Stoa'nın bilgesi, dünyanın tanrısal düzenine, yani Zeus'un iradesine veya yazgıya tam anlamıyla vakıf, kendi yaşantısını ona göre düzenleyip yaşamın akışına uymuş, asla hata yapmayan bir kişiliktir. Bilgenin bu tavrı tam bir teslimiyetçilikmiş gibi görünse de, insanda kötüyü ya da iyiyi seçecek bir özgür iradenin bulunduğunun, dünyadaki kötülüğün yazgıdan değil de, kişini kendi özgür iradesinden kaynaklandığının da delilidir. Demek ki Stoacılar için doğanın değiştirilemez zinciri olan kaderin geniş yelpazesinde bir de talih unsuru söz konusudur ve insan kendindeki özgür iradeyle bu talihi kendine göre yönlendirebilecek güçtedir. Bilgenin bu tavrında, Stoa ahlakının temel görüşü autarkeia - kendi kendine yeterli olma- fikrinin de içkin olduğu açıktır. İnsan evrensel akıldan pay alan bir varlık olarak zaten kendi kendine yeten bir doğaya baştan sahiptir. Bu akıl ona doğayı olduğu gibi kabul etme ve kendi doğamızı doğadaki değişmez düzene göre yoğurma imkânı tanır.