Arkeologlar Bir Uçuruma Tırmanıp 20.000 Yıl Öncesine Alet Seti Keşfetti!

- Basın Bildirisi
- Arkeoloji (Arkeolojik Antropoloji)
- Bilim Haberciliği
Güney Afrika'da bir grup arkeolog, yaklaşık 20.000 yıl önce insanlar tarafından yapılmış önemli bir alet setini bulmak için epey yüksek bir yere tırmanmak zorunda kaldı. Yeni keşfedilen bu taş aletler, ülkenin güney sahiline tepeden bakan bir mağarada gömülü halde bulundu. Arkeolog Sara Watson şöyle anlatıyor:
Alan deniz seviyesinden 23 metre yükseklikte, her gün oraya tırmanmak zorundayız. Şu an oraya ulaşmak zor ama işin ilginç yanı, bu zor ulaşılabilirlik aslında alanın bu kadar uzun süre korunmasını sağlamış.
Watson ve ekibi, kazı ve fotoğraf ekipmanlarıyla birlikte yaklaşık 23 kiloluk ekstra yük taşıyarak dikkatlice yukarı tırmanmak zorunda kaldığını ancak bu fiziksel zorluk ve titizlikle yürütülen kazının, çabalarına fazlasıyla değdiğini belirtiyor. Buldukları aletler, binlerce yıl önce bölgede yaşayan insanların nasıl yaşadığına ve birbirleriyle nasıl etkileşim kurduğuna dair heyecan verici yeni bilgiler sunuyor. Bulgular, 9 Nisan'da Journal of Paleolithic Archaeology dergisinde yayınlandı.[1]
Mağaradan çıkan bıçaklar, 24.000 ile 12.000 yıl öncesine, yani Dünya'nın son büyük buz çağının sonlarına doğru bir döneme tarihleniyor. Watson, şöyle anlatıyor:
Pleistosen döneminde Dünya, bugünkü dünyadan tamamen farklı bir yerdi. Son 10.000 yıldır, tarımı ve büyük uygarlıkları mümkün kılan, nispeten sabit, sıcak ve hoş bir iklimde yaşıyoruz. Pleistosen boyunca atalarımız, birkaç farklı buz çağından geçti. Ancak buz çağlarının arasındaki dönemler de pek sıcak sayılmazdı. İklim, iki büyük buzul çağının arasına sıkışmış bir şekilde, her yerde çılgınca sıçrıyor ve değişiyordu.
Bu dalgalanmanın izleri, yeni aletlerin bulunduğu kayalarda da görülüyor. 24.000 ila 12.000 yıl önce, gezegenimizin suyunun çoğu buzullarda donmuş haldeyken, dünyanın birçok yerinde deniz seviyeleri çok daha düşüktü. Güney Afrika'daki bu mağaralar, şimdi sahilin üstünde, kayalık bir plajın tepesinde dursa da o dönemde birkaç kilometre içerideydi. Bu topraklar, muhtemelen Tanzanya'daki günümüz Serengeti ekosistemine benzer şekilde, açık ovalarla ve büyük av hayvanlarıyla doluydu. Watson, şöyle anlatıyor:
İnsanlar o hayvanları avlıyordu ve bu yüzden yeni aletler ve silahlar geliştirdiler.
Ekip, her bir tortu ve toz tabakasını çıkarmak için küçük dişçi aletleri kullandı ve sonunda binlerce küçük, keskin bıçak ile bu bıçakların yontulduğu daha büyük kaya parçalarını ortaya çıkarmayı başardı. Bu taşların tam olarak ne için kullanıldığını kesin olarak söylemek zor olsa da uzmanların bazı fikirleri var. Watson, şöyle devam ediyor:
Bunlar, birleşik aletlerin veya ok ve yay gibi fırlatılabilir silahların bir parçası olabilir. İncelediğim dönemde, mağara 75 kilometre içerideydi ve bu açık ovalar, büyük göçmen hayvan sürülerini destekleyebilecek durumdaydı.
Ekip, aletlerdeki çekirdeklerin nasıl daha küçük bıçaklara ayrıldığına dair birkaç belirgin desen fark etti. Bu tür teknolojilerde çekirdeğin nasıl küçültüldüğü genellikle çok spesifiktir. Bu, öğrenilen ve öğretilen bir şeydir. Yani burada sosyal bilgi devreye giriyor. Eğer birden fazla yerde aynı çekirdek küçültme tekniklerini görüyorsak, bu bize bu insanların birbirleriyle fikir alışverişi yaptığını gösterir.
Çekirdek taşlardan minik bıçakların çıkarılmasına dair bilinen bir yöntem, günümüzde Namibya ve Lesotho'da uzakta da görüşüyor. Bu desenlerin defalarca tekrarlanması, sadece tesadüfi bir benzerlikten ziyade, bilginin paylaşıldığını gözler önüne seriyor. Watson şöyle bitiriyor:
Bu aletlerin ve bu aletleri yapmak için kullanılan yöntemlerin ülkenin tamamında aynı şekilde bulunması, insanların uzun mesafeler üzerinden birbirleriyle bağlantı kurduğunu gösteriyor. Aslında, alanın biraz farklı bir şekilde kullanıldığını da düşünüyoruz. İnsanların alanda tam zamanlı yaşamak yerine, burasını daha çok geçici bir kamp olarak kullandıklarını düşünüyoruz. Tür olarak çok uzun ve zengin bir tarihimiz var ve insanların tarihi, çoğu insanın fark ettiğinden çok daha eski zamanlara uzanıyor. Son buzul çağında yaşayan insanlar, bugünkü insanlara çok benziyordu.
Evrim Ağacı'nda tek bir hedefimiz var: Bilimsel gerçekleri en doğru, tarafsız ve kolay anlaşılır şekilde Türkiye'ye ulaştırmak. Ancak tahmin edebileceğiniz gibi Türkiye'de bilim anlatmak hiç kolay bir iş değil; hele ki bir yandan ekonomik bir hayatta kalma mücadelesi verirken...
O nedenle sizin desteklerinize ihtiyacımız var. Eğer yazılarımızı okuyanların %1'i bize bütçesinin elverdiği kadar destek olmayı seçseydi, bir daha tek bir reklam göstermeden Evrim Ağacı'nın bütün bilim iletişimi faaliyetlerini sürdürebilirdik. Bir düşünün: sadece %1'i...
O %1'i inşa etmemize yardım eder misiniz? Evrim Ağacı Premium üyesi olarak, ekibimizin size ve Türkiye'ye bilimi daha etkili ve profesyonel bir şekilde ulaştırmamızı mümkün kılmış olacaksınız. Ayrıca size olan minnetimizin bir ifadesi olarak, çok sayıda ayrıcalığa erişim sağlayacaksınız.
Makalelerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu makalemizle ilgili merak ettiğin bir şey mi var? Buraya tıklayarak sorabilirsin.
Soru & Cevap Platformuna Git- 3
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- ^ S. E. Watson, et al. (2025). Robberg Lithic Technology From Knysna Eastern Heads Cave 1. Journal of Paleolithic Archaeology, sf: 1-20. doi: 10.1007/s41982-025-00214-5. | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 13/05/2025 03:45:02 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/20430
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.