da bulunan Sant’Anna Araştırma Merkezi’ndeki (Scuola Superiore Sant’Anna) ve İsviçre’de bulunan Lozan Federal Teknoloji Enstitüsü’ndeki (Ecole Polytechnique Federale de Lausanne) meslektaşları tarafından geliştirildi.
Case Western Reserve Üniversitesi biyomedikal mühendisi Dustin Tyler’ın bildirdiğine göre, dokunsal geribildirimi doğrudan sinir sistemine aktaran protez uzuvlar daha önce de (daha 1974’te) geliştirilmişti. Bu Avrupa çalışmasının getirdiği yenilik, duyusal geribildirimin hastanın performansını ne kadar geliştirdiğini göstermesindedir. Bütün uzuvlarımızı koruyacak kadar şanslı olan bizler için, bu geribildirim o kadar otomatik olarak gerçekleşir ki farkına varmayız bile. Fakat onsuz, sinir sistemi yumuşak geçişli doğal hareketleri üretmek için gerekli anlık ayarlamaları yapamaz. Tyler sözlerini şöyle bitirdi:
Çalışmalarımızda ilerlerken, muhtemelen en önemli şey, duyusal geribildirimdir. Protezi, bir araç olmaktan çıkarıp bir ele döndüren şey, budur.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 6
- 5
- 4
- 3
- 3
- 2
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- Çeviri Kaynağı: Wired | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 22/12/2024 07:15:55 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/1956
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.
This work is an exact translation of the article originally published in Wired. Evrim Ağacı is a popular science organization which seeks to increase scientific awareness and knowledge in Turkey, and this translation is a part of those efforts. If you are the author/owner of this article and if you choose it to be taken down, please contact us and we will immediately remove your content. Thank you for your cooperation and understanding.