Durkheim'e göre;e ski toplumlardan beri arketik (çileci) yaşam tarzı oluşturulan kutsalın insana sirayetini sağlar.Ayrıca insanlar kutsal ile günlük yaşam tarzını ayırarak kutsalı daha da kutsallaştırmak adına ayırırlar.(Negatif İbadet) Kutsala günlük bulaştırmak istemezler. Buna örnek olarak da bayram günlerinin tatil edilmesi ve Cami,kilise gibi ibadet için özel bölgeler olmasını gösterir.Cinsellik de "günlük" hayatın içinde olduğundan ve arketik yaşam tarzına ters olduğu için yukardan bakılır bir hal alır.
Diğer taraftanarketik yaşam tarzının amacını ise Durkheim şöyle açıklar; arketik yaşam tarzı insana kutsaldan nitelikler kazandığına inanıldığından, bu nitelikler ise topluma,kazanan kişinin normalde gidemeyeceği yoldan gidebileceğine inandı. Gidemeyeceği yoldan gidebilecek olan insan ise toplum açısından güçlü dolayısıyla statü sahibi görüldü.
Bana göre bu kısımları ise şu şekilde tamamlayabiliriz, İnsanın kutsala sirayet etme çabasını (Freud'un) insan egosunun sonucu olarak düşünebileceğimizi düşünüyorum.Bu noktada Nietzche'nin Güç istenci ve Şen Bilim kitaplarında açıkladığı güç ile insan ilişkisine bize götürür.
Kaynaklar
- Emile Durkheim. (2020). Dini Hayatın İlkel Biçimleri.