Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Yeni Soru Sor
Paylaşım Yap
Sorulara Dön
Esat Kudret
Esat Kudret
732.9K UP
Üye 4 gün önce 2 Cevap
2

Soru sormak, cevap aramak, sorgulamak, öz ve çevre farkındalığı ve ötesine dair felsefi temelli bilime dayanmayan dünya dışı zeki bir varlık veya uygarlık olası mı?

Olası ise nasıl, değil ise neden?
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
2 Cevap
Hatice Kutbay
Hatice Kutbay
113.7K UP
ANTROPOLOJİ DE YÜKSEK LİSANS YAPIYORUM 3 gün önce

Soru sormak, cevap aramak, sorgulamak ve öz ile çevre farkındalığına sahip olmak; bilinç, biliş ve bilgi üretimiyle doğrudan ilişkilidir. Bu bağlamda “bilime dayanmayan” bir dünya dışı zeki varlık ya da uygarlığın mümkün olup olmadığı sorusu, yalnızca astrobiyolojik değil aynı zamanda epistemolojik ve bilim felsefesi temelli bir problemdir. Konunun netleştirilebilmesi için öncelikle “bilim”, “bilgi” ve “zeka” kavramlarının felsefi sınırlarının belirlenmesi gerekir.

Bilim felsefesinde yaygın kabul gören görüşe göre bilgi, rastlantısal sezgilerden değil; gözlem, deneyim, tutarlılık ve nedensellik ilkeleri üzerinden üretilir. Karl Popper, bilginin temel koşulunu yanlışlanabilirlik ilkesiyle tanımlar. Ona göre bir bilgi iddiası, sınanabilir ve yanlışlanabilir değilse bilimsel bilgi olarak kabul edilemez (Popper, 1959). Bu yaklaşım, yalnızca modern insan bilimine değil, herhangi bir zeki varlığın çevresiyle kuracağı sistematik ilişkiye de uygulanabilir. Bir varlık çevresini algılıyor, deneyimlerinden öğreniyor ve geleceğe dair çıkarımlar yapıyorsa, bu süreç kaçınılmaz olarak bilimsel bir karakter taşır. Dolayısıyla “bilime dayanmayan ama bilgi üreten” bir zeka, epistemolojik açıdan çelişkili bir varsayım oluşturur.

Thomas Kuhn’un paradigma kuramı bu noktada önemli bir açılım sunar. Kuhn’a göre bilim evrensel ve tek biçimli bir yöntem değildir; kültürel, tarihsel ve toplumsal bağlamlar içinde şekillenen paradigmalar aracılığıyla işler (Kuhn, 1962). Bu bakış açısı, dünya dışı bir uygarlığın bizim bilim anlayışımızdan çok farklı yöntemler kullanabileceğini kabul etmeyi mümkün kılar. Ancak Kuhn’un vurguladığı farklılık, bilimin tamamen reddi anlamına gelmez. Paradigmalar değişse bile, gözlem ve tutarlılık temel ilkeler olarak varlığını sürdürür. Bu nedenle dünya dışı bir uygarlığın “bilim yapmıyor” olması, aslında yalnızca bizim bilim anlayışımıza uymayan bir bilimsel pratik yürütüyor olması anlamına gelir.

Tüm Reklamları Kapat

Bilinç ve öz-farkındalık açısından bakıldığında, fenomenoloji önemli bir alternatif çerçeve sunar. Edmund Husserl ve onu izleyen fenomenologlara göre bilinç, dünyayı ölçmekten çok “yaşamak” üzerinden kurulur. Bu yaklaşımda bilgi, deneysel doğrulamadan ziyade öznel yaşantı yoluyla anlam kazanır. Teorik olarak dünya dışı bir bilinç biçimi, evreni sayısal ve deneysel bir nesne olarak değil, doğrudan deneyimlenen bir “anlam alanı” olarak algılıyor olabilir. Böyle bir durumda söz konusu varlık felsefi sorular sorabilir; varlık, anlam ve ilişkisellik üzerine düşünebilir. Ancak bu düşünme biçimi, doğrulanabilir bilgi üretmediği sürece bilimsel kabul edilemez ve dış gözlemci için tespit edilemez hale gelir.

Astrobiyoloji ve SETI (Search for Extraterrestrial Intelligence) araştırmaları ise bu soruya daha katı bir sınır çizer. SETI’nin temel varsayımı, zeki bir uygarlığın çevresinde tespit edilebilir izler bırakacağıdır: elektromanyetik sinyaller, enerji tüketimi ya da teknolojik yapılar. Bu varsayım, zekânın kaçınılmaz olarak çevreyi dönüştüren ve iz bırakan bir süreç olduğu fikrine dayanır. Davies’e göre, tamamen iz bırakmayan bir uygarlık varsa bile, bu uygarlık bilimsel olarak “yok” kabul edilmek zorundadır; çünkü bilim, yalnızca gözlemlenebilir olgularla çalışır.

