Asteroitlerin Uyduları Olabilir Mi?
Uzay taşı olarak da adlandırabileceğimiz Güneş sistemindeki asteroitlerin çok büyük bir bölümü Asteroit Kuşağı olarak bilinen Mars – Jüpiter arasındaki bölgede ya da Kuiper Kuşağı olarak bilinen, Neptün ve Plüton arasındaki bölgede toplanmış haldedir. Güneş sisteminin oluşumu sırasında arta kalan irili ufaklı pek çok uzay taşı, kendilerine bu kuşaklarda yer bulmuşlar ve Güneş sisteminin oluşumundan beri de oradadırlar.
Güneş sisteminin oluşumundan beri var olmaları, gezegenlerin nasıl oluştuğuna dair pek çok kıymetli bilimsel veriyi de üzerilerinde taşıdıkları anlamına gelir. Öyle ki NASA bünyesinde çalışan bazı bilim insanlarının asteroitleri sık sık “zaman makinesi” olarak tanımladıklarını duyarız. Bunun sebebi, bu asteroitler üzerinde yapılan bilimsel çalışmaların ve asteroitlere gönderilen uzay araçlarının dünyaya getirdikleri her bir bilginin, bundan milyarlarca yıl önce oluşmuş Güneş sisteminin başlangıcını zihinlerimizde canlandırmamıza olanak sağlamasıdır. Bunu, hiyeroglifler üzerine çalışma yaparak geçmiş zamanda insanların nelerle meşgul olduklarını çıkarsamamıza benzetebiliriz. Ayrıca asteoritler üzerinde altın, platin, demir, magnezyum, silikon gibi hammaddeler de bol miktarda bulunduğundan pek çok ülke asteroit madenciliği için çoktan harekete geçti bile...
Asteroit madenciliği ve bilimsel veri elde etme amaçlarının yanı sıra bilim insanları Dünya'ya çarpma ihtimalleri olduğu için de asteroitler üzerine çalışmaktadırlar. NEA (Near Earth Asteroids) olarak tanımlanan ve yörüngeleri Dünya'nın yörüngesi ile kesişen asteoritler, yaratabilecekleri potansiyel tehlikeler nedeniyle gözlem altındadır. Bu yüzden asteroitlerin yapılarını daha iyi anlamak, gelecekte dünyaya çarpma ihtimali olan bir asteroitin yörüngesini değiştirip tehlikeyi ortadan kaldırmamıza olanak sağlayabilir.
Uydu Asteroitler
Kuiper Kuşağında bulunan asteorit sayısı yapılan hesaplara göre 1 milyonun üzerindedir. Bunlardan 100 bin tanesinin çapının 100 km’den büyük olduğu düşünülüyor. Öte yandan Asteroit Kuşağında ise toplam uzay taşı sayısının 600.000 civarında olduğu düşünülürken, bunlardan yalnızca 200 kadarının çapının 100 km’den büyük olduğu tahmin ediliyor. Bunca asteroit arasında bazı asteroitlerin kendi “uydu asteroitleri” bile var.
İlk uydu asteroitin keşfi bundan 25 yıl önce Jüpiter ve uydularını incelemek üzere gönderilen Galileo Uzay Aracı sayesinde gerçekleşti. Galileo uzay aracı, 1993 yılında asteroit kuşağında bulunan 32 km çapındaki asteroit 243 Ida’nın etrafında dolanan Dactyl’in fotoğraflarını çekti. Ancak çekilen fotoğraflar Dünya'ya ancak 1994 yılında ulaşabildi. Dactyl’in çapının yaklaşık 1.4 km olduğu ve 243 Ida’nın etrafında bir tam turunu 37 saatte tamamladığı hesaplandı. Bu keşiften sonra gelecekte uydusu olan diğer pek çok asteroitin de keşfedileceği aşikardı. Nitekim 243 Ida’dan bu yana uydusu olan 300’den fazla asteroit keşfedildi.
Uydusu olan asteroitlerin en yenilerinden birisi ise NASA’nın NEOWISE uzay aracı tarafından Ekim 2018’de keşfedilen “2018 EB” isimli asteroitti. NEOWISE, Nisan 2018’de Dünya'nın yakınından geçiş yapan bu asteroiti gözlemlemiş, Ekim 2018’deki ikinci yakın geçişinde ise asteroitin bir uydusunun bulunduğunu keşfetmişti. 155 ila 240 metre kadar bir çapının olduğu tahmin edilen 2018 EB’nin uzaklığı ise tahmin edebileceğiniz üzere yörüngesi boyunca değişiklik gösteriyor. Ancak en yakın geçişini yapacağı 2147 yılında Dünya – Ay arasındaki mesafenin yaklaşık dört katı bir mesafede olacağı düşünülüyor. Keşfin yapıldığı Ekim 2018 tarihinde ise Dünya – Ay arasındaki mesafenin 15 katı kadarlık bir uzaklıkta konumlanıyordu. Bu nedenle 2018 EB, “Tehlikeli Olabilecek Cisim (Potentially Hazardous Object) olarak tanımlanıyor. Ocak 2018 itibariyle 1.885 adet asteroitin “tehlikeli” olarak sınıflandırıldığını, bunlardan 157’sinin çapının ise 1 kilometreden fazla olduğunu belirtelim. Ancak telaşa mahal yok, çünkü bilim insanlarına göre en azından gelecek yüz yıl içerisinde dünyaya çarpacak bir asteroit mevcut değil.
Uydusu olan 300’den fazla asteroitin arasında “birden fazla uydusu olan” asteroitler bile var. “Üçlü sistemler (Triple Systems)” olarak tanımlanan bu oluşumların ilki 2005 yılında Remus ve Romulus adında iki adet uydusunun bulunduğu keşfedilen 87 Slyvia asteroitidir. Bu sistemlere verilebilecek bazı dikkate değer örnekler ise 93 Minerva ve 216 Kleopatra asteroitleridir. Bütün bunlarla birlikte şu ana dek Güneş Sistemimizde birden fazla uydusu bulunan 14 asteroit keşfedilmiş durumdadır.
Asteroitlerin -eğer varsa- uydularını keşfetmek çok önemlidir çünkü astronomlar bu sayede normal şartlar altında hesaplanması oldukça güç olan asteroitlerin kütlelerini ve yoğunluklarını daha hassas bir biçimde hesaplayıp, asteoritlerin fiziksel özellikleri hakkında önemli ipuçları elde edebilmektedirler. Elde edilen bütün bu bilgiler ise yazımızın başında bahsettiğimiz asteroit madenciliğinden tutun, Güneş sisteminin oluşumunu daha iyi anlamaya dek pek çok alanda bilim insanlarına önemli bilgiler sağlamaktadır.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 6
- 5
- 4
- 2
- 2
- 2
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- Eddie Irizarry. Asteroid 2018 Eb Has A Moon. (5 Ocak 2019). Alındığı Tarih: 5 Ocak 2019. Alındığı Yer: Earth Sky | Arşiv Bağlantısı
- NASA. Asteroid Ida And Its Moon. (5 Ocak 2019). Alındığı Tarih: 5 Ocak 2019. Alındığı Yer: NASA JPL | Arşiv Bağlantısı
- Wm. Robert Johnston. Asteroids With Satellites. (5 Ocak 2019). Alındığı Tarih: 5 Ocak 2019. Alındığı Yer: Johnston Archive | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 21/11/2024 17:20:22 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/7546
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.