Tıpkı şairlerin bir mısranın ikinci bölümünde kendi kafiyelerine uygun bşr düşünce araması gibi, insanlar da yaşamlarının ikinci yarısında daha önceki yaşamlarına uyan eylemler, konumlar, ilişkiler bulma konusunda daha çok kaygılanma eğiliminde olur, böylelikle her şey yüzeyde bir hayli uyumlu hâle gelir: ama onların yaşamları artık güçlü bir düşünce tarafından yönetilip yeniden yönlendirilmemektedir; tersine, bunun yerini, bir uyak bulma niyeti alır.