Bal Arısı Larvalarının Korkak mı, Yoksa Savaşçı mı Olacağını Sosyal Kültür Belirliyor!
Illinois Üniversitesi’nden entomoloji profesörü Gene Robinson, araştırmacı Clare Rittschof ve Pennsylvania Üniversite’sinden profesör Christiana Grozinger ile birlikte, sosyal bilginin nasıl kalıtsallaştığını araştırmaya istekli olduklarını ve bu doğrultuda çok genç bal arısı larvalarıyla çalışarak şanslarını denemek istediklerinin belirtiyor. Robinson şöyle diyor:
Önceki çalışmamızda, uysal koloniden olan yetişken arılarla daha agresif olan kolonilerdeki arıların yerlerini değiştirip beyinlerindeki gen ifadelerinin ölçümünü yaptık. Sonuçlar gösterdi ki arılar hem kendi genetik kimliklerinden etkilenen hem de yaşadıkları koloninin ortamın etkilenen kompleks gen ifadesi modeline sahipler. Bu da bizi arıların ne zaman çevrelerine duyarlı olduğu sorusuna götürdü.
Yeni çalışmalarında, araştırmacılar bu sefer de arıların erken hayat tecrübelerine müdahale etmek için arıların yerlerini değiştirdiler. Kardeş larvalar farklı kovanlara gidecek şekilde farklı kraliçelerden larvalar seçildi ve agresiflik düzeyleri farklı kovanlara yerleştirildi. Larvalar yetişkin olmadan bir gün önce nötr laboratuvar ortamına yerleştirildiler ve araştırmacılar davetsiz bir arı salarak agresifilik seviyelerini ölçtü.
Sonuç ise şaşırtıcı bir şekilde arıların larvayken etkisi altında kaldıkları sosyal bilgiyi unutmadıkları ve agresif kovanda yetişen arıların yetişmeyenlere göre %10-15 daha fazla agresiflik gösterdiği oldu. Robinson şöyle söylüyor:
Aynı kraliçeden olan kardeşler bile çevrelerinden ötürü farklı agresiflik seviyeleri gösterdiler.
Sonuçların şaşırtıcı yanı ise arıların beyin ve vücutlarının asıl başkalaşım zamanında değişmesi. Robinson şöyle devam ediyor:
Beynin larva dönemindeki organizasyonunda, arının davranışlarını şekillendirecek büyük değişiklerin hangi beyin parçalarına etki ettiğini tahmin etmek çok zor.
Ekibin bulduğuna göre daha agresif olan arıların uysal kardeşlerine göre daha güçlü bağışıklık sistemleri de var. Grozinger konu hakkında şöyle diyor:
Arıları böcek ilacıyla test ettik ve agresif olan arıların daha dayanıklı olduğunu tespit ettik. İşin ilginç tarafı ise omurgalılarda erken yaşta stresin hızlı iyileşme yeteneğini köreltmesi. Arılarda ise tam tersi bir etki gözlemledik.
Sonuçlar ayrıca sosyal çevrenin arılardaki etkisinin beynin işlevi ve davranıştan daha fazlasını değştirebileceğini de gösteriyor. Araştırmacılar henüz sosyal bilginin larvaya nasıl geçtiğini bilmiyor. Farklı boyutlarda yani farklı seviyelerde besin almış arılarda yapılan deneylerde arıların boyutuyla agresiflik düzeyleri arasında bir bağlantı bulamadılar. Rittschof ise son olarak şunları ekliyor:
Arılar sosyallikleri, iletişim becerileri ve ihtiyaçlarına göre kovandaki davranışlarını ayarlama yönünden oldukça yetenekli bir tür. Memelilerde, insanlarda da dahil olmak üzere, erken yaşta yaşadıkları sosyal etkileşimlerin etkileri yetişkinlikleri boyunca devam ediyor. Arılarda gözlemlediğimiz benzer düzenin kovan içindeki sosyal davranışları anlamamız ve diğer türlerle karşılaştırma yapmamız için geniş etkileri olabilir.
Teşekkür: Bu yazıyı çeviren Damla Temel'e teşekkür ederiz.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 6
- 5
- 5
- 3
- 2
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- Çeviri Kaynağı: Science Newsline | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 21/11/2024 12:58:52 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/3923
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.
This work is an exact translation of the article originally published in Science Newsline. Evrim Ağacı is a popular science organization which seeks to increase scientific awareness and knowledge in Turkey, and this translation is a part of those efforts. If you are the author/owner of this article and if you choose it to be taken down, please contact us and we will immediately remove your content. Thank you for your cooperation and understanding.