“Sizce” seçeneği çok zor bir seçenek!
Evrimsel temelini bilmiyorum fakat: Bence yalan, soluğu kesilenin ( nefessiz kalanın) açtığı yedek soluk borusudur.
Bu bazen cidden soluksuz (nefessiz) kalıp hiç kimseye zarar vermeden nefes almak isteyen birinin başvurduğu bir alternatif soluk borusu da olabilir. Ki bunlara masum (beyaz) yalanlar deriz. ( Gerçeğin yıkıcı olabileceği durumlarda yıkımın şiddetini azaltmak amaçlı söylenen yalanlar: Acı, kötü, istenmeyen bir haberin, olayın, durumun, sürecin farklı yollarla ve zamana yayılarak ifadesi. Yani bir bakıma yalan söylemek değil gerçeği gizlemek olarak tanımlanan yalanlar.)
Bazen çevresindeki her oksijeni, bencilce çıkarları için ve başkalarının oksijensiz kalması pahasına vakumlamanın adı da olabilir. Ki bunlara da masum olmayan (kara) yalanlar deriz. Genellikle politikacıların ve özelde egemenin egemenliğinin idamesi için söylediği ve çok fazla insanı olumsuz etkileyebilecek büyük yalanlar. Hitlerin propaganda bakanı Goebbels’in yalanları gibi…Yani düpedüz planlanmış, organize, hesaplanmış büyük yalanlar.
Bazen de ikisinin arasında bir yerde kalanların tercihi olur. Ne masumane ne de çevresindeki her oksijeni bencil çıkarları için vakumlayıp geriye kalanı oksijensiz bırakan değil, kendi hatalarının sorumluluğunu üstlenmekten kaçınıp sonuçlarını başkasının da sırtına pay eden yalanlardır.
Yani kendini kurtarmak için kişinin mecbur olduğu fakat sonuçlarını üstlenmeye hazır olmadığı için söylemek zorunda kaldığı yalanlar… Kişinin kabahat, kusur ve suçlarına ortak arayışı ile söylediği yalanlar. Ya da benim deneyimlediğim ve gözlemlediğim şekli ile çocuksu yalanlar. Ya da daha doğru bir ifade ile eksik ve ya dolanılarak söylendiği için gerçeği gizleyen yalanlar. Sevgiyle…