Freud'a göre akıl ve özgürlük birbiri için gereklidir. İnsan babacan Tanrı yanılsamasından vazgeçip evrendeki yalnızlığıyla ve önemsizliğiyle yüzleşirse baba evini terk etmiş bir çocuk gibi olur. Ne var ki, insan gelişiminin başlıca gayesi bu çocuksu düşkünlüğün üstesinden gelmektir. İnsan gerçekle yüzleşmek için kendini eğitmelidir. İnsan kendi doğal duyuları dışında güveneceği bir şey olmadığını bilirse bu duyguları gereği gibi kullanmayı öğrenir. Yalnızca kendini - tehdit eden ve koruyan - otoriteden kurtarıp bağımsız kalmış özgür insan, yanılsamaya düşmeksizin kendinde var olan yeteneklerini geliştirip kullanarak aklının gücünden yararlanabilir, böylelikle de dünyayı ve dünyadaki rolünü nesnel bir şekilde kavrayabilir. Yalnızca büyüyüp, otoriteye bağımlı ve otoriteden korkan çocuklar olmaya bir son verirsek kendi varlığımız üzerine düşünmeye cesaret edebiliriz. Tabi ki bunun tersi de doğrudur. Yalnızca düşünmeye cesaret edersek kendimizi otoritenin egemenliğinden kurtarabiliriz.