Anlaşılabilir Girdi Hipotezi: Yabancı Dil Öğrenmenin En İyi Yolu Nedir?
Stephen Krashen, 1981 yılında Anlaşılabilir Girdi Hipotezi'ni ortaya koydu. Bu hipoteze göre insanlar dili, içeriği anlamak şartıyla, en iyi şekilde dinleyerek ve okuyarak öğrenmektedir. Konuşmaya çalışmanın dili öğrenmeye dikkate değer bir faydası yoktur. Dinlerken ve okurken "anlamaktan" kasıt ise, dinlenen veya okunan içeriğin tamamını anlamak değil, önemli bir bölümünü (örneğin %80 civarını) anlamaktır. Eğer size dili öğreten kaynak, neredeyse hiç anlamadığınız bir şekilde iletişim kuruyorsa veya her şeyi anlayabiliyorsanız, doğru seviyede öğrenim almıyorsunuz demektir. Dahası, gramer yapısı öğrenmeye çalışarak veya konuşma derslerinde kendinizi zorlayarak anlamlı bir şekilde dil öğrenmeniz mümkün olmayacaktır. Örneğin aşağıdaki videoda, 3:20'den itibaren Almanca anlatımı dinleyiniz:
Muhtemelen, anlatılanların çoğunu (belki de %80'ini!) anladınız. İşte Krashen'e göre bu düzeyde bir eğitim görmek, sizin çok hızlı bir şekilde o dili öğrenmenizi sağlayacaktır. Bunu, aşağıdaki ilginç gözlem de doğrulamaktadır.
Uzun Dönem Bir Gözlem
Shinnetoji Üniversitesi'nden Beniko Mason ve Güney Kaliforniya Üniversitesi'nden ünlü dilbilimci Stephen Krashen, dil öğrenme ile ilgili 6 fazdan oluşan bir araştırma ve gözlem yaptılar. Bu 6 fazda, Sawako isimli bir Japon öğrenci, İngilizce öğrenmeye çalışırken farklı öğrenme yöntemlerine maruz kaldı ve her faz sonunda dil skorunu ölçmek için TOEIC sınavına sokuldu. Araştırma başlamadan önceki skoru 330'du. Araştırma 1993’ten, 2018’e kadar sürdü. Bu süreçte geçilen fazlar ve bu fazlarda yaşananlar aşağıda listelenmiştir (her fazda yaşanan skor değişimi de parantez içinde gösterilmiştir):
- Birinci Faz (Dil Skoru: 330 -> 650) 1993-1995 yılları arasında Sawako, 2 yıl boyunca bir yüksekokulda hikaye dinleme ve rehberli kendi seçtiği içeriği okuma dersi aldı. Sawako aynı zamanda toplam 200 saat ekstra okuma yaptığını dile getirdi. 2 yılın sonunda dil skoru 650 oldu.
- İkinci Faz (Dil Skoru: 650 -> 830): 1995-2001 yılları arasında Sawako, İngilizcesini kullanması gereken bir işe başladı. Haftada bir veya iki kez toplamda 80 saatlik konuşma dersleri aldı. İki ay boyunca haftada bir kez TOEIC hazırlık kursuna gitti. Bu kursta, TOEFL hazırlık kitabından gramer ve kelime çalışması yaptı. Haftada yaklaşık 80 dakikasını Japonca altyazısız Disney filmleri izleyerek harcadı. 6 yıl boyunca toplamı 972 sayfa olan sekiz kitabı toplamda üçer kez okudu. 2001 yılında TOEIC sınavına katıldı ve dil skoru 830 oldu.
- Üçüncü Faz (Dil Skoru: 830 -> 835): Sawako, 2001 Nisan ve 2002 Haziran ayları arasında 14 ay boyunca Kanada’da bir yabancı dil programına kaydoldu ve burada bir Kanadalı aile ile yaşadı. Aile ile düzenli iletişim kurdu, ama hiç kitap okumadı. Bu sürecin son 10 ayında Sawako, Kanada’da uygulamalı bilişim teknolojileri dersi aldı ve hiç kendi sevdiği içerikleri okumadı. Yalnızca işi ile ilgili okumalar yaptı. Süreç sonunda dil skoru 835 oldu.
- Dördüncü Faz (Dil Skoru: 835 -> 830) Sawako 2002-2015 yılları arasında 13 yıl boyunca Japonya’da sadece düzensiz ve ara ara okumalar yaptığını söyledi. 13 yılsonunda dil skoru 830'a düştü.
- Beşinci Faz (Dil Skoru: 830 -> 810): Sawako, 2 yıl daha düzensiz ve ara ara okumalara devam etti. Skoru 810’a geriledi.
- Altıncı Faz (Dil Skoru: 810 -> 895): Sawako 1993-1995’te katıldığı yüksekokula geri döndü. Daha önce katıldığı hikâye dinleme ve rehberli kendi seçtiği içeriği okuma derslerine tekrar katıldı. Bu süreçte başka hiçbir ders almadı. Bir dönem süren bu sürecin sonunda dil skoru 895'e yükseldi.
Sonuç olarak birinci ve altıncı fazlarda Sawako'nun çok iyi ilerlemeler kat ettiğini görüyoruz. Öğrencinin kendi tercih ettiği kitabı hedef dilde okuması, onda hikâyeye odaklanırken, bilinçaltında öğrenme dediğimiz olayı gerçekleştirdi. Hikâye dinleme derslerinde ise tıpkı anadili öğrendiğimiz gibi hedef dile maruz kaldı. İkinci fazda da aşama kaydetti ancak bir ve altıya göre daha yavaş bir şekilde... Bunlar, elbette tek 1 öğrenciden elde edilmiş sonuçlar olsa da bu kadar uzun süre boyunca ve farklı şartlar altında yapılan gözlemin önemli bilgiler verdiğini düşünüyoruz.
Sonuç
Bu yöntemi, Türkiye'de (ve Dünya'nın birçok yerinde) aşina olduğumuz dil öğrenme yöntemleriyle kıyaslayın: Birçok kurum, dil öğretiminde gramer-yoğunluklu bir akış izlemektedir. Ancak Anlaşılabilir Girdi Hipotezi'ne göre gramer bilgisi, sadece, okuyarak ve dinleyerek edindiğimiz dili doğru kullanıp kullanmadığımızı kontrol ediyor. Aslında gramer yoğunluklu öğrenerek dili değil, onun doğru olup olmadığını kontrol etmeyi öğreniyoruz. Bunu fark edip, dil öğrenmini gramer-yoğunluklu bir programdan çıkarırsak, dil öğrenmenin özel bir yetenek olmadığını fark edebiliriz ve herkesin daha kolay dil öğrenmesini sağlayabiliriz. Böylece belki de yıllarca İngilizce dersi görüp de sonucunda bir kahve siparişi bile veremeyen öğrenciler yetiştirmemiş oluruz.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 141
- 37
- 21
- 20
- 13
- 13
- 10
- 3
- 2
- 0
- 0
- 0
- S. Krashen. (1982). Principles And Practice In Second Language Acquisition. OUP, sf: 20-22. | Arşiv Bağlantısı
- B. Mason, et al. (2021). The Immersion Assumption. OUP. | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 03/12/2024 20:05:45 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/10597
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.