Bu noktada kritik ayrım netleşir: Eğer bir dünya dışı varlık soru soruyor, cevap arıyor ve çevresiyle bilinçli bir etkileşim kuruyorsa, bu süreç ister istemez gözlem ve çıkarım içerir. Bu da onu, adını koymasa bile bilimsel bir epistemolojiye yaklaştırır. Buna karşılık, yalnızca varoluşu deneyimleyen, anlam üreten fakat doğrulanabilir bilgi üretmeyen bir bilinç biçimi teorik olarak mümkündür. Ancak bu tür bir bilinç ne bilimsel olarak incelenebilir ne de zeki bir “uygarlık” olarak tanımlanabilir.

Sonuç olarak, bilime dayanmayan ancak sorgulayan ve bilgi üreten bir dünya dışı uygarlık, mevcut bilim felsefesi ve epistemoloji çerçevesinde mümkün değildir. Buna karşın, bilime dayanmayan fakat anlam temelli bir bilinç biçiminin varlığı felsefi düzlemde tamamen dışlanamaz. Ancak böyle bir varlık, bilimsel yöntemlerle ne tespit edilebilir ne de insanlık tarafından “zeka” kavramı içinde değerlendirilebilir. Başka bir ifadeyle, sorgulayan her bilinç, ister istemez bir tür bilimsel süreç işletir; bilimden tamamen bağımsız bir sorgulama ise bilgi değil, yalnızca deneyim üretir.[1]

3
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Okan Alver
Okan Alver
189.2K UP
Mec.Eng. 3 gün önce

Merhaba

Soru sormak, neden sonuç ilişkisi kurmak ve öz çevre ayrımını yapmak bilişsel karmaşıklığın temel göstergeleridir. Ancak bunlar, zorunlu olarak bilimsel yöntemi doğurmak zorunda değildir. Bir uygarlık, dünyayı mitolojik, sezgisel ya da sembolik çerçevelerle anlamlandırabilir ve hatta bu çerçeveler kendi içinde tutarlı ve işlevsel de olabilir. Bu anlamda “bilime dayanmayan” bir zeki yaşam formu ontolojik olarak imkansız değildir. Lakin sorun şurada baş gösteriyor: Bilimsel yöntem, kültürel bir tercih değil, karmaşık bir gerçeklikte yanılgıyı ayıklamanın en düşük maliyetli yolu olarak ortaya çıkar. Gözlem, tekrar, eleştiri ve yanlışlanabilirlik gibi ilkeler olmadan bilgi birikir gibi görünür ama gerçekte stabil değildir ve aktarımda bozulur, sınanamadığı için de dogmaya dönüşür. Bu da teknolojik ilerleme, çevresel uyum ve uzun vadeli hayatta kalma açısından ciddi bir kırılganlık yaratır. Dolayısıyla sanırım şunu söylemek daha isabetli olur: Bilime dayanmayan bir zeka mümkündür fakat bilime hiç yaklaşmadan gelişmiş, kalıcı ve geniş ölçekli bir uygarlık üretmesi pek olası değildir. Çünkü bilim, insan ürünü bir ideoloji olmaktan çok, karmaşık evrenlerde zekanın er ya da geç temas etmek zorunda kaldığı bir "epistemik" zorunluluk gibi davranır. Kısacası mesele “bilim yapıp yapmamaları” değil; gerçekliğe karşı hangi mekanizmalarla hata ayıkladıklarıdır. O mekanizmalar bilimsel değilse, zeka vardır fakat sınırı da çok nettir. Saygılarımla

Tüm Reklamları Kapat

4
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Daha Fazla Cevap Göster
Cevap Ver
Evrim Ağacı Soru & Cevap Platformu, Türkiye'deki bilimseverler tarafından kolektif ve öz denetime dayalı bir şekilde sürdürülen, özgür bir ortamdır. Evrim Ağacı tarafından yayınlanan makalelerin aksine, bu platforma girilen soru ve cevapların içeriği veya gerçek/doğru olup olmadıkları Evrim Ağacı yönetimi tarafından denetlenmemektedir. Evrim Ağacı, bu platformda yayınlanan cevapları herhangi bir şekilde desteklememekte veya doğruluğunu garanti etmemektedir. Doğru olmadığını düşündüğünüz cevapları, size sunulan denetim araçlarıyla işaretleyebilir, daha doğru olan cevapları kaynaklarıyla girebilir ve oylama araçlarıyla platformun daha güvenilir bir ortama evrimleşmesine katkı sağlayabilirsiniz.
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Keşfet
Ara
Yakında
Sohbet
Agora

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close