Tecrübelerim bana günlük hayatın ne denli boş ve fuzuli olduğunu öğretti ve korkularımın kaynağı olarak gördüğüm şeylerin aslında kendi başlarına ne iyi ne de kötü olduklarını anladım, sadece kafamda yaratıyordum iyiyi kötüyü, sonunda kendini açığa vuracak gerçek bir iyi olup olmadığını araştırmaya karar verdim; bu öyle bir iyi olmalıydı ki diğer şeyler reddedildiğinde zihni ferahlatmalı bir kez bulunup ele geçirdiğimde bana sonsuza dek ve sürekli mutluluk vermeliydi.
Karar verdim, dedim. İlk bakışta müphem bir gaye uğruna elde olanı riske atmak pek akıllıca görünmüyordu. Tabii ki yeni ve farklı bir şeyin peşinde koşacaksam statü ve zenginliğin getirdiği avantajları bir kenara koymam gerektiğinin farkındaydım; eğer gerçek mutluluk bu arayışımın sonucu elime geçecekse bu avantajlardan feragat etmek zor olmazdı. Ancak eğer sonunda mutluluğa eremeyecek ve tüm enerjimi bu yolda heba edeceksem de bu avantajlardan vazgeçmeye razı idim.